DERİN VE MERT SEVGİLİ OLDUKTAN SONRAKİ İLK FOTOĞRAFLARI 😎😎
🎵🎵🎵🎵
Derin'in kaçırıldığı evin önünde durdum. Bana kalırsa şimdi içeri girip o Arda' nın ağzına sıçarım ama Hakan biz gelmeden içeri girme diye zorladı. Hakan' ın arabası sonunda geldi. " Oğlum bir sakin bekle plan yapalım öyle içeri girelim." dedi. " Lan sıçarım planına ben giriyorum siz ister girin ister girmeyin. Girersem ya Derin ile çıkarım ya da çıkmam." dedim. Hakan'ın lafını beklemeden içeri daldım. Büyük bir evdi. Dubleksti. İlk katta oda yoktu. Merdivenleri hızla çıktım. Odaları gezerken Derin'i gördüm ve direk yanına gittim. Bana atılan fotoğrafta göründüğü gibi masum ve baygın halde yatıyordu. Tam Derin'i kucağıma almak için hamle yapacaktım ki başıma gelen darbe ile Derin'in üzerine düştüm. Derin'in üzerinden kalkıp arkama baktım ve yüzünde ibne bir gülümseme yerleştirmiş Arda ile karşılaştım. Arda'ya doğru bir hamle yaptım ama başımdaki yara yüzünden sendeledim ve yere yığıldım. Arda iğrenç bir şekilde kahkaha attı. " Sus lan başım ağrıyor. Birde seninle ve şu pis kahkahalarınla uğraşamam. " dedim. Sustu ve bana doğru eğildi " Ne o Mert güçsüz mü kaldın? Lan sen benden Derin'i çaldın. Üstüne üstlük Derin'e destek olmaya çalıştın. Kısacası benim yerimi aldın sen! Hangi hakla? Lan ben o kıza hayvan gibi aşığım. Derin olmadan olmaz. Onsuz yapamam ben! ANLIYOR MUSUN?" diye bağırdı." O yüzden mi Derin'i aldattın! Haa! Lan kız perişan oldu! Önce adam sandığı sevgilisinden darbe aldı, sonra da annesi onu bırakıp gitti! Bu kızın yaşadığı kolay değil Arda ! Sen onu hak etmiyorsun! Hiç bir zaman da hak etmedin!" diye bağırdım. Arda ayağa kalktı. Elini saçlarına daldırdı ve saçlarını çekti. " Sus. Sus. Sus. Sus. Sus artık yeter. YETER. YETER. YETEEEER." diye bağırdı. " N'oldu zoruna mı gitti? Gerçekler bunlar Arda bey . Derin geçte olsa senin nasıl bir şerefsiz olduğunu gördü." dedim. Arda tekrar bana doğru adımladı ve kafama bir darbe daha indirdi. Etraf bir anda kapkaranlık oldu ve ben kendimden geçtim.
3 SAAT SONRA HASTANE DE🀄🀄
DERİN'DEN
Gözlerim açılmak için adeta bir savaş veriyordu. Bir taraftan yorgun ve uykusuz hissediyorum kendimi ama bir taraftan da bir an önce uyanıp Mert'e cevap vermek istiyorum. Sonunda uyandım ve kendimi bir hastane odasında uzanırken buldum. Etrafımda kimse yoktu. Aman Allahım yoksa bu adamlar beni kaçırıp bana... Bunları düşünürken gözümden bir yaş aktı. Allahım ne olur bu olmamış olsun. Mert beni kurtarmış olsun. Ağzımdan bir hıçkırık çıktı bu sefer. Artık hıçkırarak ağlıyordum. Odaya Hakan girdi. Bir yandan sevindim. Bir yandan da üzüldüm. Çünkü ilk Mert' i görmek istiyordum. Hakan yanıma geldi ve bana sarıldı." Niye ağlıyorsun. Bak seni kurtardık o adamların elinden." dedi sarılırken. Sarılmasına karşılık verdim." Hakan sana bir şey soracağım ama bana doğruyu söyle! " dedim. Bana olumlu anlamda başını salladı. " O-o adamlar bana..." " Hayır öyle bir şey olmadı. Olamazda Mert buna izin vermez. " ben lafımı bitirmeden anladı benim ne diyeceğimi ve lafımı kesti. Tamam dermiş gibi başımı salladım. Aklıma Mert geldi ve Hakan' a dönüp " Mert nerde? O da geldi dimi? " diye sordum. Bir şey varmış gibi gözlerini kaçırdı. " N'oldu Mert'e bir şey mi oldu yoksa? Ya Hakan sana diyorum. Cevap versene!!! " Hakan bana döndü ve " Biz Mert ile seni kurtarmaya geldik. Mert bizi beklemeden hemen senin yanına geldi. Yarım saat bekledik ve ne sen ne de Mert dışarı çıkmadınız biz de sizi merak ettik ve içeri girdik. Sizi bulduğumuz da sen yatakta baygın bir halde yatıyordun. Mert ise..." " Ne? Ne olmuş Mert'e ? Hakan anlatsana artık." " Mert ise başı kanlar içinde yerde yatıyordu. Ama şimdi durumu iyi. Merak edecek bir durum yok. " dedi. Ben adeta donakalmış bir şekilde duvara bakıyordum. Hakan beni omuzlarımdan tutmuştu ve kendime getirmeye çalışıyordu. Kendime geldim ve yataktan inip koridora çıktım ve Mert' i armaya başladım. Hakan peşinden geliyordu. Arkama baktım Hakan ile göz göze geldik. Yanıma geldi ve beni tekrar odaya geçirdi. Artık deli gibi ağlıyordum. Hakan bana soru sorar gibi baktı ve yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirdi. " Evet Allah kahretsin. Mert'e AŞIK OLDUM!!!" diye bağırdım. Hakan dolaptan bir çift ayakkabı çıkarttı ve önüme koydu. Ayakkabısız olduğum için ayakkabıyı hemen giydim ve Hakan' dan beni Mert' in yanına götürmesini istedim. O da beni hemen götürdü. Mert'in kaldığı odaya geldiğimizde Mert hala baygın halde yatıyordu. Onu çok özledim. Hakan içeri girmedi. Mert'in baş ucunda bulunan sandalyeye oturdum ve uyanmasını bekledim. Dakikalar sonra Mert uyandı. " Mert iyi misin? Basın ağrıyor mu? Ağrı kesici ilaç verdiler mi acaba sana? Dur ben bi hemşire çağıra..." " Derin ben iyiyim. Arda sana bir şey yaptı mı ? Bir zarar vermedi dimi? " " Bi dakika Arda mı kaçırmış beni! Offffffffffffffff yaaaa ben kurtulamayacak mıyım senden Arda. Yeter artık yeter yaa. Bana ve çevreme zarar vermenden bıktım usandım senden yaa!" Mert ayağa kalktı ve yanıma geldi. " Ben sana ne dedim?" " Ne zaman ?" diye bozdum resmen çocuğu. Mert sabır dilercesine tavana baktı. Kıkırdadım onun bu haline.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İÇİN SAVAŞ
RomansaAşk hissettiklerini kalbinin DERİNliklerine gömmek midir yoksa hissettiklerin için MERTçe savaşmak mıdır? Sen olsan ne yapardın? Derin ve Mert' in aşkı bize ne anlatacak. Hepinize iyi okumalar ! Okuduğunuz için teşekkürler❤❤❤