Bölüm 7: Güvensizlik

154 33 0
                                    

Çocuğun adı Giray'mış, Sinan daha önce görmüş ve tanıyordu çocuğu. Öğleden sonra saat 2.30 gibi önce Kardelen ve yanındaki çocuk ardından 2.40'da Melisa ve Giray çıkmış. Sinan bunları takip etmiş, Giray motorla Melisa'yı eve bırakmış. Eve derken evinden 1-2 sokak önce bırakmış ve bırakırken de tokalaşmak için bile olsa samimi bir şekilde yanaktan öpüşmüşler tokalaşmaktan çok yanağına bir buse kondurmak gibi, Sinan eve geliyormuş şuan. Yazışmaları okurken elim titriyordu, birden nefesim kesildi nefes alamamaya başladım. O an o hisler o korku o acı o keder, o, o, o, anlatılamaz duygulardı, dile getirilemez duygular. Sinan geldi, herşeyi bildiğimi fark etti zaten hemen, sakinleştirmeye çalıştılar. Ben daha fazla dayanamadım, Sinan'dan arabanın anahtarını aldım, hayır yanlız gitme bu halde dedi. Anahtarı aldı elimden, arabayı o kullanacaktı. Yola çıktık, yol boyunca gözümden yaş geldi, öyle bişey olmadığına inandırmaya çalıştım kendimi. Kapılarının önüne geldik, kapıyı çaldım ve annesi açtı. Annecim, Melisa'yı çağırır mısın onunla konuşmam gerek dedim. Annesi Melisa'yı çağırdı ve geldi boynuma atladı hemen, bu onun için İzmir'e geldiğimden beri ilk karşılaşmamızdı, ilk karşılaşmamız böyle olmasaydı güzel olurdu tabi ki. Bende boynunu kokladıktan sonra ittim onu yavaşça ve sinirli olduğumu belli etmemeye çalıştım, seninle konuşmamız gereken şeyler var dedim.

Tamam aşkım da ne oluyor ya? Dedi ve ben birşey söylemedim gel dedim onların evine yakın bir ormanlık alan vardı, Sinan'a kardeşim bırak arabayı bin otobüse sen evine git dedim. Başta beni yanlız bırakmak istemedi, ama sonra iyiyim kardeşim beni merak etme azıcık hatrım varsa git dedim ve kırmadı bana güvendiğini söyleyip gitti. Bindirdim arabaya yol boyunca soru sordu ve bende yol boyunca sustum, çektim arabayı ağacın altına ve ona baktım. Ne oluyor yav dedi, ben dışarı çıktım dışarı çık dedim. Karşıma geldi ve artık anlatıcak mısın ne oluyor? dedi.

Buruk, gariban bir ifade ile konuşmaya başladım:
Onur: Bugün bizim 3. Yılımız...
Melisa: Oha gerçekten mi ben nasıl unuturum bunu aşkım valla ben
Onur: Kes!
Melisa: Aşkım valla unutmuşum sınavlar falan çok yoğunum affet beni ne olur.

Sağ elimi kaldırıp parmaklarımla yanaklarına dokundum, okşadım. Parmaklarımı tutup elimi sıktı ve öptü. Hemen elimi çektim ve gözlerinin içine bakarak:
Onur: Benim dokunmaya kıyamadığım yanakları, kimlere öptürmüşsün sen kimlere dokundurtmuşsun kendini.
Melisa: (Şaşkın ve korku dolu bir ifadeyle) Neyden bahsediyorsun Onur?
Onur: Bugün okul kampüsünde yan yana baş başa oturduğun, motoruna bindiğin, yanaklarına bir öpücük verdiğin adamdan bahsediyorum, Giray'dan.
Melisa: Ne? Ama sen nasıl
Onur: Bana hemen bir açıklama yapmazsan burada seni öldüreceğim.

Bir İzmir Masalı (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin