Two Gay Boys /Larry S.

Two Gay Boys / 2$

Diğer bölüm yarım yamalak bir şekilde yayımlandı. Neden böyle saçma şeylerle uğraşıyorum bilmiyorum. Yayımdan kaldırdım, tekrar yayımladım. Wattpad'in iyi bir bakıma ihtiyacı var.

The Chainsmokers-Don't Let Me Down

Burada senin bedenine uygun bi t-shirt olmalı." Harry kolinin içini didik didik ederken, Louis'yi rahatlattı.

Louis, etrafı kolaçan etti. Aslını söylemek gerekirse burası berbat kirliydi ve mutfakta yapılan tüm yemekler burdan geliyordu. Bu kirli ortamda çalışmayı bırak, burda yemek yiyenlere yazık Acaba hiçbir müşteri burayı görmüş müydü? Harry, uflayarak kafasını koliden çıkardı.

"Bulamıyorum," Harry, etrafa bakındı, cam kapaklı buzlukta bezelyelerin arasında hardal renginde ve kırmızı şeritli t-shirt'ü görünce, derin bir nefes bıraktı. "Şi oluyordu. mdi hatırladım. Buzluktalar."

"Ne? Buzlukta mı?"

"Kusura bakma, Louis. Senden önce çalışan kişi Bob dakikada bir litre ter döküyordu ve tek serinleme yöntemi buydu." Harry, t-shirt'ü kokladı, anında yüzünü buruşturmuştu. T-shirt'ü Louis'ye attı. "İyi şanslar, dostum."

Sonra Harry pis t-shirt'ün deydiği bezelyeleri aldı ve Louis'yi orada tek başına bıraktı.

"Lanet olsun!" Louis, üzerindeki marka kıyafetleri çıkarttı ve bir köşeye koydu. Üzerine çalışma kıyafetini giydi ve bi tane önlük aldı. İşte şimdi hazırdı.

Yukarı çıktığında, Harry, onun eline bir not defteri tutuşturdu. "Siparişleri buraya yaz. Defterler üç ayda bir yenilenir, eğer ondan önce defteri bitirirsen maaşından kesilir." Harry bir de kalem uzattı. "Sana tavsiyem sevdiğin kızın ismini yazarak maaşından olma. Ayrıca boş anında kaleminin arkasını kemirme. Ben, Simon ve Karen gayiz; üstüne yük almak istemezsin." Son kelimesini sırıtarak söyledim

"Karen kız değil mi?" Cidden o kadar şey içinde bunu sormuştu.

"Şüpheliyiz."

"Pekâla, evet, ben hazırım. Ne yapmam lazım?" Louis, not defteri ve kalemiyle hazırola geçti.

"Sakso çekerek başlayabilirsin." Harry gözlerini devirdi. "Git ve masalara bak, Louis."

"Peki, peki."

Louis boş masalardaki kirli tabakları aldı ve mutfağa bıraktı. Yeni gelen kişilerin masasına vardı ve iki tane menü bıraktı.

"Harry nerde?" Müşterilerden biri sorduğunda, Louis alındığını hissetti.

"Şuanda başka bir masayla ilgileniyor. Ne isterdiniz efendim?"

"Hmm. Ben bir dilim vişneli pasta alacağım ve yanında çilekli limonata. Sen ne istiyorsun Tiffany?"

"Bir bira ve taco."

Louis kafasını salladı ve not defterine istekleri geçti. "Hemen geliyor."

Mutfağa gittiğinde bariz bir şekilde sinirlendi. Harry ve Simon oturmuş, keyif çatıyordu.

Simon'a döndü."Vişneli pasta, çilekli limonata, bira ve taco."

Sonra sinirli bir şekilde Harry'e döndü."Sen neden iş başında değilsin?"

"Çünkü sen varsın."

"Tek başıma bütün müşterilere bakamam! Bana yardım etmelisin. İçerisi çok kalabalık."

Harry ve Louis mutfak camından içeriye baktı.(Mutfaktaki cam müşterilerin olduğu yere açılıyordu.)
Harry kaşlarını çattı. İçeride sadece iki masada müşteri vardı. Louis mahçup bir şekilde Harry'e döndü.