9/2/2015
Yazmak istiyorum... Sadece yazmak... Elimde kalitesinden ödün vermeyen bir kalemin varlığını bilip, bilinçaltıma hükmedercesine, bir o kadar kaliteli kelimelerle cümleler, sayfalar, ciltler yazmasını istiyorum elimde tuttuğum kalemin. Öyle ki; sayfa sonlarına sığamamak... Sığdıramamak sonu meçhul cümleleri... Eklemek, hep bir telaşla sayılı sayfaları, sıralayarak; sonu gelmeyen satırların, lakin sonuna gelindiği sayfaların sonrasına... Şu anda yazmak sadece fütursuzca; sonrasında fazlasıyla okunacağını ümit ederek... Ama değil pervasızca... Ama değil sorumsuzca... Bütün arayanların aradığını bulduğu ve aradığını bulabilen herkese yeni kapılar açabilecek yazılar yazmak; her AN'da; ayrı ayrı her okuyuşta... Hatta sayfalar süren, tek cümlelik; akıcı, yalın, duru ve açık olmayan; lakin derin olan demagojilerimin irdelenmesini, ''en mühim mes'ele'' kategorisinde...
Böyle durup düşünmeden dakikalarca; kim olduğumu, nerede durduğumu, unutarak dünyada bile neler olduğunu; sadece yazdığımı düşünüp durmayı, ama düşündükçe ve yazdıkça durmamayı... Şiddetle istiyorum yazarak dakikalarda kaybolmayı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhtimâlsiz Muhtemel'e
SpiritüelKim bilir kaçıncı kahveyi içiyorum tükettiğim sigaralar eşliğinde... Zamanın hangi zaman diliminde kaybolduğunu bilmiyorum. Tek bildiğim, yedinci fincandan sonrası aralıksız kalp çarpıntıları, gün ışığına dek, Ve 28 izmarit yığılmış önüme, 5 kibrit...