Selam arkadaslar. Telefonum reklam yapmak olmasin Windows Phone 'du. Bu yüzden wattpad uygulamamda yazamiyordum. Ama simdi yazabiliyorum ve her daim sizinleyiiim . Allah'a sukurler olsun. Buna en çok Nur ve Hilal Abla sevinecek. Neyse iyi geceler ve saranghe
AYLİN
Yağmur yağıyordu ve ben sokakta başıboş dolaşıyordum. Gördüklerim karşısında tüm hücrelerim ölmüş ve nefes almayı unutmuştum. Rüzgar'ı kaybetmiştim. Simdi de Kuzey'i kaybediyordum. Gök gürlemesiyle sıçramam bir oldu. Ne çok korkardım gök gürültülerinden. Küçükken bir keresinde öğlen vakti Rüzgar'a nasıl sarıldığım geldi aklıma.
FLASHBACK
Aylin yine sırasında oturuyor ve dışarıdaki yağmuru seyrediyordu. O sıralar öğretmenleri çalışkanları ve tembelleri yan yana oturturdu. Rüzgar ve Aylin yan yana oturuyordu. Öğretmenleri sınıf defterini dolduruyor, öğrenciler ise kendi kendine konuşuyordu. Rüzgar Aylin'in kulağına yaklaştı. " Yağmurları sever misin?" Aylin Rüzgar'ın nefesini yanaklarında hissedince tatlı bir ürperti kapladı tüm benliğini. " Severim ama gök gürlemediği sürece." Bu cevap üzerine Rüzgar gülmeye başladı." Nasıl? Siz kızlar ne kadar korkaksınız." Aylin o sırada minicik ellerini Rüzgar'a vurmak için kaldırdığında gök tüm şiddetiyle gürledi. Tüm öğrenciler çığlık atarken, Aylin az önce Rüzgar'a vurmak için kaldırdığı eliyle Rüzgar'ın omuzlarını kavradı. Rüzgar ise şaşkınlıkla üstüne atılan Aylin'i tutuyor, gözlerinden yaşlar akarak kendisine sarılan bu kızı izliyordu.
Gök gürültüsü geçtiğinde herkesin kendilerine baktığını fark eden Rüzgar Aylin'i yavaşça yerine bıraktı ve o dersi de " Ooo Rüzgar hayırlı olsun." diyerek geçirdiler.
FLASHBACK SON
Gülümseyerek ara sokakların birisine daldım. Ortalık tenha ve sessizdi. Buraya dalmamın sebebi belki de kaçırılmak ve bir daha hiç bulunmamak istememdi. Kuzey'in bana bunu nasıl yaptığını hala anlayamıyordum. Oysa benim ne kadar sinir olduğumu bile bile.!!
O sırada yerde ayağıma takılan bir taşla sendeleyip, ıslak yola yapışacakken bileklerimden sert bir gövdeye çekildim. Bir yandan o gövdeden kurtulmaya çalışıyor, diğer yandan bağırıyordum." Bırak beni Kuzey. Bırak lanet olasıca..!" Ancak sesim bile artık kısık kısık geliyordu. O sırada bir gülme sesi işittim. Alaycı değil, sinsi bir gülme." Ben Kuzey değilim Aylin. Ben Mert." başımı kaldırdığımda gördüğüm yüz tüm midemi alt üst etmişti. Kollarından kurtulduğumda saç tokamı hızla çekmiş ve saçlarım omuzlarıma dökülmüştü." Mert git burdan..!" diye bağırdığımda Mert ellerini ceplerine atarak gülümsedi." Aylin yazık sana. Sanırım ne Rüzgar ne de Kuzey seni tam sevecekken, onları teker teker kaybediyorsun." O sırada cümlesinin bitmesiyle yüzüne okkalı bir tokat geçirdim." O Nilay pisliğinin ne mal olduğunu herkese göstermezsem ben de Aylin değilim."
Kollarımdan yakaladı ve beni sürüklemeye başladı." Bıraksana beni..!! Bırak..!"" Ancak beni dinlemiyordu. Yağmur şiddetlenmişti." Bırak dedim sana..!" Bu sefer seslice bir güldü ve konuşmaya başladı." Bu sefer de Kuzey bey görsün bakalım, abisi benden nelerimi çalmış..!"
Bu sözlere bile odaklanamıyordum. Aklım da kafam da darmadağınıktı. O sırada kollarından kurtulup koşmaya başladım. Yağmurda göz gözü görmüyordu ve bu benim lehimeydi. Evin kapısına geldiğimde anahtarları almadığımı fark ettim. Belki de Kuzey gelmiştir diye düşünerek kapıyı çaldığımda kapı hızlıca açıldı. Kim olduğunu bile düşünecek zamanım yokken kendimi yorgunca o bedene atıverdim.
