Medya: BTS - Blood, Sweat&Tears
Tuna'nın az önce yaptığı şey yüzünden kendimden geçmiştim resmen. Karşımda duran bedenini görebiliyordum ve en önemlisi onun bedenini bedenimde hissedebiliyordum. Kulaklarımda oldukça sesli bir uğultu oluşmuştu ve bakışlarımı Tuna'ya çevirdigimde bir şeyler söylediğini gördüm. Ama ne kulaklarım ne de aklım ne dediğini anlamama izin vermemişti.
Olayın etkisiyle aval aval Tuna'ya bakarken sert bir şekilde Tuna'nın bedenimdeki kollarının benden ayrıldığını hissettim. Bakışlarımı Tuna'ya ayıramıyordum, sanki gözlerimi gözlerinden ayırsam her şeyin bir rüya olduğunu öğrenecektim. Bunun rüya olmasını istemiyordum. Hemde hiç.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Tuna'nın kolları arasından çıkıp tanıdık kokuyla buluştuğumda beni Tuna'dan ayıranın Arda olduğunu anlamıştım. Hala etrafımda neler olduğunu tam olarak algılayamıyordum. Benim için sadece Tuna ve sorduğu soru vardı.
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun? Aylin'i benden alabileceğini sana kim söyledi?" Tuna'nın sert ama bir o kadar da sakin çıkan sesiyle sanki hipnozdan uyandırılmış gibi kendime gelmiştim. Arda bir eliyle kolumu tutmuş ve beni arkasında tutuyorken bir yandan da Tuna'dan hesap soruyordu. Az önce Tuna'yla yaşadıklarımız aklıma gelince kendi kendime gülmeden edememiştim. Şuan ki ortamda gülmem hiç doğru degildi evet ama kendimi tutamıyordum nedense.
"Az kalsın arabayla çarpıp sonra da tutup öpme yetkisini sana kim verdi?" Arda'nın lafıyla Tuna'nın bize doğru bir adım atması bir olmuştu. Gözlerimi bu sefer ondan kaçırmaya çalışıyordum çünkü az önce yaptığımız şey bana şimdi dank etmişti ve ben oldukça utanıyordum.
"O, benim karım!" Tuna'nın üstüne basa basa söylediği cümle benim daha da şaşırmama ve yanaklarımın daha çok kızarmasına neden olmuştu.
"Eski karın!" diyerek araya giren Derya'yla beraber burada sadece Tuna, ben ve Arda'nın olmadığını da hatırlamıştım. Lanet olsun! Herkes buradaydı ve herkes bizim bu şeyimize şahit olmuştu. Fuck!
"Derya!" Tuna'nın Derya'ya bağırıp ters bakış atmasıyla Derya'ya "sen bi sus ordan" demek istediğini anlamıştım. Derya, Tuna'nın bağırmasıyla geri adım atarak bence oda Tuna'nın demek istedigini anlamıştı.
"Aylin yürü hadi gidiyoruz!" Arda, kolumu daha çok sıktıktan sonra bana doğru döndü ve beni Tuna'dan uzaklaştırmaya başladı. Gitmek istemiyordum. Sanki benim orada kalmam gerektiğini hissediyordum. Diğer yarımın olduğunu hissettiğim kişinin yanında kalmalıydım ama her şey benim istegim dışında gerçekleşiyordu ve ben hiçbir tepki veremiyordum. Son kez arkama dönmeye çalışmamla bana bakan Tuna'yı görmüştüm. Ne yapmıştı bana böyle? Bana yaşattıklarından sonra tek bir hareketiyle beni yeniden kendine bağlamayı nasıl başarmıştı? Bu olmamalıydı! Kendime verdiğim bir sözüm vardı. Bunu kendime yapamazdım.
¶¶¶
"Sana inanamıyorum Aylin! Nasıl Tuna'ya karşı çıkmazsın? Resmen seni öptü ve sen hiçbir tepki vermedin!" Tuna'yla yaşadıklarımızın üstünden neredeyse bir iki saat geçmişti ve Arda'nın bizi getirdiği kafede herkes başımın etini yiyip duruyordu. Bende sordukları soruların cevaplarını bilmiyordum ama hala ısrarla soru sorup duruyorlardı.
"Aylin! Kendine gel." Arda eliyle omzuma dokunduktan sonra göz teması kurmaya çalışmıştı. Başardığında ona gözlerimi devirdikten sonra tekrar gözlerimi önümde duran cheesecake i me çevirdim.
"Bak, mantıklı düşünemedigini biliyorum. Ama en azından Tuna'ya bir şey diyebilirdin. Onu hatırlamadığına dair." Arda beraber kararlaştırdığımız Tuna'ya yapacağımız oyunu kast ederken hala göz teması kurmaya çalışıyordu. Bende biliyordum ona oyun oynayacağımızı, bende biliyordum onu affetmemem gerektiğini ama yapamamıştım işte. O karşımda bana öyle güzel bakarken ona karşı kötü birşey diyememistim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
APTAL ÜVEY KARDEŞİM -2-
ChickLit''Son kez soruyorum. Hala koca kıçını şu kanepeye gömüp eski Türk filmlerini izleyeyip hunharca sümüklerini fışkırtmak mı istiyorsun yada hemen o güzel poponu kaldırıp seksi kıyafetlerinden birini üstüne geçirip benimle bol eğlenceli ve bol kaslı e...