Tüm gece Taehyung'u düşünmekten uyumamıştım.
"Sunah!" Diye seslenen Yoongi ile başımı sıradan kaldırdım. Bana korkuyla bakıp
"Ne oldu sana?" Diye sordu."Gece uyuyamadım"
"Belli belli üzerinden tır geçmiş gibi"
"O kadar kötü mü ya!" deyip çantamdaki aynayı aldım. Yüzüm cidden iyi görünmüyordu göz altlarım biraz morarmıştı bir de solgundum ama o kadar kötü değildi.
"Kötü ne demek zombi gibisin"
"Ya Yoongi!" Diye söylenip koluna yavaşça vurdum. O sırada içeri giren Taehyung bize göz ucuyla bakıp sırasına geçti.
"Soğuk rüzgarlar esiyor"
"Artık soğuk rüzgarlar hiç gitmeyecek gibi" deyip başımı sıraya koydum
"Üzülme, her şeyi zaman gösterir bu Taehyung'un vereceği karar"
"Biliyorum ve bana gelene kadar beni gerçekten ben olduğum için seveceği güne kadar bekleyeceğim"
Hoca sınıfa girdiğinde başımı kaldırıp defterimi açtım. Kırk dakika boyunca ne dinlediğim hakkında pek bir fikrim yoktu. Taehyung'a bakmakla meşguldüm, ilk kez onu ders dinlerken görmüştüm.
Alışkanlığı olan dudak yalayışı, arada sırıtışı, saçlarını düzeltişi kalemi çevirişi ve elleri. Tamamiyle mükemmellik akıyordu. Bir süre defterine odaklanıp bir şeyler karalamaya başladı, doğrusu merak etmiştim.
Bir dakika! ben şu an Taehyung'u izliyorum ve o bizim sınıfımızda. Bu işte bir gariplik var bizim sınıfa mı geçmişti? Ama bunu yapması hiç adil değildi ben ondan uzak durmaya çalıştıkça bunu yapamazdı.
Tenefüs zili çalığında cebindeki lolipopu çıkarıp ağzına attıktan sonra ellerini cebine sokup sınıftan çıktı. Yoongi de gidince merak ettiğim şeye bakma vaktim gelmişti. Sırasına gidip defterini araladığımda. Gördüğüm çizilmiş resimle şoktaydım bu bendim.
Bu kadar kısa sürede beni çizmiş olamazdı. Bunu uzun süredir yapıyor olmalıydı. Taehyung'un gelme ihtimaline karşı sırama gidip oturdum.
Bu gerçekten hiç adil değildi..
Okul çıkışı kulaklığımı takıp yürümeye başladım. Hala Yoongi'nin söyledikleri beynimde çığ gibi büyüyordu bir de üstüne Taehyung'un çizimi. Belki de o ben değildim, belki de bana benzeyen kızdı. Adımımı durdurup öylece kalmıştım neden o an aklıma gelmemişti.
Bir anda kendimi Taehyung'un kollarında bulduğumda ne olduğunu anlamadım. Taehyung beni geri itip kulaklıklarımı çıkarıp
"Ölmeye niyetin mi var!" diye bağırdı
"Ne oldu?""Az kalsın araba sana çarpıyordu. Aklın nerede senin!"
"Bağırma Taehyung sağır yok karşında. "
"Sunah!" Diye bağırdı yeniden"Ne!" Diye bağırdım aynı şekilde.
Geri çekilip yanından ayrılırken "Bekle beni!" Diye seslendi ardımdan.
Arkamı dönüp,
"Gelme Taehyung istemiyorum!" Dedim kararlılıkla.Daha fazla üstelemedi. İlerideki durağa gidip otobüse binip ordan uzaklaştım.
Yoongi'nin dediği adrese gitme vaktim gelmişti. Taehyung'un kaybettiği bana benzeyen o kızı görmeliydim.
Anıtların olduğu yere geldiğimde içimi bir hüzün kaplamıştı İsimlere bakarak yürürken bana benzeyen o yüzü görmüştüm. Onun gözleri bana göre daha çekikti ve benden daha güzeldi. Fotoğrafı incelerken ismine takıldı gözlerim.
İsmi
Choi Sunah'dı...
![](https://img.wattpad.com/cover/67118218-288-k837300.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M HAPPY WITH YOU✔️ [1.Kitap](KİM TAEHYUNG)
FanfictionSunah, Taehyung ile aynı okulda okuyordur. Ona platonik bir şekilde aşıktır. Karanlık bir geçmişe sahip olan Taehyung için uğraşan Sunah kendini mutlu bir aşkın ortasında bulacağını düşünürken işler hiçte istediği gibi olmaz ve kendini bir bilinmezi...