Bölüm 6: Şüphe

154 31 0
                                    

Evet, herşeyden sakındığım, hayatta yaptığım tek doğrum bana göz göre göre yalan söylüyordu. Ertesi gün buluşmak istediğimi söyledim, müsait değilim aşkım çok yoğunum sınav haftam dedi. O gece, Azra'dan rica ettim onu takip etmesini ve Sinan'a da gözlerini açmasını söyledim ikiniz gözüm kulağım olun bana bu dostluğu yapın dedim ve takip ettirmeye başladım onu Azra ve Sinan'a.

Çok korkuyordum, bu korku kaybetme korkusuydu, aldatılma korkusuydu, kurduğumuz hayallerin yakılma korkusuydu, yaptığımız geleceğin yıkılma korkusuydu. Ertesi gün evde tektim Sinan ve Azra okula gitmişlerdi, ben o gün nasıl bir depresyona girdiğimi bilmiyorum sabah 7'den akşam 6'ya kadar aralıksız film izlemiştim. 2'si romantik komediydi iyi hatırlıyorum. Bilerek o gün Melisa'yı hiç aramadım mesaj atmadım telefonu bile elime almadım sınav haftası madem yarın akşam konuşuruz dedim. Dostlarımın eve dönmesini sabırsızlıkla bekledim, bugün Melisa'yı takip edeceklerdi. Akşam 18:50'ydi Azra döndü, Sinan nerde ne oldu bugün diye sordum. Yüzü asıktı, makyajı yanaklarındaydı, belli ki ağlamıştı. Oturttum koltuğa, bir bardak su alıp geldim hemen, ne olduğunu sordum ona yutkunarak sözlerine başladı:

Azra: Kardeşim sakin ol sen şimdi, ortada birşey yok ama biz bugün takip ettik Melisa'yı. Öğlene kadar ben takip ettim öğleden sonra dersim vardı öğleden sonra da Sinan takip etti.
Onur: Kardeşim noluyor Allah aşkına anlat artık.
Azra: Sabah kaçta geldi bilmiyorum ama yine cafedeydi ve yanlızdı ben geldiğimde ve saat sabah 10 civarıydı. Ben belli etmeden kendimi oturdum bi masaya, aldım elime kitabımı ve kitap okuyor gibi yaptım. Ben oturduktan 5 dakika sonra bir telefon geldi, yaklaşık yarım saat kadar telefonla konuştu. Ardından yanına Kardelen geldi bir çocukla, Kardelen'in sevgilisiydi sanırım ve kız baya açık giyinmişti tam bir fahişeydi. Ben şaşırdım tabi kardeşim, kız öğleye kadar derse girmedi ama sabahtan kampüse gelmiş. Öğlen saat 12 civarı dün yanında gördüğüm çocuk geldi yanına. Ve yan yana oturdular samimi bir şekilde konuşmaya başladılar gülücükler kahkahalar havada uçuşuyordu. Sonra benim ders saatime az kalmıştı ve ben Sinan'ı aradım onun dersi sabahtandı bitirdi ve geldi yanıma 15 dakika kadar beraber oturduktan sonra ben ayrıldım oradan ve derse gittim sonrasında Sinan izledi onları ama biz hep irtibattaydık yani konuşuyorduk sinanla sms yoluyla, Sinan o çocuğu daha önce görmüş ve bu daha çok ilgisini çekti çünkü onu daha önce bir barda görmüş, motoru varmış serseri bir tipmiş.

Ben o anları yutkunarak ve sinirle, aynı zamanda milyon katı üzüntü ve korkuyla dinliyorum. Sanki kelimeleri ağzından cımbızla alıyorum, zaman durdu sanki o an. Ve cep telefonunu çıkardı
Onur: Ne oldu kardeşim dedim
Azra: mesajlara girdi ve bana Sinan'la olan yazışmalarını okuttu.

Bir İzmir Masalı (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin