Kurtsuz Çürük Elma

Bölüm 9

Lobutlardan sadece üçünü devirmiştim. Ama Pusat için yetersizdi galiba kızlar atışlarının hepsi iyi olduğu için daha çok sinirlenmeye başladı. Tedirgin gözlerle yüzüne bakarken Batuhan’ın sesiyle ona döndüm.
“Hey bu çanta kiminse telefonu çalıyor” diyerek siyah deri sırt çantamı hava da sallayarak gösteriyordu. Koşarak yanına gidip elinden alıp içinden telefonumu çıkardım. Kimin aradığına baktım. Görkem arıyordu yanıtlaya basıp kulağıma götürdüm.
“Alo”
“Tutku bak bu gün bura çok kalabalık biliyorum bu gün çalışma günün değil ama sana çok ihtiyacım var söz veriyorum hakkını fazlasıyla alacaksın” dedi telaşlı bir şekilde bana ihtiyacı olduğu sesinden ve tedirginliğinden çok belli
“Tamam Patron geliyorum birazdan yakınlardayım zaten” dedim. Telefonun diğer ucundan derin bir nefes verme sesi duyunca istem dışı tebbesüm etme neden oldu.
“Tamam çok sağ ol merak etme erken çıkacaksın sadece yarım saat yardımına ihtiyacım var “ dedi.
“Tamam kapatmalıyım şimdi görüşürüz” dedim. Telefonu kapattım herkes dikkatli bir şekilde bana bakıyordu. Barışa dönüp
“Benim gitmem lazım Barış” dedim Barış kaşlarını çatıp
“Nereye ?” dedi.
“Tarçın desem” dedim. Anlamasını ümid ederek beklemeye başladım. BiRAZ DÜŞÜNDÜKTEN SONRA KAŞLARINI daha çok çatıp bakarak
“Olmaz bu gün orda olmaman lazım hani sadece hafta sonlarıydı.” Dedi. Çenesi kasılırken
“Bak acil olmasa gitmem demi Barış lütfen” dedim. Herkes anlamaz gözlerle bize bakarken biz aramızda tartışmaya devam ediyorduk ani den aklıma gelen fikirle
“Sen de gelmiycek misin hem “ dedi.
“Hayır gelemem işte yalnız da gönderemem seni “ dedi. Kızgın bir tonda aklımdan geçen şeyin aniden ağzımdan çıkışı şaşırmış bir şekilde kaldım.
“Kızlar gelsin hem onlardan saklım yok “ dedim. Zaman kaybetmeden cevap verdi Barış
“Tamam ama dikkatli olun ayrıca bu gün misafirimiz var haberin olsun ona göre” dedi.
“Tamam merak etme” dedim. Çantamı koluma takıp hızla kızlarla birlikte çıktım.Esin ,
“Tutku noluyor anlatacak mısın” dedi.
“ Anlatıcım ama şuan acele etmemiz lazım lütfen kızlar” dedim.
Allahtan geldiğimiz yer çalıştığım yere çok yakındı fazla zaman kaybetmeden gelmiştik. Cafeya  gerçekten baya kalabalıktı bu kadar kalabalık olmasını anlamadım. Gülümseyerek gelen Görkem
“Çok sağ ol Tutku önlüğün dolapta kutlama var o yüzden yoksa seni rahatsız etmek istemezdim” dedi mahçup bir şekilde
“Önemli değil sonuçta burada çalışıyorum” dedim. Kızlar şaşkınlıkla aynı anda konuştular
“Burada mı çalışıyorsun” dediler. Gülümseyip
“Evet hafta sonları neyse kızlar siz oturun bir masada ben de önlüğümü giyip gelim” dedim. Cevaplarını beklemeden şaşkın yüzleri arkamda bırakıp önlüğümü giymeye gittim.
