Ben en iyisi ölim ya bıktım eğer sevdiğim adamı dinleseydim böyle bir şey olmayacaktı ne kadar da akıllıyım anlatamam.
Arasın kapıyı yüzüme kapatmasıyle yıkılmıştım ama gerçektende haklıydı. Her zaman o haklı olmak zorundada mıydı ya. Kapının önüne oturdum gözyaşlarım akarken ne yapsam diye düşündüm. Buldum. Ayağa kalkıp gözyaşlarımı sildim.
Çadırı nereye kursam acaba arasın beni görebileceği bir yer olmalı. Ön bahçeye elimdeki çadırı alıp gittim. Kurmaya çalıştım çok zor başarsamda sonunda kurmuştum. Biraz bekledim. En azında onunla aynı bölgede uyumuş olacaktım. Aras dışarı elinde bir kahveyle çıkmıştı beni görünce çok şaşırdı. "Ya maral napıyosun allahaşkına?"
"Aşkım beni kovdun bende burya yerleştim." "Maral saçmalama"
"Ya ben seninle aynı çatı altında uyumak istiyorum " "sen o şansını çoktan kaybettin" dedi üzülmüştüm ama olsun haklıydı.
"Aras seni dinlemediğim için çok özür dilerim pişmanım ya"
"Sen adamın yanına gittin mi?"
"Gittim ama" diye devam ederken birden lafımı kesti "tamam maral ben cevabımı aldım " böyle yapma sevgilim lütfen ya."
Aras gözlerini benden kaçırıp içeriye gitti camlı kapıyı örttü perdeyide çekti. Çok kızmış bana. Adamın bana yaptıklarını bilse napar acaba. Bence bunu ona söylememeliyim. Telefonum çalıyordu baktım. Mira arıyordu.
-alo maral
-efendim aşkımellom
-nerdesin kızım sen?
-arasla ayrıldık
-biliyorum
-nerden?
-aras söyledi.
-haa işte bende evinin bahçesine çadır kurdum.
-salak havaya baktın mı hiç?
-niye ne güzel hava işte
-yağmurlu hava bugün
-ben ölücem artık ya napıcam ben
-bilmiyorum
-neyse kapat aşkım by by.Telefonu kapattım cebime koydum. Camda arası görmüştüm gülerek elimi salladım. Tekrar kapattı perdeyi. Yerim ya çok tatlı sevgilim. O hep benim ve böylede kalıcak. Çadırın içine geçip oturdum. Bir saat kadar sonra hava kararmıştı. Birden gök gürledi. bağırmaya başladım en korktuğum ses. Bi kaç kere daha gürleyince daha çok korktum. Sonra çadırdan dışarı çıktım. Birden yağmur yağmaya başladı. Gittikçe hızlanıyordu. Çadır çok ıslanmıştı. Daha çok yağdı yağmur. Aras camdan bana bakıyordu. Rezilliğime. Birden camı açıp yanıma geldi çok ıslanmıştım."eve git maral"
Of ya bende eve gel maral dicek sanmıştım. Ama demedi işte.
"Gitmem " dedim konu inatlıksa babasıyım."maral saçmalama yağmura bak" " noldu hasta olurum diye mi korktun?"
" senin için kötü olur işin var"
"Yanına gelim mi aşkım?"
"Eve mi" diye sordu. "Evet sevgilini evine bile almıyorsun aşkolsun" "ne sevgilisi maral ayrıldık biz" "hayır ben ayrılmadım" "geçen gece ayrılan babamdı zaten" "ayy hep komik bi sevgilim olsun istiyorumdum"
"Maral yağmur çok arttı iki saatten beri konuşuyosun"
Yanına gidip sarıldım ama o sarılmadı sonra küçük bir öpücük kondurdum dudaklarına "maral yapma" dedi. Koşarak eve girdim arkamdan oda geldi. "Ben taksi çağırıcam sen evine git" dedi asla gitmem "boşuna çağırma aşkım gitmicem çünkü" dedim üstümdeki ceketi çıkarttım. Bluzümü de çıkartıyordum "maral napıyosun ?" "Aşkım ıslandım ya üstümü çıkartıyorum" "git dolaptan bişeler giy üstünü orda değiştir"
"Niye ya?" "Maral hadi "dedi omzumdan itekledi. Odasına gidip dolaptan onun uzun bluzlerinden alıp giydim. Üstümde sadece bluz vardı. Aşağıya indim aras kanepede oturuyordu. Kafasını bana çevirdi gözleri açılmış bana bakıyordu. Ayağa kalktı boğazını temizleyip yanıma doğru geldi işallah öper. "bu kılık ne ayarlarımı bozmaya mı çalışıyosun?" "Aras bütün kıyafetlerim ıslaktı napim aşkım ya" dedim dalga geçer gibi konuşuyordum. Üstüne doğru gelmeye başladı sırtım duvarla buluşmuştu. Kafasını boynuma doğru sokmaya başladı "boşuna uğraşma" diye fısıldadı kulağıma. Kafasını geri çekip gözlerime baktı. Gözlerim dolmuştu akmaya başlamıştı onun güzel gözlerine bakarken. "Nolur böyle deme "
"Maral artık seni kendime ait görmüyorum" deyince yıkılmıştım. "ciddi misin sen?"
Diye sordum buna asla inanmıyordum. Saçmalıyordu.
"Ben sana aidim" diye bağırdım. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Tekrar açtı. "lan daha sen benim sözümü dinlemiyorsun dikbaşlısın fazlasıyla" dedi bağırarak fazla yükseltmiştim onu yine. "Ya özür diledim adamın teklifini kabul etmedim zaten" dedim. "Gittin ama" "evet gittim sadece inat olduğum için saçmaladığım farkındayım özür dilerim tamam mı" diye bağırdım.
Ve devam ettim"sensiz uyumak ne kadar zor biliyo musun sen?" Dedim ağlayarak "biliyorum aynısını bende yaşadım çünkü
"Niye böyle yapıyosun o zaman"
dedim. "Kırgınım sana " dedi "özür dilerim nolur affet beni ya"
Dedim ağlayarak. Deli gibi aşıktım ona. "hani insan susuz kalınca ölür ya sen benim suyumsun" dedim ağlayarak. Belimi duvara sürterek yere oturdum."özür dilerim,özür dilerim, özür dilerim,"dedim ağlayarak yanıma çömeldi. Kafamı göğsüne bastırdı. Kafamı kaldırıp ona baktım "affettin mi?" diye sordum. "Hayır" dedi. Hala mı ya nasıl affetmez . Ayağa kalktım arasta kalktı "aras ben o işi neden kabul etmedim biliyor musun?" dedim hala ağlıyordum ağlamam daha da şiddetlendi "çünkü o adam bana......" gerisini getiremiyordum. "Naptı noldu cevap versene?" Diye bağırdı aras. "Taciz etmeye kalkıştı kaçtım ama" dedim aras gözlerini irice açarak bana baktı sinirden kıpkırmızı olmuştu. "Çabuk adamın adresini ver" diye bağırdı "asla vermem" "tamam ben bulurum" dedi gidiyordu eğer giderse adamı öldürürdü kesin bende buna izin vermem. Kapının önüne geçtim hızlıca. "çekil" dedi. Çok fazla sinirliydi bunu görebiliyordum."çekil " diye yüksek sesle bağırdı. Ama çekilmedim"beni ezip geçebilirsen git" dedim. arkasını dönüp duvara yumruk attı bi kaç defa "yapma" dedim ağlayarak sarıldım. O da beni içine alırcasına sarıldı. "Onu öldürücem" dedi. "Aras eğer bişey yaparsan bi daha yüzümü göremezsin" "maral beni kendinle tehdit etme" dedi "ederim"
Dedim. Elinden tutup içerdeki koltuğa oturttum. Bende kucağına oturdum kafasını göğsüme dayadım. "Sakin ol bana dokunmadı" dedim. Ellerini belime yerleştirdi. Üstümdeki tişötü aşağıya çekti eliyle. "Şunu çıkar uzun bişe giy kendime hakim olamıyorum" dedi. Çok şaşırmıştım. Kucağından kalktım kolundan tutup yatak odasına çıkardım. Yatağa yattım aras ayakta bana bakıyırdu. "Gelsene" dedim.Yanıma uzandı. "İstiyosan şuan birlikte olabiliriz sevgilim"
Dedim bunu kendini bana ait hissetmesi için söylemiştim. "Hayır" "neden?" diye sordum bu cevabı vermesini beklemiyordum.
