Bölüm 4 - İnanma

30.9K 1.5K 81
                                    

"Aylin dur lütfen!" arkamdaki kız adımı defalarca seslenmesine rağmen durmuyordum. Daha doğrusu durmaya korkuyordum. Ne için gelmişti ki buraya? Tuna ile ne kadar mutlu olduklarını mı anlatacaktı? "Kocanı elinden aldığım için kusura bakma hadi bye" mı diyecekti? Saçmalama Aylin,saçmalama!

"Ne var?" birden arkamı döndüğümde kızı bu kadar yakınımda bulacağımı sanmıyordum. Boyu nerdeyse benim kadardı ama benden biraz daha zayıf gözüküyordu. Zayıf olmasına rağmen çıt kırıldım bir kızda görünmüyordu. Garip birisiydi.

"Bir an hiç durmayacaksın sandım. Ah neyse, ben Ecrin. Ecrin Erez. Geçte olsa seninle tanışmak istedim."

"Ec.. Ecrin Erez mi?" kız gercek mi söylüyordu yoksa bu iğrenç bir kabus muydu?

Kendime gelmem için kolumu delicesine çimdikliyordum. Ama hayır, adının Ecrin Erez oldugunu söyleyen kız hala karşımda duruyordu.

"Evet. Ben Tuna'nın  kız kardeşiyim. Sende eski karısısın bildigim kadarıyla."

Sağ işaret parmağını bana yönlendirmişti. Bu hareket beni oldukça rahatsız etmisti. Demek, Seda teyzenin bahsettiği  kız kardeş bu kızdı. Benim o gece Tuna'nın yanında sarmaş dolaş gördügüm kız..

"Daha sıcak bir yere gitme imkanımız var mı? Seninle konuşmam gerekiyorda." Ecrin, benim ona ifadesiz bir şekilde bakakalmama daha fazla dayanamamıstı anlasılan.

"Ne konuşacaksın?" tek nefeste ve ruhsuzca söylemiştim.

"Tuna'nın neden seni bıraktığını ve onunla ilgili bilmediklerini." gözlerini kısmış bana bakıyordu. Kollarını göğüsünde buluşturmuştu ve ne tepki vereceğimi gözlemliyordu sanki.

"Buraya bunları anlatmaya mı geldin? Bende daha önemli birşey sanmıştım." gözlerimi yavaşça devirdikten sonra arkamı döndüm ve eve doğru ilerlemeye başladım. Tuna'da, benden ayrılması da, hayatıda umrumda değildi!

"Seda denen kadının anlattıklarına mı inanacaksın?"

Ne demek istemişti bu şimdi?

Vücudumu ona yavaş yavaş döndürmüştüm. Anlamsızca kendinden emin bakan yüzüne bakıyordum.

"Al işte. Seni kandırmış bile." küçük bir alkış sesi yankılandı kulağımda. Ona baktığımda bana bir adım daha yaklaşmıştı.

"Daha fazla saçmalama!" iğrenircesine ona baktım. Artık gerçekten haddini aşıyordu.

"Seni kendi tarafına çekmiş bile. Söylesene o kadının anlattıklarına nasıl inandın. Tuna'nın seni sebepsiz yere terk ettiğine nasıl inandın." kollarını göğsünde birleştirmiş benim ne tepki vereceğimi ölçüyordu.

"Ne demek bu?" ona karşılık bende onun üstüne bir adım daha gittim.

"Tuna seni hiç terk etmedi demek!" ne saçmalıyordu bu kız? Tuna beni nasıl hiç terk etmemiş? Neredeydi bunca zamandır öyleyse?

"Na.. Nasıl yani?"
"O kadına inanmadığını görmem lazım. Daha sonra görüşürüz Aylin!" el salladıktan sonra arkasını döndü ve daha önce buralarda görmediğim arabasıyla gözden kayboldu.

Ecrin gittiğinden beri bir süredir hala sokaktaydım. Dedikleri aklımı oldukça meşgul etmişti. Seda teyzeye inanmamamı istiyordu. Neden ama?

**

Derya'nın kurduğu alarm yüzünden değil uyanmak daha doğru dürüst uyuyamamıştım bile. Dün gece oldukça geç sayılabilecek bir saatte yatağıma girmiştim. Ama gözlerimi kapamam henüz gerçekleşmişti. Bütün gece Ecrin'in dediklerini düşünmüştüm. Hala çıkmazdaydım, yaklaşık iki sene içinde olduğum gibi..

Mutfaktan çok güzel menemen kokusu geliyordu. Normalde benim şuan Arap atı gibi koşup o masada çoktan yerimi almak lazımdı ama inanın kendimde ilk defa o gücü bulamıyordum. Huzursuzca gözlerimi tekrardan kapattım. Ve yine o ses..

"Derya aynı evdeyiz. Ne diye beni cep telefonundan arıyorsun?" içimden ona kadar sayıyordum. Bunu iki sene önce yapmaya baslamıştım. Bedensel ve ruhsal sakinleşmem lazımdı.

"Bu muhteşem menemen kokusunu duyupta aşağıya gelmemen imkânsız olduğu için evde yoksun diye düşünmüştüm."

"Yorgunum, siz yiyin." tam telefonu kapatıcakken Derya'nın cırlamasıyla resmen uyanmış oldum.

"Çabuk aşağıya gel. Ya da dur ben geleyim!" oflamamla odamın kapısının açılması bir oldu.

"Menemeni bile geri çevirdiysen kesin kötü birşey oldu. Ne oldu çabuk anlat!"

Üzerimde ki yorganı ayaklarimla üzerimden attım. Cidden sadece uyumak istiyordum. Uyumak!

"Arda mı bir şey yaptı?" Derya yanı başıma oturmuş birşey dememi bekliyordu ve olanları anlatmazsam yanı başımdan bir yere ayrılmayacağını da biliyordum. Bıkkınca ofladım.

"Ecrin'le tanıştım. Ecrin Erez."

"Erez mi? O kim be?" Derya anlamamışcasına kafasını salladı.

"Tuna'nın kız kardeşi."  üzerimden attığım yorganımı tekrar üzerime çekmiştim.

"Tuna'nın benden başka bir kız kardeşi daha varmış. Tabi bu öz kardeşi o ayrı."

"Şuan gerçekten inanamiyoooggruummg"  Derya eliyle ağzını kapatmış gerçekten de inanamıyordu.

"Bana, Seda teyzeye inanma Tuna seni hiç terk etmedi dedi. Ne demek istiyor bu kız. Kafamı çok karıştırdı. Ben artık kime inanacagımı şaşırdım."

"Şşş, gel buraya." Derya kafami omzuna yaslayip beni teselli etmeye calisiyordu. Ama ben bu teselli durumlarini çoktan geçmiştim. Bana gerçekler lazimdi.

"Ben gidiyorum." deyip hizlica Derya'nin kollari arasından kurtuldum. Üzerime elime ne geçtiyse giyinip saclarimi at kuyruğu yaptım.

"Nereye sabahin köründe?"  Derya merakla sordu.

"Gerçekleri öğrenmeye." cep telefonumu elime aldiktan sonra gitme vakti gelmişti. Odamdan hizla ciktim.

"Geri geldiğimde çok güzel kokan bir menemen istiyorum ona gore!" siparisimide verdikten sonra dıs kapiyi actim ve disari ciktim. Artik zamanı gelmişti. Gerçekleri duymam lazimdi.

Sizleri bu kadar uzun süre beklettiğim için özür dilerim. Evet kısa bir bölüm ama bu bölümü yazarken cidden zorlandım. Hikayeye devam etmemeyi bile düşündüm. Kendimi motive etmek için bu bölümü yazdım. Sizden tek ricam var sabırlı olun. Herşey açığa çıkacak ama bence biraz daha zamanı var. Umarım begenirsiniz ve lütfen yorum yaparak hikayenin gidisati hakkında bana bilgi verin.

Medyada Ecrin Erez var.

APTAL ÜVEY KARDEŞİM -2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin