Yazardan::
Sonunda Louis ve Harry'nin çalkantılı otobüs yolculuğu bitmişti. İkisi de acayip yorgundu; Louis'nin o güzel kıçı oturmaktan ağrımıştı, Harry ise telefonundan sudoku oynamış ve dergi okumuştu. Otobüsten indiklerinde kasaba gibi bir yerdeydiler. Neyse ki Harry'nin kız kardeşi onları arabayla almaya gelecekti.
Harry çantasını yere bıraktı. "Gemma birazdan burda olur."
"Bu lanet olası sinekler de ne?" Louis ellerini etrafında sallayarak, sinekleri kovmaya çalıştı.
"Annemlerin gerçekten kasabada yaşadığına dair bir kanıt. Annemi en son bıraktığımda Donatella Versace olmak istiyordu, şimdi kasabalı bir kadın olma peşinde."
Kafasını iki yana salladı. "İnsanlar değişiyor. Umarım sen de değişirsin. Edepsiz Louis çok hoşuma giderdi."(Buradan sonra Louis'nin ağzından yazmışım galiba nsbsjaoxjsmskeijdj)
"Sapıklık yapma!" Harry konuyu dönüp dolaşıp yine bana getirmeyi çok seviyordu. Geçen gün Harry'nin büyükbabasının köpeğinin eski sahibinin kızının sevgilisinden bahsederken, yine konu bana dönmüştü. Harry bu konuda çok başarılıydı. Takdir edilmeli bence.
Bize doğru yaklaşan, kırmızı ve siyah şeritli gömlekli, ispanyol paça pantolon ve kahverengi deri botlarıyla tam bir kovboyu -meşhur kovboy şapkalarını unutmamak lazım- anımsatan bir kız yaklaştı.
"Hannah Montana'nın babası işte geliyor!" Harry bana doğru eğildi ve sessizce fısıldadı. Tanrı aşkına kız gerçekten Miley'nin babasına benziyordu. (Y/n: Umarım herkes Ray'in kovboya benzeyen halini unutmamıştır :( .)
Kahkahamı zorla içimde tuttum, çünkü kız yanımıza varmıştı bile.
"Hey, Harry!" Kız Harry ile tokalaştı. Acayip derecede saman kokuyordu.
"Hey, Violet!" Harry de selam verdi.
Violet bana döndü ve gülümseyerek elini uzattı. Bekletmeden elini sıktım ve geri çektim. Eğer ellerini yeni yıkamamışsa, elleri fena terlemişti. Elimi gizlice pantolonuma sürdüm.
Nasıl olsa o da bir kız sayılırdı ve kızlara saygılı davranmak gerekirdi."Violet seni en son gördüğümde o botlar beyazdı ve şimdi kahverengiler. Lanet olsun, kimse seni inek boklarına basmaman için uyarmıyor mu?" Harry tiksinerek Violet'ın botlarına baktı. Tabii ki eğer Harry'seniz kızlara da saygı duymazdınız. Ayrıca Harry ve Violet muhtemelen önceden tanışmışlar, çünkü birbirlerinin seneler önceki hâllerini hatırlıyorlardı. Galiba burası Harry'nin yazlıklarının olduğu yerdi.
"Ben de en son senin bu botlarına gördüğümde siyahtılar ve şimdi simliler. Lanet olsun, kimse sana tek boynuzlu at bokuna basmaman için uyarmıyor mu?" Violet, Harry'nin fazla simli botlarına -Shakira'nın dişlerinden bile daha parlak olduğuna yemin edebilirim- laf attığında, Harry dişlerini sıktı. Botlarına hakaret edilmesini hiç sevmezdi.
"Seni sikmediğim için gay oluşuma dua et, kaltak."
"O göt deliğine saman doldurmak istiyorum, Styles."
"Hey, yeni yemek yedim ve onları gözünüzün önünde kusamam. Ya bana kusmam için bir yer gösterin, ya da susun." Ellerimi havaya kaldırdırarak tahammül ettim. Gerçekten bunu yapmasaydım devamı sonsuza kadar gelebilirdi.
