Bana seslenirken de acı çekmiş miydi acaba? Yüzüme bakarken, bana dokunurken ve beni öperken..
Ya da diyelim acı çekti peki acı çekeceğini bile bile neden yaptı? Ben onun etrafında deli gibi dolaşırken o beni farketmedi bile ama aslında çokta kolay bir şekilde farkederdi. Çok mu iyi oyuncuydu acaba? Duygularını gizlemede başarılıydı belki de. Ya da duygusuzdu artık hayat damarları donmuştu. Ah ne zor denklem bu böyle...
Taehyung'u çözmek ne zor. Aklımda sadece ona onu sevdiğimi söylemek varken ki bunu yaptım. Şimdi ona yaşattığım acı dolu günler için vicdan azabı çekiyordum.
Gitmeli miydim? Böylece beni görmez ve unuturdu belki de.
**
Otobüsten dalgınlıkla indiğimi farkedeli bir iki dakka oluyordu. Tanımadığım bir sokakta inmiştim ve etraf tenhaydı. Bir anda ürkmüştüm kendimi daha fazla korkutmamak için kulaklıklarımı taktım. Müziği dinlerken aynı zamanda ne yapacağımı düşünüyordum. Telefonumun melodisiyle ekrana baktım. Bir numara arıyordu.
"Alo!"
"Benim Taehyung. Sakin ol ve beni dinle "
"Ne oluyor Taehyung?"
"Arkana bak ama çaktırma sadece böyle etrafına bakınıyormuş gibi rahat ol " dediğini yapıp arkama çaktırmadan saçımı savurarak baktım.
"İki adam var. "
"Adımlarını hızlandır eğer onlarda hızlanırsa anlarız"
dediğini yapıp hızlı adımlar atmaya başladım aynı zamanda belli etmemeye çalışarak adamlara baktım."Beni takip ediyolar"
"Nerdesin tam olarak"
"Işıkların oraya geldim karşıda Blue kafe var"
"Tamam karşıya geç ama son dakikada yani ışıkları onlara kırmızı yanacak şekilde ayarlamayı unutma. Oralardayım sakin ol ve dediğimi yap ayrıca telefonu kapatma"
"Tamam!" deyip harekete geçtim. Bana yanan ışığın sönmesine bir saniye kala koşmaya başladım. Elimden geldiği kadar hızlı koştum koşarken ardıma baktığımda adamlar arabalardan dolayı geçemiyordu.
"Geçtim dümdüz koşuyorum. Şimdi ne yapmalıyım?"
"Sağda bir kuaför olacak ordan sağ sap" sağıma baktığımda kuaför gerçekten vardı Taehyung görmeden hissediyordu.
"Hiçbir yere sapma dümdüz devam et sokağın sonuna geliyorum" sesinden anladığım kadarıyla o da koşuyordu. Sokağı yarılamıştım ki karşımda başka iki adam belirdi. Korkuyla durup biraz soluklandım.
"Karşımdalar ne yapacağım?" Diye sordum. Sesimden endişem okunuyordu.
"Tamam sakin ol . Solundan git olabildiğince hızlı koş" daha fazla beklemeyip koşmaya başladım. Ciğerlerim acıyordu ama yapmak zorundaydım.
Sokağı geçtiğimde beni tutan biriyle çığlık attım. Eli ağzımı kapatırken karşımda Taehyung belirdi. Nefesimi rahatça bırakıp derin nefesler almaya başladım. Taehyung bana sıkıca sarılırken bir süre sessizce kalıp bekledik.
Duvarın dibine çömelip oturdum. Taehyung da yanıma geldi.
"
Bunlar kim? Benden ne istiyorlar?"
"Seninle ilgisi yok."
"Ciddi misin? Kimi kandırıyorsun Taehyung. Belli ki benimle ilgisi var"
"Ona benzediğin için" dediğinde kalp atışlarım hızlanmıştı.
Sanırım anlatmaya başlıyordu
"O kim?"
"Eski kız arkadaşım"
"Onunla ne ilgisi var?"
"Öğrenmek istediğini biliyorum ama güvenli bir yere gitsek iyi olur." dediğinde ikiletmeden kalktım.
**
Taehyung'un evine geldiğimizde ürkekçe içeri girdim. Onun yaşadığı kokusunun sindiği eve gelmiştim.
"Geç otur! Ben de su getireyim yorulduk" dediğinde koltuklara geçip oturdum. Elimi koltukta dalgın dalgın gezdirirken.
"Suyun' dedi. Suyu parmaklarıma alırken parmaklarımız birbirine değmiş adeta elektrik çarpmışa dönmüştüm. Daha önce elimi tutmuştu ama bu başkaydı.
Sudan bir kaç yudum alıp orta masaya koyup Taehyung'a baktım
"Seni dinliyorum" dediğimde elindeki bardağı masaya koyup geri yaslandı.
"Seni gördüğümde başta inanamadım. Sana belli ettirmedim ama tıpkı onun gibiydin. Sana sarılmak istedim ama kendimi mutlu etmek için sana sarılamazdım. Beni kurtardığın o gün şok geçirmiştim ve ardından gelişen binlerce olay. Hepsi aklımı karıştırmış ve acı çekmemi sağlamaktan başka bir şey yapmamıştı.
Tıpkı onun gibisin işte ( sesi titremeye başlamış ve gözyaşları yanaklarından süzülmeye başlamıştı) neden bana bunu bana yaptın ki? Neden bana aşık oldun? Sana her baktığımda onu görüyorum ve yapamıyorum. Seni üzmekte istemiyorum. Kocaman bir boşluğa ittin beni ve o boşluktan kurtulamıyorum. İsimleriniz bile aynı..."
Daha fazla katlanamayıp kalktım.
"Biliyorum her şeyi biliyorum Taehyung ( bende artık gözyaşlarımın akmasına izin vermiştim) Onu ne kadar sevdiğini, bana her baktığını ben olduğum için değil o olduğu için yaptığını. Benimle vakit geçirirken, onunla vakit geçiriyormuş gibi hissettiğini. Hatta.. hatta beni öperken kendini mutlu ettiğinide biliyorum. Gerçekten kötüsün. Baştan beri kendini düşünen bencil biri olmak yerine benden uzak durmalıydın, duygularımı bile bile bana bunu yapmamalıydın ama senin yapamadığını ben yapacağım, hayatından çekip gideceğim Taehyung!"
Sözlerimi bitirmiş giderken kolumdan tutup beni durdurdu. Kolumu sertçe çekerken,
"Gitmesi gereken benim sen değil" dedi. Alayla güldüm.
"O burdayken gidemezsin Taehyung! Onu bırakıp gidemezsin. Onun ölümüne sebep olmuşken onu ziyaret etmeden duramazsın bu vicdanına aykırı! Bitti artık, senin için olan aşkım burada bitti."
Ardıma bakmadan hızla evden çıktım. Nefesim yavaş yavaş kesilirken sakinleşmeye çalıştım. Çantamda ki ilacımı alıp ağzıma sıktığımda nefesim düzene girmişti. Senin yüzünden bu ilacı çokça kullanır oldum Taehyung!
Artık sensiz daha kolay nefes alacağım...
![](https://img.wattpad.com/cover/67118218-288-k837300.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M HAPPY WITH YOU✔️ [1.Kitap](KİM TAEHYUNG)
FanfictionSunah, Taehyung ile aynı okulda okuyordur. Ona platonik bir şekilde aşıktır. Karanlık bir geçmişe sahip olan Taehyung için uğraşan Sunah kendini mutlu bir aşkın ortasında bulacağını düşünürken işler hiçte istediği gibi olmaz ve kendini bir bilinmezi...