Gözlerimi kapadığımda bir dünya hayal ediyorum. Ama gerçek dünyayla alakası olmayan bir dünya. Mucizelerden, hayallerden ve aşktan oluşan bir dünya. Hiç bir mutsuzluğun olmadığı, asla gözyaşlarının akmadığı, ölümlerin olmadığı. Aslında gerçekleşmesi ne kadar da zor bir hayal değil mi? Peki ya şöyle bir dünya hayal etsem; asla tanışmadığım ve hayatımda hiç karşılaşmadığım biriyle evlensem. Hele bir de bu kişi çok ünlü, yakışıklı ve sevilen bir adam olsa. Hayatımın en kötü günlerini geçirirken beni asla yanlız bırakmasa. Herkesin bir mucizesi vardır. Ve her mucize gerçekleşmeyi bekleyen birer dilektir.Umut
Güneş ışığının gözüme gelmesiyle gözlerimi kırpıştırdım. Yatakta doğrularak, ayağa kalktım. Aşağıdan hiç ses gelmiyordu. Babam uyuyordu galiba. Merdivenlerden yavaşça ve ses çıkarmamaya özen göstererek indim. Tahmin ettiğim gibi babam uyuyordu. Aynı sessizlikle odama geri döndüm. Saate baktığımda saat 8.30 'du. Yatağa yatmak için haraket ettiğimde, bugün Alara ile buluşacağım aklıma geldi. Ve çok geç kalmıştım. Hemen kıyafetlerimi giyinip, saçımı yaptıktan sonra sessizce aşağıya indim. Kapıyı açtım ve ayakkabılarımı giydim. Kapıyı kapatacakken bir anda babamı gördüm.
" Günaydın kızım, nereye gidiyorsun? " dedi babam. Bir yandan telefonumla uğraşırken, bir yandan da babamın uykulu haline gülmemek için zor duruyordum.
" Günaydın baba, Alara ile buluşmaya gidiyorum." dedikten sonra yanağından öptüm. El sallayarak evden ayrıldım. Arabama bindikten sonra telefonumu yan koltuğa attım ve radyoyu açtım. Bir süre müzik dinleyip, söyledim ve nihayet Alara ile buluşacağımız yere geldim. Arabamı park edecekken arkamdan beyaz, üstü açık bir araba gelip, benim park edeceğim yere park etti. O kadar sinirlenmiştim ki, o sinirle arabadan indim ve bağırmaya başladım.
" Sen ne yapıyorsun ya! Oraya ben park edecektim! " diye bağırırken, arabanın içindeki adam, sakince arabadan indi. Adamı sinirle baştan aşağı süzdüm. Aslında bayağı da yakışıklıydı. Eliyle güneş gözlüğünü çıkarttı. Bana sırıtarak bakıyordu. Iyice sinirlenmiştim.
" Ne sırıtıyorsun ya! " diye bağırınca sırıtması iyice artmıştı. Güneş gözlüğünü tişörtüne taktı ve arabasının kapısını kapatıp, bana yaklaştı. Tam karşımda durduğunda hâlâ sırıtıyordu.
" Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun galiba? " diye sordu. Aslında şaşırmıştım. Evet onun kim olduğunu bilmiyordum. Ama neden bilmeliydim ünlü biri miydi ki?
" Niye? Çok mu ünlü birisin? " dediğimde kaşını kaldırıp bana pis pis sırıtarak baktı. Ne söyleyeceğini merak ediyordum. Çünkü ilk defa bu kadar özgüvenli ve rahat birini görüyordum. Bana yavaşça yaklaştı ve kulağıma bir şeyler fısıldadı.
" Evet, çok ünlüyüm. Ama sen tartışmak için çok yanlış insanı seçtin. "
Dedi ve yanımdan hızla ayrılarak yandaki Cafe'ye girdi. Bense biraz şaşırmış, biraz da sinirliydim. Arkamı dönüp arabaya bindim. Arabamı başka bir yere park ederek, Alara ile buluşacağımız Cafe'ye gittim. Şansa bakın ki, benim park edeceğim yere park eden öküz de buradaydı. Aslında ona gününü gösterirdim ama Alara'yı daha fazla bekletmemek için onu umursamayarak Alara'nın yanına gittim." Özür dilerim Alara, bir öküz yolumu kesti de o yüzden geç geldim. " dediğimde Alara bana anlamazca bakıyordu. E normaldi tabi olanları bilmiyordu ki.
" Neyse, boşver sen onu bunu, nasılsın Alara? " dedim. Alara oturduğu sandalyeye iyice yerleşerek arkasına yaslandı.
" İyiyim, yani iyi olmaya çalışıyorum. " dedi. Alara daha 2 gün önce sevgilisinden ayrıldığı için çok mutsuzdu. Ve ben de onun en yakın arkadaşı olarak onu eğlendirmek ve güldürmek için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Daha doğrusu yapmaya çalışıyordum. Çünkü yaptıklarımın hiç biri onu mutlu etmiyordu.
" Sen nasılsın umut? " diye sorunca bir anlık duraksadım sonra ise ne söylemek istediğini anladım ve yüzümde ki ifade bir anda değişti.
" İyi, her zaman ki gibi. " dedim. Ortam iyice kötüleşmeye başlamıştı. Ve hemen bir şeyler yapmalıydım yoksa buradan ağlayarak çıkacaktık. Biraz düşündükten sonra ne yapacağımı buldum.
" Alara biliyor musun buraya gelirken ne oldu? " dediğimde Alara'nın gözleri parlamaya başlamıştı. Yayıldığı sandalyede doğrularak bana doğru yaklaştı.
" Ne oldu? Hemen anlat, her şeyi en ince detayına kadar bilmek istiyorum. " dediğinde sesindeki heyecanı ve merakı sezmiştim. Ve açıkçası bu beni çok mutlu etmişti. Ben de sandalyemde doğruldum ve olanları baştan sona anlatmaya başladım. Anlatırken arada bir gülümsüyor, arada bir de o öküze kızıyordu. Son cümlemi söylemeden önce dönüp o öküze baktım. Hâlâ oradaydı. Ve bir yandan telefonuyla uğraşıyor, bir yandan da kahve içiyordu.
" Ve şu anda o öküz tam arkanda oturuyor. " dediğim anda Alara arkasını dönüp ona baktı. Bana doğru yavaşça döndüğünde gözlerinin büyümüş olduğunu fark ettim.
" Ne oldu? " diye sorduğumda bana şaşkınca bakıyordu. Sanki kral veya kraliçe görmüştü.
" O öküz dediğin kim sen biliyor musun? " dedi. Hayır anlamında kafamı salladığımda sandalyesine yaslanarak, derin bir nefes aldı.
" O senin öküz dediğin adam, Demir Ateş. " dedi sakince. Demir Ateş bu isim bana yabancı gelmiyordu ama yine de tanımıyordum.
" Yani " dediğimde bana doğru yaklaştı. Sandalyesini öne çekerek kulağıma fısıldadı.
" Tüm kızların aşık olduğu, yakışıklı ve ünlü bir oyuncu. " dedi. Nedense hiç şaşırmadım. Sonuçta adam yakışıklıydı. Tüm kızların ona aşık olması bence garip bir şey değildi.
" Aman neyse ne. " dedim. Alara tekrar arkasına yaslandı ve etrafa bakmaya başladı. Birkaç dakika sonra Alara ayağa kalktı.
" Nereye gidiyorsun? " diye sorduğumda eline çantasını almıştı.
" Makyajımı tazeliyim sonra gideriz. " dedi. O gidince ben de etrafa bakmaya başladım. Alara'nın sandalyesinde kıpırdanma olunca, Alara geldi zannettim. Dönüp baktığımda ise sandalyede oturanın Alara değil de, sabah ki öküz olduğunu görünce yüzüm düştü.
" Ne istiyorsun?" Diye sorduğumda sandalyesini masaya doğru yanaştırdı. Ne diyeceğini çok merak ediyordum. Sabah ki gibi sakince duruyordu.
" Benimle evlenir misin? "
Merhaba okuyucularım. Bir süredir yazmayı planladığım ama sınavlar yüzünden yazamadığım bu hikayeyi sonunda sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. İnşallah beğenmişsinizdir. Yaza girmek üzere olduğumuz için bir sürü hikaye yazmayı düşünüyorum. Ama şimdilik sadece bunu yazabildim. Haftaya yeni bölüm gelecek. Bir sorun olmadığı sürece yazmaya devam edeceğim. :):):):)
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tut Sözünü
Genç KurguYıkılmıştım yine ve yine. Hayatım verilmiş bir sözle hiç beklenmedik bir anda, hiç beklemediğim biri tarafından değiştirilmişti. Esiri olmuştum küçük bir sözün. Kuklası olmuştum aşkın. Sanki her şeyi değiştirebilirmişim, eskiye geri dönebilirmişim g...