Bölüm 2: Korkular

300 33 4
                                    

Melisa: Saçmalama birtanem öyle birşey mümkün mü, biz asla o seviyeye gelmeyiz ki dedi.
Onur: Ben o an onaylamıştım Melisa'nın söylediklerini. Fakat geleceği kimsenin bilmeyeceğini, bilemeyeceğini aklımdan geçiriyordum.

O an söylediklerini kabullenip orda kapatmayı denedim ve hissettirmemeye çalıştım. Sarıldık, hasret giderdik bolca. Kokusunu içime çektiğimde içimden " Ben bu kız olmadan ne yaparım yahu" dedim ve daha sıkı sarıldım. Saat 1 olmuş farkında bile değiliz, bir lokantaya gidip öğle yemeği olarak pide yedik. Annesi aradı Melisa'yı, kızım artık eve dön dedi, Melisa'da 19 yaşında genç bir kız aileside tabi ki haklı olarak merak ediyorlar. Melisa'yla öpüştük koklaştık otobüse bindirdim onu, bende evin yolunu tuttum. Eve girdiğimde anneminde babamında yüzlerinde nasıl söylesek ifadesi vardı çok belliydi. Ayakkabılarımın bağcıklarını çözerken annem babama birşeyler söyledi, anahtarımı ayakkabılığın üzerine koyup içeri girdim. Mutfağa gidip bir bardak su içtim, içeri gelip karşılarına oturdum;
Onur: Evet sizi dinliyorum
Anne (Elif): Oğlum nasıl söylesek bilmiyorum.
Baba (Cengiz): Oğlum, biliyorsun ki ben öğretmenim ve öğretmenler tayin olurlar...
Onur: (Aslında ne söyleyeceğini anlamıştım ama korkuyla umarım o değildir içimden diyerek) Baba çıkar şu baklayı ne demek istiyorsun ?
Cengiz: Oğlum İstanbul'a taşınıyoruz 1 ay sonra.

Bu cümleyi duyduktan sonra yıkılmıştım, birden herşey kararıp gözlerim yaşarmaya başladı. Sanki bir akvaryumu yavaş yavaş su basıyor gibiydi. Her saniye su daha fazla akıp gözlerimi kapatıyordu en sonunda tamamen kapattı ve buğulu görmeye başladım. O gece gerçekten ne oldu hatırlamıyorum bayılmışım sanırım, niye bu kadar zor söyledi bizimkiler bunu biliyor musunuz? Çünkü Melisa'yı biliyorlar, burdaki hayatımı onunla evlilik hayalleri kurduğumu. Ve Melisa'nın ailesi de üniversite bitmeden evlenemezsiniz demekte kararlılar daha Üniversite 1. Sınıf buda Melisa'dan ayrı 4 yıl demek. O gece cevap bile veremedim, üzüntüden yığılıp kalmışım. Sabah gözlerimi açtığımda o acıyı her zerremde hissediyordum, gözlerim acıyor vücudumun her yerinde sanki sıvı halde dolaşan bir acı var. Annem babam ikiside işe gitmiş. Banada not bırakmışlar "Oğlum nolur kendine dikkat et bişey yapma duş al kendine gel" yazıyordu. Kalktım, zor yürüyordum telefona baktım şarjı bitmiş. Telefonu şarja taktım, ses kutumu alıp duşa girdim. Ahmet Kaya' albümünün olduğu dosyadan 1. Sıradan çalmaya başlattım. Üzerime düşen suya karışıyor göz yaşlarım, ben bağıra bağıra Ahmet Kaya söylüyorum gözyaşlarıma karışmış suyun altında. Günler geçti, 4 gün oldu evde kimsenin suratına baktığım yok. Kabullendim artık, çözüm yolları arıyorum. Bende o ara çalışıyordum işten izin aldım 1 hafta nasılsa gidicez zaten kovuyorlarsa kovsunlar kafasındayım. Melisa'nın haberi yok nasıl söylesem bilmiyorum, yansıtmamaya çalıştım günlerce. Buluşmak istedi hasta olduğumu söyledim geleyim yanına çorba falan yapıyım dedi misafir var dedim geçiştirdim hep. Buluşma günü geldi çattı kararlıydım artık söyleyecektim 1 hafta olmuştu öğreneli.

Bir İzmir Masalı (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin