-1-

800 50 6
                                    

Sevgili Günlük,
Bugün her şey çok güzeldi. Kampüste bir çocukla tanıştım. Hani olur ya koridorda bir kız ve bir erkek çarpışır daha sonra kızın kitapları yere düşer erkek ise kitapları toplar ve sonra tanışırlar evet bu olay olmadı. Gayet sıradandı. Onunla beni Gamze tanıştırdı. Gamze benim en yakın dostum onunla 13 senelik bir dostluğumuz var. Kampüse Burak'la yani benim beyaz atlı prensimle birlikte girdiler sonra yanıma geldi. Beni Burak'la tanıştırdı. Onu görür görmez anlamıştım evleneceğim prens olduğunu. Buraya yeni taşınmışlar. Ailesinin zoruyla gelmiş. Beni görür görmez gözlerimin içine bakmıştı. Eminim o da benim onun için yaşayan bir prenses olduğumu düşünmüştür. Yani ben olsam düşünürdüm. Daha sonra birlikte vakit geçirdik. Dersler çok sıkıcıydı. Eğer üniversiteye gidiyorsam bunu kesinlikle aile zoruyla yapıyorum. Benim hayalim bir psikolog olmak ancak bazen okuldan kaçıp gidesim geliyor. Dersler bittikten sonra Burak, ben ve Gamze birlikte alışveriş merkezine gittik. Hepimizin karnı çok açtı. Ama tek düşündüğüm şey Burak'ın bana bakıp gülümsemesiydi. Ona ilk görüşte aşık olmuştum. Bunu hissedebilmiştim. Bu zamana kadar sadece bir tane çocukla çıkmıştım ama sanırım o da sayılmıyor çünkü daha 7 yaşındaydım. Gidip pizza yedikten sonra oyun merkezine girdik. Bir sürü jeton aldıktan sonra saçma sapan çocuk oyunlarını oynamaya başlamıştık. Herkes bize baksa da bu harikaydı. Gerçi biz bunu Gamze'yle her hafta yapıyoruz bize alışmış olmaları gerekiyor artık. Ama bu sefer oyun oynarken biraz utanıyordum çünkü yanımızda Burak vardı. Yemek yerken bile o kadar kibar bir şekilde yedim ki. Ama bu kötüydü eğer beni böyle kibar biri olarak tanır ve severse ileride benim gerçek halimi gördüğünde benden nefret edebilirdi. Açıkçası beni bu sahte halimle sevmesinden ziyade benim gerçek halimi sevmemesini tercih ederim. Bunu düşündükten sonra gerçek halime döndüm ve çılgınlar gibi eğlenmeye başladım. Burak da birden açılmış ve o da benimle eğlenmeye başlamıştı. Gamze her zaman ki gibi çabucak yorulmuş ve bir yere oturup bizi izlemişti. Günün sonunda Burak arabasıyla önce Gamze'yi bıraktı. Bizim evin önüne gelince Burak beni kolumdan tutup bugünün çok güzel geçtiğini ve benimle tekrardan vakit geçirmek istediğini söyledi. Bunu onaylar şekilde ona gülümseyerek başımı salladım ve daha sonra arabadan inip eve girdim. Ben içeri girene kadar Burak gitmemişti. Eve girdiğimde annemle babam beni oturma odasında kollarını birbirine geçirmiş şekilde bekliyorlardı. İlk önce biraz bakıştık daha sonra annem bağırmaya başladı.
"Biz seni dışarlarda bu saate kadar sürtesin diye mi yetiştirdik, artık kendine gel , bıktım senden, sen nasıl bi kız oldun böyle" falan falan. Tabiki de annemi duymazdan geliyordum. Bunlar insanlara biraz kaba gelebilir ki öyle zaten ancak benim yerimde olan bi insan benim gibi bunlara da bi süre sonra alışıyor. Onları umursamayıp odama çıktım. 5-10 dakika sonra içeri ablam girdi. Bana gülümsedi. İşte bu kız beni bu evde seven tek kişi. Yanıma oturdu." Yine mi geç kaldın?" diye sordu ve ben de kafa salladım. "Nabıcaz seni böyle" dedi bana sonra büyük bir kahkaha attı. Ben de güldüm. Eğer bu evi terk etmiyorsam kesinlikle bu kız yüzünden. Daha sonra oturup oda da Uyumsuz'un serisini izledik birlikte. Çok yorgun olduğum için film bittiği zaman ablam odasına gitti. Ben de artık yatsam iyi olur. Bugünlük bu kadar günlük. İyi geceler.

Günlük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin