AŞK-I ESİR

JADE

New York
Ekim 1970

Yuri'nin doğum günü bayıldığı gün nefes alamamasından dolayı çok korkmuştum. Canımdan can gitmiş gibiydi. Davetliler arasından bir doktor hemen müdahale etti ve biran önce Yuriyi hastaneye yetiştirdik. Doktor tedirgin bir ses tonuyla
"burada müdahale edemeyiz. Elimizden hiç bir şey gelmez yeterli donanım yok." dedi.

Tekrardan Yuriyi aldık ve Amerikaya geldik. En iyi doktorları araştırıp yanlarına gittik. Doktorlar Yuri'nin iyi olabileceğini yalnız hastalığının yıllar sonra birden nüksedip bu sefer hayatını kaybedeceğini ama ne zaman olabileceği hakkımda herhangi bir fikirlerinin olmadığını söylediler. Tedavi sürecinin bir kaç yıl süreceğini bilmediğimiz için New Yorkta bir ev satın aldık. Her ay Yuri'nin tedavisi için hastaneye gidip gelmeye başladık. Eşim dainan işlerini burada yürütmeye başlamıştı. Buraya alışmamız fazla zaman almamıştı. Yuri sağlığına yavaş yavaş kavuşurken bizde bunun verdiği mutlulukla hayata tutunmaya çalışırken bir yandan da doktorun söylediklerinin yüreğimiz de oluşturduğu buruklukla düşüncelere dalıyorduk ara ara.

Canberra daki evimizi özlemiyor değildik. Ama Yuri için tüm zorluklara göğüs germek zorundaydık.
Yuriye teni bir bakıcı bulmuş ve tamamen güven sağlamıştık kendisine. Alice 33 yaşında, 1.75 boylarında esmer, renkli gözlü oldukça bakımlı erkeklerin hayran kalacağı bir bayandı. Bazen dainan'ın aklını çeleceğini düşünüp kendi kendime kıskançlık krizlerine girdiğim doğrudur. Ve ardında. Yüzümde basit bir gülümsemeyle dainan'ın bana olan büyük aşkını düşünüp bu saçma düşünceleri aklımdan atıyordum.

Aylar geçtikçe buradaki hayata alışmak daha da güzel bir hal alıyordu. Bazı geceler dainan ile birlikte yemeğe çıkar aşkın ve şarabın verdiği sarhoşlukla sabahlara kadar eğleniyorduk. Eve geldiğimiz de ilk günkü şehvetle öpüşüp bütün geceyi beraber geçiriyorduk.

Zaman su gibi akıp gidiyordu. Yuri iyice iyileşmeye başlamıştı. kız kardeşim Jiba ve eşi bizi ziyarete gelmişti . uzun bir aradan sonra birleşmek hepimize iyi gelmişti. gece hep beraber New York'un güzide restourantlarından biri olan Lincoln Square Steakte harika bir akşam yemeğinden sonra çocukları eve Alice'nin yanına bırakıp bir clup da eğlenmeye gittik. clupta eniştem Kevın'ın kokain ve hap kullandığını görünce şok olmuştum. kardeşime dönüp sorduğumda ağlamaklı bir sesle;

"- 2 yıla yakın oldu bu batağa gireli. iyice arttırdı son zamanlarda Athan'ın yanında da içmeye başladı küçücük çocuk sonuçta, bende büyüyünce babam gibi olacam diyo, onunda o şekil olmasından korkuyorum." dedi ve ağlamaya başladı.

eşim dainan'a döndüm ve bu işe bi çözüm bulmamız gerektiğini söyledim. eşimde;

"Kevını da burada yaşaması için ikna edeceğim. şirkette ortağım yapacağım sürekli gözümün önünde bulunsun. başka türlü onu bu yoldan kurtaramayız.ben yarın sakin bir kafayla onunla konuşacağım." dedi ve Kevin'ın yanına gitti.

eşimin söyledikleri aklıma yatmıştı. bu şekilde Kevın bu bataklıktan kurtulabilirdi. eşimin de böle bir düşünceyle hareket ettiğini ailemden birini bu şekil sahiplendiğini görünce ona bir kez daha aşık oldum.

Daian kevın'ın yanına giderek eve gitmemiz gerektiğini söyledi ama kevın gecenin daha yeni başladığını hiç bir yere gitmeyeceğini söyledi. Kevın kokainin ve hapın etkisiyle gözlerinin altı morarmış. gitgide terleyerek su gibi olmaya başlamıştı. onu zorla ordan çıkardık ama gözleri kapanma noktasına gelmiş ellerini yumruk haline getirerek kendini kasıyor ve bizlerle konuşurken kasılmaktan dişlerini birbirinden ayıramıyordu.

yola çıktığımız da kardeşim alışık olduğundan dolayı sakindi ama ben iyice korkmaya başlamıştım. kevın garip garip hareketler yapıyordu olmayan şeyleri varmış gibi görüyor, hayali karakterlerle konuşuyuordu. Dainan sakin olmamız gerektiğini bunun içtiği hapın etkisiyle halüsilasyon gördüğünü söyledi. ama sebebini her ne kadar bilsem de yaptığı hareketler beni korkutmaya devam ediyordu.

Eve vardığımız da sabah saat 5 sularıydı. Dainan Kevin'ı zorlada olsa yatağına yatırdı. Hepimiz rahat bir nefes aldık. Dainan uyanır uyanmaz ilk işinin Kevin ile konuşmak olduğunu söyledi ve gecenin verdiği yorgunlukla hepiniz uyuduk...