Two Gay Boys /Larry S.

Two Gay Boys/ 9$

Bu bölümde süpriz olarak çoğu yeri Harry'nin ağzından yazacağım. Böylece Harry'nin düşüncelerini öğrenmiş olucaksınız. ^^

Grace-You Don't Own Me ft. G-Easy

Zıplamaktan yorulan ayaklarımı önümdeki sehpaya uzattım. Harry ise diğer koltukta kestiriyordu. Onun aksine ben enerji patlaması yaşıyordum, ama gelin görün ki çok yorgundum. Oflayarak etrafa bakındım. Ne yapabilirdim? Belki dışarda gezebilirdim, hatta burayı iyice öğrenmiş olurdum. Yürümek gerekirdi, ama yine de eğlenebilirdim ha? Kafamı sallayıp, yere attığım çoraplarımı giydim ve ceketimi de alıp dışarı çıktım. Acaba bir not bırakmalı mıydım? Ceketimden telefonumu çıkardım ve Harry'ye kısa bir mesaj attım.

Gönderilen kişi: Harry Stiles

Ben dışarı çıktım. Biraz dolaşacağım. Dışardan almamı istediğin bir şey varsa yazarsın. Byee!

Telefonu kapattım ve cebime geri koydum.

Harry

Justin Timberlake yavaşça üzerime uzandığında nefesim gereğinden hızlandı. Bir şey söylemek için ağzını açtığında, ne kadar öpülesi dudakları olduğunu düşünmeden edemedim.

"Bip bip!" Bağırarak söyledi.

Ne?

Yattığım yerden hızlıca kalktım. Harika bir rüyaydı. Gözlerimi kapatıp, rüyaya devam etmek çok isterdim. Sehpanın üzerindeki telefonumu aldım. Gerizekalı Louis nerdeydi kim bilir, Tanrı bilir yine odamı falan karıştırıyordur.
Telefona baktım. Evet, yan odadan mesaj atacak kadar gerizekalı.
Mesajı açtım.

Gönderen: Gerzek Lou

Ben dışarı çıktım. Biraz dolaşacağım. Dışardan almamı istediğin bir şey varsa yazarsın. Byee!

Ofladım ve cevap yazdım.

Harry: Saat gezmek için geç değil mi?

Louis: Anne, ben 20 yaşındayım.

Harry: Beni de uyandırabilirdin???

Louis: Kendim gezmek istedim.

Harry: Senin bu yaptığına ırkçılık denir.

Harry: Nerdesin?

Louis: Brooklyn'in popüler barlarından birinde.

Harry: B&W Bar Club'dan mı bahsediyorsun?

Harry: O aptal yerden sikilmeden çıkma olasılığın yok bile!

Louis: İçkilerde %55 indirim var. Bunu kaçıramazdım.

Harry: Bekarete veda partinde eğlenceler dilerim.

Louis: Abartma! Ayrıca ben bakir değilim.

Harry: Muhtemelen 15 dakika önce kaybettin, değil mi?

Louis: Shotttt!!!

Harry: Aptal.

Harry: Tamamen bir aptalsın Louis.

Birkaç dakika mesaj bekledikten sonra, telefonu kapatıp, mutfağa girdim. Hangi akıla hizmet gitmişti ki oraya? Buzdolabından dünden kalan makarnayı çıkartıp ocağa koydum. Bir bira alıp, tekrar koltuğa döndüm. Acaba ben de bara gitmeli miydim? Başına bir şey geleceğinden adım gibi emindim.
Biradan daha bir yudum alamadan, ceketimi aldım ve dışarı çıkıp, barın yolunu tuttum.
Beni uğraştırmayı seviyordu. İşin aslı, aklım hâlâ penisimi sarışındaydı; ellerini hissetmek gerçekten harikaydı. Elbette gerizekalıydı, ama seksiydi.