"Size iyi tattiler." Sonra Harry'ye kötü bakışlar attı. "Bu arada annenin senin için yaptığı omlete tükürmüş olabilirim."
"Siktir!" Harry, Violet giderken arkasından tısladı.
"Artık gidebilir miyiz?" Bıkkınlıkla konuştum.
Sonunda eve doğru ilerlemeye başladık.
***
"İşte burası!" Harry yalancı bir sevinçle bağırdı.
İki katlı, klasik bir kasaba eviydi. Beraber evin arka tarafına ilerlediğimizde, arka bahçede oturan genç bir kız ve orta yaşlı bir kadın oturuyordu.
"Harry geldiiii!"
Kadın ve kız, Harry'nin sesini duymasıyla birlikte, Harry'nin üzerine doğru koşup, atıldılar. Hepsi kucaklaşırken, kendimi Casper gibi hissediyordum. Duvarın içinden geçip, tuvalete gitsem iyi olabilirdi; çünkü fena hâlde çişim vardı.
"Ah, benim minik bebeğim ne kadar da büyümüş!" Kadın, Harry'nin yanaklarını sıkarak söyledi. "Ah, şekerparem."
"Umarım bu sefer hediye getirmişsindir." Kız beklentiyle konuştu. Harry tabii ki hediye getirmemişti.
"Tabii ki getirdim, Gemma. Louis bana hediye paketini verir misin."
İsminin Gemma olduğunu öğrendiğim kıza çok üzülmüştüm, çünkü birazdan parlayan gözlerinden ateş saçacaktı.
Harry, incecik hediye paketini Gemma'ya uzattı ve sinsice gülümsedi. Muhtemelen annesi olan kadın sadece olanları izliyor ve Harry'nin koluna sarılıyordu. Sessizce kıkırdadım. Dayanamıyordum!
"İçinden Rihanna konser biletinin çıkmasını umuyorum." Gemma hediye paketini yavaşça açtı ve içindekileri çıkardı. Artık kıkırdamam kahkaha dönmüştü. Ayrıca Harry ve annesi de kahkaha atıyordu.
Gemma elindeki hediye paketinden çıkan su ve elektrik faturalarını Harry'ye fırlattı. "Seni nankör! Benimle dalga mı geçiyorsun? Şimdi omletini yediğim için özür dilemeyeceğim."
Aklıma Violet'ın, Harry'nin omletine tükürdüğünü söylediği an geldi ve daha fazla kahkaha atarak, Harry'ye döndüm. O da bana bakarak kahkaha atıyordu.
"Teşekkürler, Gem."
Gemma evim içine girdi ve biz de bahçedeki kurulmuş masaya oturduk.
"Merhaba, seninle tanışmadık. İsmin ne?" Harry'nin annesinin uzattığı kısaca sıktım.
"Merhaba, ben Louis." Samimiyetle konuştum.
"Ben de Anne."
"Tamam susun da rahatça kafa dinleyerek kahvaltı yapayım." Harry mızmızlandı ve yemeğine devam etti.
"Siz ikiniz ev arkadaşısınız, öyle değil mi?" Anne gözlerini kısarak ikimize baktı.
"Aslında ev ve iş arkadaşı." Harry'nin yanlış bir şey söylememesini umarak söyledim.
"Oh, ne güzel!" Anne gülümsedi.
***
Kısa bölümler yazıp, sık bölüm atmaya başladım. Böylece her türlü daha iyi olabilir benceee.
Hem ayrıca böyle yaparsam okul başladığında bile bölüm atabilirim..Şey dermişim hdi byee :dd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Gay Boys /Larry S.
Genç KurguAU. Harry çapında berbat bi garson ve Louis marka giyinen bi fakirdi. $$$ Dramadan arınmış bir komedi kurgusu ve ilham kaynağı Two Broke Girls. Tüm hakları Max'in göğüslerinin arasında saklı.