Multi:tanıtım videosu
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Gizem kalk hadi!"
Sabah annemin bağırışlarından daha beteri olamaz.Her gün buna maruz kalıp uyanmak.Ama tabi ki salondaki annem için kandırma planlarım sayesin de...Tek bir gözümü açmadan bile "kalktım!"
diye bağırdım.Ve yatağa ayaklarımı vurarak bir kaç adım sesi de oldumu tamamdır.Ayaklarımı tam kaldırmışken alnımda ki terlik acısıyle inledim ve tek gözümü açtım.Evet tabi ki annem öncekiler gibi kanmamış ve bu sefer yanıma gelmişti.
"bir kez daha terlik yemek istemiyosan kalkarsın 5..4..3..2..."
tekrar annemin osmanlı misali terliğine maruz kalmamak için hemen yataktan kalktım.Yapay bir sırıtmayla
"ah canım annecim günaydın"
annem odanın kapısına ilerlerken
"ah alnına şaplağı yapıştırdığım yavrum günaydın, damla geldi kız cağız 1 saattir aşağıda seni bekliyo çabuk giyin de in aşağ hadi"
kafamı olumlu bir şekil de sallayarak banyoya giderken aynaya baktım.Tabi ki sabah uyanan ben gün içerisinde ki mavi gözleriyle tatlı ve hafif dalgalı saçlarıyla insan gibi gözüken gizem olmuyordum.Daha fazla bu görüntüye maruz kalmadan yüzümü yıkadım ve saçlarımı yine normale dönene kadar taradım.Eski okulumuz Barbaros Lisesin de damla erkek arkadaşıyla sınıfta öpüşürken yakalanınca okuldan atılmak zorun da kaldı.Tabi bunu öğrenen ben de en yakın arkadaş olarak
"Damla'yı atıcaksanız beni de burda tutmayın!" diyerek kendimi de farkında olmadan okuldan attırdım.Şimdi ise Atahan Lisesindeydik.Dolabımı açıp altıma dizimin 4 parmak üstüne gelen bordo eteğimi,üstüme de lacivert askılı üstümu geçirdim.Yüzüme eylener ve göz kalemi çekip daha fazla bir şey yapmadan çıktım.Ben dudağıma çok nadir ruj sürerim.Çünkü nedense ruj sürdüğüm de dudaklarımı çok kuru hissedip susuyordum.Saçımı olduğu dalgalarıyla salık bırakıp siyah converce lerimi giyip çıktım.Damla'yı gördüğüm de ben seslenmeden yanıma doğru geldi ve daha 'günaydın' demeden
"knk bizim şu yeni lise de çok tipli çocuklar varmış.Hem sana da ayarlarım takılırız"
Damla bir sürü kişiyle çıkmış,ilk öpücüğünü atıldığımız lisede ki çocuğa vermiş ama kimsenin altına girmemiştir.Ben ise şu ana dek 17 yaşımda olmama rağmen 1 kişiyle çıktım.Tabi onun da en son bardayken başka bir kızın kalçasını elleyip benim tokatımı yedikten sonra hiç görüşmedik.
"sana da günaydın Damla"
Damla'yla otobüs durağına giderken
"knk uyuzluk etme heyecanlı değilmisin?"