Doğum günü kutlaması olduğu için kalabalık bir grup gelmiş hemen servis tepsisini kapıp servis yapmaya başladım. 15 dakikadır koşturup duruyorum. Esin ve Itır şaşkın yüzleri hala bana bakıp kendi aralarında konuşuyorlar. Gülümseyip elimde ki içecek tepsisiyle yanlarına gittim bana bakıp bir şeyler söylememi bekler gibi duruyorlardı. Derin bir nefes alıp açıklama yapmaya başladım
“Kızlar birincisi burada çalışmayı ben istedim Barışı zorda olsa ikna ettim ikincisi hafta sonları çalışıyorum bu gün böyle gerekti yani derslerim aksamaz ve son olarak bir şeyler için yarım saat boyunca böyle sıkılarak oturmanızı istemem” dedim tek nefeste anlatmak işimi kolaylaştırmıştı aslın da ,Esin
“Her şey tamam da Barış nasıl izin verdi Görkemle çalışmana onu anlamadım daha doğrusu şaşırdım.” Dedi. Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım . Barışla Görkemin sorunu neydi ki böyle hem kızlar nerden tanıyor Görkemi ağzımı açıp soracakken masadan biri
“Bakar mısınız” diyerek elini hafif kaldırınca kızlara dönüp
“Bu konuyu konuşucaz” diyip masaya doğru gittim.
Yorucu tam yarım saat geçtirdim masalardan boşları toplarken bir yandan da Barışla Görkem meselesi aklımı kurcalayıp duruyordu. Görkem minnet dolu bakışlarıyla elimde ki tepsi alıp
“Bu gün için çok teşekkür ederim yarım saat doldu Esin ve Itır seni bekliyor ha unutmadan” diyip elini cebine atıp 150 tl çıkarıp bana uzattı
“önemli değil dediğim gibi ben burada çalışıyorum ve her türlü gelmeliydim.” Diyip gülümsedim. Elinde ki parayı hala almamı bekliyordu ama çekindiğim için alamıyordum.
“Hadi al seni anlamıyorum bu senin hakkın bunu alıca neden bu kadar çekiniyorsun ki” dedi elimi tutup avucumu açıp içine bırakıp tekrar kapattı.
“Teşekkür ederim ben gidiyim artık” diyip önlüğümü çıkarıp Görkeme uzattım.
Yol boyunca kızlara Görkemle Barış arasın da neler olduğunu öğrenmeye çalıştım ama hiçbir şekilde cevap vermediler sadece Itır
“Bunu sana Barışlar anlatsa daha iyi olur “ dedi bunu söylediğin de daha çok şaşırdım çünkü olan neyse Pusatlarda içinde di
Evin bahçesinden içeri girecekken kapının önün deki pahalı ve şık olan Mercedes dikkatimi çekti galiba gelecek olan misafir benden önce gelmişti bile koşar adımla kapının önüne gelip kapıyı çaldım.
Yengem kapıyı açıp bekledi önümde evet istemiyordu ama yine de evinde kalmak zorundaydım amcam istiyordu ona yurda yerleşeceğimi söylersem çok üzülürdü. Kafanı önüme eğip bekledim amcamın neşeli sesi ile
“Kim geldi Hayatım” dedi. Yengem kaşları çatık bir şekilde bana bakarak sevimli olduğunu düşündüğü ses tonuyla
“Tutku Hayatım” diyip kapının önünden çekildi. Salona doğru yürümeye başladım. Amcam beni görür görmez oturduğu koltuktan kalkıp
“Fıstığım kızlarla fazla mı gezdin ne bu halin” dedi. Yorgun göründüğümün farkındaydım, gülümseyip yanına gidim beline sarılıp
“Amcacım biz kızlar işte bilirsin doymayız” dedim. Çalıştığımı söyleyecektim ama şuan bunun için uygun bir zaman değildi. Başımın üstünü öpüp karşımızda oturan 40lı yaşlarda ki beyefendiye bakıp
“Oktay abımın kızı Tutku Murat Bey” dedi. Adam bana bakıp hafif tebessüm etti.
“Memnun oldum Tutkucum” dedi
“Ben de efendim” dedim. Amcama dönüp
“Amcacım müsaadeniz olursa ben odama gidip formamı çıkarayım” dedim. Amcam
“Tabi ki fıstığım” dedi. Merdivenleri çıkıp odama girecekken aklımdaki soruyu Barışa sormalıydım Onun odasının kapısına gelip hızla kapıyı açıp konuşarak içeri girdim.
“Kuzen senin bu Görkemle arandaki mesele-” cümlemi bitiremeden oda da karşılaştığım kişiyle kala kaldım.