"Ha..Hayır..Sora..Sen suçlu değilsin.Annem..Annemin bünyesi zayıftı..Sora!Bana bak!"
"Abi...Abi...Ben..Doğmamalıydım.Ben olmamalıydım."
Sora'nın yanına geldim ve onu sarstım.Bana bakmıyordu.Titriyordu.Kızıl. saçları uzamış gözlerini gizlemişti.Ona sarıldım.
"Sora...Benim doğmam bor mucizeydi.Ve sen de Tanrı'nın bir mucizesisin.Annem seni aldırmayı istemedi.Sana hamileyken bile sana şarkılar söyledi.Senin sağlıklı doğman için dualar etti.Eğer sen olmasaydın annem üzgün olacaktı.Beni anlıyor musun?"
Onu kendimden ayırdım.Yanakları nemli,yüzü kızarmıştı.Titremesi devam ediyordu.Alnımı alnına yasladım ve gülümsedim.
"Sen doğduğun için çok mutluyum.Sen benim ailem,tek kardeşimsin.Ve ben...Ağlamanı görmek istemiyorum dattebayo."
"Y-Yine.."dattebayo"dedin."fedi titrek sesiyle.Güldüm.
"Çünkü beni endişelendirdin ve bende ağzımdan kaçırdım küçük adam."
"Abi..Beni affedebilecek misin?"dedi.Ellerini buluşturarak.
"Sana hiç bir zaman kızmadım ki."
"Burada ne oluyor ne bu gürültü?!"Babam boş bira şişesini bize doğru tutuyor ve kapıdan destek alarak ayakta duruyordu.Sora arkama saklandı.
"Size sessiz olmanız gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum.Uyuyamadım!"
Bana yaklaştı ve yakamı tuttu ve beni havaya kaldırdı.Alkol ve sigara kokusu içime sinmişti.Ayaklarım yerden kesilmişti.Sadece ona bakıyor,beni bırakmasını istiyordum.Sora'nın çığlıkları yla kendime geldim.
"Sora..Korkma kardeşim."
"Kardeşiymiş?!"Bağırdı..Yine..O sesi yine duydum.Beni yere attı.Sora'ya yaklaştı.Onu durduracaktım.Onun saçının teline bile zarar veremezdi.
İzin vermezdim.
Önüne geçtim.Elini kaldırdı.Tokat..Sora asla bu darbeye maruz kalmayacaktı.Gözlerimi kapadım.Ve o sesi duydum..
Bu..Anlamsızdı.Yanağım acımıyordu.Öyleyse...
O...
Hayır...
HAYIR!
"Hi..na..ta"
Önüme geçmişti...Neden..NEDEN?!
Arkasını döndü.Dudağından yayılan sıvı..Kan..Kanı sildi ve beyazın kendinden emin o tonuyla bana baktı.
"Siz..Bunu yapamazsınız."
"Kim oluyorsun?!Sanane!O benim oğlum!Nasıl davranacağımı senden mi öğreneceğim?!"
"O zaman..Önce..Bir "baba"olmayı öğrenin."
Neler...Neler söylüyordu!?
"Seni sürtük!"
Engel oldum.Bu sefer..Atacağı tokadı..Engelledim.Bileğini tuttum ve sıktım.
"Ona dokunursan...Seni affetmem."Bağırmış,tüm öfkemi göstermek adına gözlerinin içine bakmıştım.Doğrudan...Bakışlarımı kaçırmadan.
"Git..DEFOL GIT!"
"IĞRENÇ BİRİSİN!ANNEM YAŞASAYDI SENDEN NEFRET EDERDİ!!"
"SANA GİT DEDİM!"
Sora'yı sırtıma aldım ve Hinata'nın elinden tuttum.
"Senden nefret ediyorum baba."
Kapıyı sert bir şekilde kapattım.
"Gidebileceğimiz bir yer biliyorum.Sizi koruyacağım."
###
"Burası..Deniz Feneri..30 yıl önce burayı kapattılar.En iyi arkadaşım Sasuke ile burada kamp yapmaya gelirdik yani içinde erzak be yorgan var.Şimdilik idare edebiliriz.Ben çalışıyorum.Sizi zor durumda bırakmayacağım.Para biriktirip bir ev alacağım.Ama..Şimdilik burada idare edeceğiz."
"Naruto-kun..Ben..Üzgünüm."
"Hinata...Üzgün olan kişi benim.Sana vurmasına izi vermemeliydim."
Elimi yanağına koydum.
"Canın çok acıyor mu?Senin için krem alacağım."
"H..Hayır..Ben iyiyim.Gerek yok Naruto-kun."
Onlar için..Yaşayacaktım.
Hinata..ve küçük kardeşim..
Sizi koruyacağım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ
FanfictionMatematiği delicesine sevmiş, Annesizliğe alışmaya çalışmış, Alkolik bir babaya, 5 yaşında küçük bir kardeşe, Ve Beyazın eşsiz güzelliğine , Sahip bir çocuk Uzumaki Naruto'nun hikayesi...