"Daha evlenmedik" dedi. "O zaman evlenelim" dedim. Gülümsedi. "Düğüne felan gerek yok yarın nikah kıyalım."dedim birden evlenme isteği gelmişti.
"Bitanem sen daha 18 deilsin bir ay var" doğru ya unuttum ben onu "off ya ama aşkım şey yapsak 17 yaşındada ailen izin verirse evlenebiliyosun" "izini kimden alıcaz güzelim" benim izin alacak babam bile yok. O zaman akrabalardan izin almam gerekiyordu. "Aşkım o zaman amcamdan izin alalım o beni çok sever " dedim. "Acele etme"
"Ya ben senin hemen karın olmak istiyorum ve bi daha ayrılmak istemiyorum." Dedim.2 HAFTA SONRA
2hafta sonunda amcamdan izin alabilmiştik gidip nikah dairesine gün aldık ama bazı belgelerin lazım olduğunu söylediler ilk önce hastaneye gittik. Kanımızı verdik. Yarın sonuçları verirlermiş.Diğer işlerimi halledip eve döndük arasın evinde kalıyorduk yanlız kalmak için hem mira ve savaşta yanlız kalıyorlardı kendilerini biraz karı koca gibi hissetsinler.
Sabah uyanır uyanmaz arası öpüp kahvaltıyı hazırladım. Salatalık doğrarken birden başım döndü tezgaha tutundum. Tanyonum düştü heralde. Bi bardak su içip kahvaltıyı hazırladım. Arası uyandırmaya gittim. "Aşkım" yanığından öptüm. Birden beni yatağa çekti. "Yaa aras hadi uyan daha şeye gidicez hastaneye" dedim. Üstüne yatıp burnumu gözümü falan öptü. "Hadi aşkım ya" deyip yataktan sıyrıldım. "Kahvaltı hazır hadi gel acıktım ben" deyip aşağıya indim çayları doldurdum. Arasta gelip oturdu kahvaltımızı yapıp hastaneye sonuçları almaya gittik. Danışmaya sorduğumuzda bizi doktora yönlendirdi. Kapıyı çalıp doktorun odasına girdik. Oturduk. "Hoşgeldiz" dedi. "Saolun biz sonuçları hemen alalımda " dedi aras. Doktor "size bişe söylemem gerekiyor" dedi korkmuştum kötü bişe mi var acaba? "Çok üzgünüm ama maral hanım siz........" bekledi. "Noldu?" diye sordu aras. "Maral hanım siz kanser hastalığına yakalanmışsınız." dediğinde kendimi kaybetmiştim bi gün bu hastalığın başıma geleceğini hiç düşünmemiştim. Aras gözleri dolu dolu bana bakıyordu. "Nasıl olur ya?" Diye bağırdı doktora. "Aras biz çıkalım gel" dedim elinden tutup hastaneden çıkardım. Sanırım o benden daha çok yıkılmıştı. Hastanenin arkasına gitmiştik. Aras duvara yumruk atmaya başladı önüne geçtim "nolur kendine zarar verme " dedim ağlayarak. Arası ilk defa ağlarken görmüştüm. Yanına eğildim "merak etme iyi olucam" dedim. Sarıldı kemiklerimi sıkıcak şekilde. Ben kendime değilde onu yanlız bırakacağım için korkuyordum.
Bu bölüm hüzünlü oldu ama güzeldi.
İNTİKAM'I LÜTFEN OKUYUN...
SİZİ SEVİYORUM
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armamisa
Teen FictionÜstada sormuşlar "Kırılan kalp yine sever mi?" diye Üstad da "Sever"demiş. Adam peki demiş"üstadım siz hiç kırık bardaktan su içtiniz mi?" Üstad cevap vermiş "Peki sen bardak kırıldı diye hiç su içmekten vazgeçtin mi" Adam da bunun üzerine bir şey d...