ağzımı açıp 'senin çakallıklarınla niye heyecanlanıyım' diyemeden otobüs gelmiş ve Damla beni çekiştirdiği için bir şey söyleyememiştim.Otobüste 2 boş koltuğa oturduk.Otobüste tahminen bizim liseden olan bir kaç erkekle Damla bakışırken ben kulaklığımı takmış 'alan walker-faded' dinliyodum.Lisenin önüne geldiğimiz de girişinden girerken bir kaç göz bizi süzmüş,bazı kızlar da Damla ve benim güzelliğimden sanırım kıskanıp bize pis pis bakmıştı.Bu benim için sorun değil di çünkü Damla ve ben ne kadar çocuksu gibi olsak ta söz konusu kavga ise önceki halimizden eser kalmazdı.Okulun koridoruna girip müdürün odasını ararkan sürekli etrafımıza bakındık.Damla "Giz-" diyemeden bir şeye çarpmamla sarsıldım.Çok sert çarpmadığım için yere düşmemiştim.Geri çekilip önüme baktığım da kahverengi saçlı,kahverengi gözlü ve cidden yakışıklı ama bi hayli sert bakmaya başlayan birini gördüm.Elleri cebinde boy farkımız çok olmadığından bana doğru biraz eğilerek
"Yürürken baykuş gibi etrafına bakmaktansa önüne bakmayı tercih etmelisin" demesiyle
"peki sen neyle meşguldün?" dedim
Hafif sırıtarak.Ah bekle neden bu çocuğun sırıtması bu kadar güzel.Of Damla senle takıla takıla beni de kendine çevirdin.
"Ben bur da güzel kız kesmeye çalışırken sen benim işimi bozdun.Bu yüzden diretme bence" diyerek omzuma çarptı ve yanımdan geçti.
Ona dönerek "öküz!" diye bağırmamla bana döndü ve yanıma doğru gelmeye başladı.Ben geriye doğru giderken sırtım soğuk duvara çarpınca duraksadım.Ellerini duvarda geçmemi engellicek şekilde 2 yana yasladıktan sonra
"senin adın ne?" dedi.
"adım her neyse ne ki bundan sanane!kendini artist sanan öküz!" diye bağırmamla bir kaç göz bize döndü.
Damla orda şaşırarak bizi izlerken,önümde ki öküz kulağıma eğilerek
"sanırım burda yenisin,merak etme sana kendimi alıştırıcam"diyip gitti.
Ben arkasından sinirli bir şekilde bakarken o elleri cebinde ve yanında tek bir kişiyle bahçeye çıkmaya başladı.Damla yanıma gelip
"knk o neydi öyle?" dedi.
"bilmiyorum ama o öküze alışmıyacağım kesin"
dedikten sonra tekrar müdürün odasını bulmaya çalıştık koridorun sonundaki müdürün odasını görüp girdik ve sınıflarımızı sorduktan sonra sınıfımızı bulmaya başladık.Damla benim karşı sınıfımdaydı. Birbirimize el salladıktan sonra Damla fısıldayıp
"tipli birini bulursan ben hep burdayım" diyip sınıfına girdi.
Bende sınıfımın kapısını açtıktan sonra biraz geç kaldığımı fark ettim çünkü hoca kalçasını masaya yaslamış bir şeyler anlatıyodu.İçeri girdiğim de herkes bana baktı.Bazıları ıslık çalarken bazıları da hemen yana kayıp sırasını bana boşaltıyordu. Hoca
"sen yeni ögrencilerdenmisin?" diyince başımı olumlu bir şekilde salladım.
Hoca bana oturmam için bir sıra gösterirken en arkada ki...bekle ne ! bu bana çarpan öküz şimdi hoca benim onun yanınamı oturmamı istedi.Daha ilk gün olduğu için hocaya karşı gelmeyip en arkadaki sıraya gitmeye başladım.O öküz bana sırıtıp ayağa kalktığın da cam kenarına oturmam gerektiğini anladım.Sıraya geçip oturduktan sonra içimden 'Allah'ım neydi günahım da onca kişi varken bu öküz geldi' dedim ve çantamdan direk boş bir defter çıkarıp ona bakmamaya çalıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA'M
Teen FictionGüzelliğiyle dikkat çeken Gizem, Bir gün bir şekilde kendini Atalay'ın Yanında bulur. Gizem, gerçek aşkını Bulduğuna inanırken, Atalay'ın oyununu Öğrendiğinde, sıra onun oyun oynama Zamanı gelir. Peki ilerde aşkları Devam edicekmi...?