İyi okumalar!
Hepinizi seviyorum. ♡Kehlani-Runnin'
"Lanet bir anahtarın bu kadarını yapacağı aklıma gelmezdi." Harry bıkkınlıkla konuştu.
Evdeydik ve ziyaretçilerimiz vardı. Harry için gelmişlerdi doğrusu. Gelenler de zaten Simon, Karen ve Niall'dı. Bir de hiç görmediğim, ama restoranda kasiyerlik yapan, izni yeni bitmiş yaşlı bir adam vardı. Niall her şeyden habersiz, telefonda oynuyordu ve bizimle hiç alakası yoktu.
"Benim de evinin bu kadar güzel olduğu aklıma gelmezdi, Harry." Simon etrafı gezerken şaşkınlıkla söyledi. "Gecekonduda yaşadığını sanıyordum."
"Orada yaşamak imkansız!"
"Sen öyle san, Harry. Metroda kalmak yerine, gecekonduda kalmayı tercih ederim." Direk atıldım. Aklıma metroda kaldığım anılarım gelmişti. Bir ara metroya tuvalet kağıdı takmak bile geçmişti aklıma. Huh, ne günlerdi!
"Metroda kalmadığımı mı sanıyorsun? Ben metroda doğdum. Asıl adım Harry Edward Styles. Edward metro kaptanının adıydı. Koca yürekli adam metronun şoförü olmasına rağmen beni annemin rahminden kurtardı." Sonra yüzünü buruşturarak ekledi. "Ve sonra adamın sezeryan videoları izleyerek, mastürbasyon yaptığını öğrendik. Fakat iş işten geçti, kimliğimde Edward da yazıyor."
"Aman Tanrı'm!" Kahkaha attım. Harry'nin çok komik ve çalkantılı bir geçmişi vardı.
"Ben restorantta doğurursam eğer yardım edersin Harry." Karen neşeyle konuştu ve Harry'nin omzunu sıktı.
"Hey, adım Edward olabilir, ama sezeryan videosu izlerken çekmiyorum ve senin varlığından şüphelendiğim rahmini görürsem kusarım." Yüzünü buruşturdu.
"Bence yapabilirsin Harry, bu iş için uygunsun." Kışkırtarak konuştum.
"Sen hamile kalırsan seni doğurttururum, Louis. Merak etme."
Elime geçen ilk yastığı ona attım. Her halde bana sataşmayı beceriyordu.
"Louis hamile kalabiliyor mu? Yüce Tanrı'm! Baştan beri Louis'nin bir kız olduğunu biliyordum." Simon eliyle beni işaret etti. "Şuna baksanıza, taşaklarının olması imkansız!"
Hemen elini ittim. "Ben erkeğim, Simon ve taşaklarım da var." Hepsi bir olup üzerime geliyorlardı.
"Onlara taşaklarını göster, Louis!" Harry bağırarak söyledi ve kahkaha attı. Yattığı yerden bile susmuyordu.
"Kes sesini, Harry!" Kollarımı bağladım.
Yaşlı adam olan Earl yanıma gelip, kolunu omzuma attı. "Onlara aldanma, evlat. Az önce bir ilki başardın. Simon Tanrı'nın ismini ilk defa söyledi. Varlığından haberi olduğunu bile bilmezdi sanıyordum."
Hafifçe güldüm. Hepsine karşı tek değildim en azından.
"Neyse, hasta ziyaretine diye geldik, neredeyse sekiz saattir burdayız. Kalkalım çocuklar." Karen diğerlerine seslendi ve toparlanmaya başladılar.
"Biraz daha kalsay-"
Harry hemen sözümü kesti. "Kapa çeneni, Louis." Sonra diğerlerine döndü. "Siz de artık gidin bence. Hediyesiz geldiğiniz gibi, hem de kahvemi bitirdiniz."
Kaba tavrına göz devirdim. Diğerleri ise kahkaha atıyordu.
Görüşürüzlerden sonra onları yolculadım ve odun kanepeye yayılarak, yüz üstü yattım. "Çok yoruldum."
"Ben de."
"Yattığın yerden nasıl yorulabilirsin? Her şeyi ben yaptım."
"Onlara bakmak bile beni yoruyor."
"Yaa ne demezsin." Gözlerimi kapayıp, uykuya dalmaya çalıştım.
"Hey, uyuyacak mısın? Ben burda sıkılırım ama." İtiraz ettikten sonra, yüzüme bir yastık geldi.
Sinirle ona baktım. "Yoruldum ve uyumak istiyorum. Beni rahatsız etme." Tekrar gözlerimi kapattım.
"Louis, hadi uyan tombala oynayalım."
"O şansını noel arifesinde kullanabilirsin." Gözlerim kapalı bir şekilde konuştum. Olay şu ki noel de bile oynamayacaktım.
"O zaman 'hangi seks pozisyonundayım' oynayalım mı? Mesela sen şuanda 'yastık savaşı' pozisyonundasın. Beş puan Styles'a gidiyor." Kahkaha attı. "Sıra sende."
"Harry saçmalama."
Yatakta zorla garip bir harekete girip, bana gülümsedi. "Tahmin et bu hangi pozisyon?"
"Harry saçmalamayı kes, yaralısın. Yine bir şey olabilir."
"Yardım et, dönemiyorum."
Homurdanarak yanına gittim. "Hasta olman sürekli sana yardım edeceğim anlamına gelmez, Harry. Şimdi uslu dur." Omuzlarından tutup, tekrardan yatağa yatırdım.
"Kim demiş bana yardım ediyorsun. Bana hizmet ediyorsun." Kıkırdadığında, onu sertçe yatağa ittim.
"Hadi ordan ya!"
"Ovv, çok sertsin." Kışkırtıcı bir şekilde söyledi.
"Gerizekâlı." Yattığı kanepede yanına oturdum. "Nasıl gay olduğunu anladın?" Uzun süredir sormak istediğim soruyu körkütük söyledim. Harry'ye baktığımda yüz ifadesi pek değişmemişti.
"Diş fırçamı klozet kapağının üzerinde unutmaya başladığımda." İğrenç imasına yüzümü buruşturdum. "Şakaydı. Küçükken annem götüme fitil sokmuş ve o zaman 'vay canına gerçekten zevkli' demişim."
"Harry!" Ciddi olması için onu uyardım.
"Tamam be, ayrıca ben her zaman ilişkide üstteyimdir; yani sokan ben olurum. Konuya gelirsek, ergenlik yıllarımda Zac Efron'u çok severdim ve bu saf bir sevgi değildi; yani onu seksi falan bulurdum. Sonra bir baktım erkekler tuvaletinde erkek sikiyorum!"
"İğrençsin. Duygusal bir şeyler olduğunu sanıyordum." Harry'nin hiç doğru düzgün bir şeyi olmayacaktı.
"Hiç de bile! Gayet duygusaldı."
"Yaa, yaa."
***
Lanet takırtılar yüzünden güzelim uykumun yarıda kaldı. Gözlerimi açtığımda, direk mutfaktaki Harry'yi gördüm. Ah, harika bir kâbus görüyordum.
"Saat kaç, Harry? Farkındaysan uyuyordum ve uykumu böldün." Kafamı yastığa gömüp homurdandım. "Sana o kadar gizmet ediyorum ve merhamet etmeyerek beni uyandırıyorsun."
"Bak, sen de bana hizmet ettiğini kabul ettin." Güldü. O arada, o da kahvaltı hazırlıyordu. "Ayrıca bunda sonra sana verdiğim uyku hapını ikiye düşürmeliyim."
Kafamı aniden kaldırdım. "Bana hap mı veriyorsun?" Günlerdir rahat uyku düzenimi göze getirdim. İyi de benim uyku düzenim asla yoktur ki. "Beni öldürmek mi istiyorsun? Bana gizlice hap verdiğinde dolayı seni polise şikayet edebilirim biliyorsun, değil mi?"
"Ve ben de seni klozetin kapağını kapatmadığın için polise şikayet edebilirim."
"Polisler öyle şeylerle ilgilenmez."
"Kedi yediğini biliyorsun, değil mi? Ben polis olsam seni idam ederdim. Fakat o güzel kıçına kıyamadığımdan, elektrik koltuğunda seni sikerdim."
"Gerizekâlısın." Gözlerimi devirdim ve oturur pozisyona geldim.
Bugün Harry'nin annesinin evine gidicektik. Doğrusu çok gergindim. Muhtemelen kahvaltıdan sonra çıkıcaktık ve evlerine gidicektik. Doğrusu içimden bir ses eğleneceğimi ve güzel dakikalar geçireceğimi söylüyordu. Fakat yine de gerginliğimi atamıyordum. Sadece akışına bıraksam ne olurdu ki? Yalnız hissetmeyecektim zaten; yanımda Harry olacaktı. Ve o olduğu sürece mutluydum.
***
-Yeni kapak için çok çaba sarf etmeme rağmen, eski telefondan yaptığım kapak daha iyi gibime geliyor. Size nasıl oldu?-Yazarken çok zorlandım :( Diğer bölümler gibi +1000 kelime olamadı tabii, ama yine de bir şeyler yaptım. Telafi edeceğim. Muhtemelen diğer bölümde potları kırıyorum :d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Gay Boys /Larry S.
Teen FictionAU. Harry çapında berbat bi garson ve Louis marka giyinen bi fakirdi. $$$ Dramadan arınmış bir komedi kurgusu ve ilham kaynağı Two Broke Girls. Tüm hakları Max'in göğüslerinin arasında saklı.