Uyandığımda gözlerim ışıktan kamaşıyordu. Üzerimde bir havlu sarıldığını ve saç kurutma makinesinin sesi geliyordu." Kuzey?" dediğimde ses gelmedi. Tekrar gözlerimi kapattım. Ancak önüme düşen saçı almak üzere olan eli gördüğümde bu ellerin Kuzey'e ait olmadığını fark etmiştim. Hızlıca yatağımdan doğrulduğumda karşımda kimi göreyim. İlk okul arkadaşım Umut.!! Onunla çok iyi arkadaştık. Bir zamanlar beni sevmişti ama şimdi o günler geride kalmıştı deðil mi? Onunla biraz konuştuk. Umut'tan ayrıldığımda yıllardır aynı ciddiyeti koruduğunu fark ettim Ancak sanki bu sefer farklıydı. Korkutucu derecede farklı..!
Evi nereden bulduðunu sorduðumda Umut ellerimi tuttu. " Aylin ne oluyor? Ben az önce Rüzgar'ı gördüm. Ama iyi deðildi." Bu sözlerle yerimden fırladım. Rüzgar'ı değil Kuzey'i görmüştü ama iyi deðildi derken? " Ne demek istiyorsun Umut.?" yurtdışında kaldığından Türkçesi biraz bozulmuştu." Ben demek istiyor ki. Aylin o ölüyordu." Duyduðum kelimelerle suskunlaşmıştım. Nasıl olabilirdi. Az önce onu Nilay'la görmemiş miydim? Umut'u sarsmaya başladım. O da anlatmaya başladı." Aylin bak sen biliyorsun ki ben yurtdýþýmdan geliyor. Tam da ben annengilin eve gidiyor. Ben ne görsün? Rüzgar arabasıyla bir duvara çarpmış. Dur bak. Ben yanına gittiğimde o ne dedi sen bilmiyor. O dedi ki 'Aylin'i yalnız bırakma. Ben onu çok seviyorum.' Ben de geldi buldu seni iste." O sırada tepemden kaynar sular dökülmüştü. Kuzey! Onu bırakamazdım. Umut'u kaldırmaya çalıştığımda kalkmıyordu. oldukça güçlü olan yapısı benim zayıflığıma meydan okur gibiydi. Umut beni tek hamleyle yerime oturttu." Aylin gidemezsin." Türkçesinin düzgün çıkmasına şaşırırken beni bırakmamasına öfkeleniyordum." Kesinlikle gelmeni istemedi." Artık gözyaşlarımı utanmadan döküyordum. Pervasızca dökülen yaşlarımın haddi hesabı yoktu. İkinci bir yarımı bırakamazdım. Evlenmek üzereyken. Ona bir şans vermek üzereyken.
Umut'a yalvarmalarım sonucu hangi hasta hanede olduğunu öğrendim ve Umut'u da ikna ederek , onun arabasıyla yola çıktık.
Hasta haneye ulaştığımızda doktorlar Kuzey'in beyin kanaması geçirdiğini ve ameliyathaneye aldığını söyledi.Biz de Umut ile beklemeye başladık. Arkamızda yaşlı bir amcayla teyze de vardı. Onlar da sanırım bu ameliyathaneyi bekliyorlardı. İki ameliyathane yan yanaydı sonuçta. Ben acaba onların evladı mı içerideki diye düşünürken doktor çıktı.. Elindeki maskeyi parçalayacakmış gibi tutuyordu. Yanımıza yaklaştığında nefesimiz kesildi. Aynı doktordu. Rüzgar'ın ölüm haberini veren doktordu bu..!
Bu doktoru ilk kez ağlarken görmek benimde içimi parçalamıştı.. En kötüsüyse direkt olarak bana bakıyordu sanki. Acıyarak... Yaklaşmak için adım attığında durakladı ve bir adım uzaklaştı ve beni yakıp kavuran o kelimeleri söyledi." Başınız sağolsun."
![](https://img.wattpad.com/cover/64946086-288-k732810.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Aptal..! #Wattys2016
Novela JuvenilAptallık ve Zekiliğin ayrılıp birbirlerine savaş açtıklarını hangi aşkta görebilirdiniz ki? Rüzgar aptallığa karşıydı, Aylin Rüzgar'sızlığa. .Birisi nefesini öbürü için alırken, diğeri nefesini sadece kendisi için alıyordu... Peki kim bir başkasını...