Şu sesten nefret ediyordum. Her sabah başımı şişiriyor. Alarmı kapatıp tekrardan kafamı yastığa gömdüm. Uykuya tekrar dalmak üzereyken o sesi tekrar duydum.Pes edip tekrar alarmı kapattım; yatakta bağdaş kurup boş bakışlarla duvara bakmaya başladım. Önceden beni alarmlar değilde Derin kalırırdı. o her zaman erken kalkar asla geç saate kadar uyumazdı. Ben ise tam tersine uykuya çok düşkün biri olup Derin'i çıldırtırdım. O gelip beni kaldırır ben tekrar yatardım. Defalarca gelip kaldırmasına rağmen onun sinirlenmesi hoşuma gittiği için yatardım. Bir gün buzlu suyu kafama dökünce hasta olmuş ondan sonrada ilk uyandırışında bir daha yatmayıp kalkmıştım. O gün aklıma gelince gülümsedim.
2 YIL ÖNCE
' Aaaaaa!!! Noluyor be..' diye diyye cırlayarak yataktan kalktım. Donmuştum... Sırılsıklamdım. Kafamı kaldırıp karşıma baktığımda Derin'in kahkahalarla güldüğünü gördüm. Ona bakışlarımı görünce kahkahaları daha da artmıştı. Tİtreye titreye banyoya doğru ilerledim. Kesin hasta olacaktım. Duşa girip buzlu suyyun etkisinden çıkınca biraz daha rahatlamıştım. Aklının başına gelmesi için ona trip atçaktım. Yapmamalıydı böyle. Şu sıralar sınavlarım vardı ve hasta olursam bu halde derslere çalışıp okula gidemezdim. O zaten benimle konuşmadan duramazdı. İllaki pişman olup bir daha yapmayacağını dile getirirdi. Onu tanıyordum.
O gün onunla hiç konuşmadım. Peşimde dolanıyordu, konuşmam için. Değişik hareketler sergileyip benim tepki vermemi istiyordu. Onun yaptığı şeylere bu hallerine gülmemek için kendimi çok kasıyordum.
Günün sonunda mağlup olmuştum. Her zamanki gibi galibiyet onu olmuştu ve benim onunla konuşmamı sağlamıştı. Sonra da özür dileyip bir daha yapmayacağını, benimde bir dahakine hemen kalkmamı söylemişti. Birbirimize sarılarak bu küçük tartışmamızı sonlandırmıştık.
************
Duştan çıkmış saçımı düzleştiriyordum. Odanın içinde yankılanan mesaj sesiyle düzleştiriciyi makyaj masasının önüne bırakıp telefonumu elime aldım. Kerim'den mesaj gelmişti.
GÖNDEREN = KERİM
Günaydın :) Bileğin nasıl oldu?
Bileğim geçmişti, burktuğumu unutmuştum bile. Ben bile unutmuşken onun unutmamış olup beni düşünmesi nedensiz bir mutluluğa neden olmuştu içimde.
GÖNDERİLEN = KERİM
Günaydın, bileğim iyi merak etme. Senin sayende. Tekrardan teşekkür ederim.
Aradan bir dakika ya geçti ya geçmedi yeni bir mesaj geldi.
GÖNDEREN = KERİM
Teşekkür etmeyi ne zaman bırakacaksın ? Dünden beri bu kaçıncı teşekkür edişin zaten. Bu kadara gerek yok. Ayrıca sen normalde de bu kadar çok teşekkür eder misin?
GÖNDERİLEN = KERİM
İnsanlarla pek iletişim kuran biri değilim o yüzden teşekkürde çok ettiğim söylenmez. Orta da yapılan bir iyilik olursa sana nasılsam başkalarına da böyleyim. Zaten ilk erkek arkadaşımsın, en yakın arkadaşımın sevgilisini saymazsak. Bunun etkisi olabilir bu kadar teşekkür etmemin ve tabi sana olan minnetim. Şuan ayağımı rahatça kullanabiliyorsam senin sayende..
--------------
Bir saate yakın bir zamandır Kerim'le konuşuyordum. Mesaja cevap verecekken zil çaldı. Telofonun ekranını kilitleyip cebime sıkıştırdım.
Kapıyı açtığımda salya sümük ağlayan Yağmur'la karşılaştım.Onu böyle görmek beni çok şaşırtmıştı ; o hep enerjik, pozitif bir kız olmuştu. Şimdi bu hali...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE SAVAŞ
Teen FictionOnlar iki kardeş iki dosttu. Kan bağları olmaması onların bir araya gelmesini engelleyememişti. Yaraları onları birleştirmişti. Bu birleşim hiç ayrılmama yemininin bozulmasıyla son bulmuştu. Onlar hiç tek kalmamışlardı ki bu sarsıntı da Çağla gü...