Sevgili Günlük,
Bugün okula gitme kararı aldım sonuçta Burak da okulda olucaktı. Onun beni sevdiğini öğrendiğimden beri çok heyecanlıydım. Sabah okula gitmeden önce saçmalık yapmamak için bir sürü dua etmiştim. Kapıdan çıktım ve babamın benim için tuttuğu bir şoförün olduğu özel araca bindim. Buna gerek olmadığını söylesem de babamın korumacı tavırlarının önüne geçememiştim. Okula geldim. Okulun yani kampüsün bahçesinde bir ağacın altına oturdum, kulaklığımı taktım ve bir müzik açtım telefonumla uğraşırken birden birisi beni yanağımdan öpmüştü arkamı döndüğümde öpen kişinin Burak olduğunu gördüm. Çok güzel kokuyordu. Parfümü harikaydı. Erkek parfümlerini hayatım boyunca sevmişimdir. Burak yanıma oturdu ve bana "Naber sevgilim ? " dedi. Ben de "iyiyim sen ?" dedim o da "iyiyim" dedi normal olarak. Sonra kulaklığımın tekini alıp kulağına götürdü ve "ne dinliyosun" dedi. Maroon 5 'ten Animals şarkısı çalıyordu. Güzel şarkı dedi ve güldü. Sonra yanımızdan kampüsün tiki kız grubu geçti. Bu grupta Seda, Cansel, Melis ve Eda vardı. Grubun lider tikisi Melis'ti. Benim olana yani Burak'a gülümsedi tam kalkıp "sen ne yapıyorsun lan" dicektim ki Burak, Melis'e güldü ve "naber cici kız" dedi. Oturduğum yerden kalktım ve koşmaya başladım. Burak arkamdan "Meriç" diye seslensede daha hızlı koştum ve ayağım taşa takıldı yere düştüm. Kızlara benden tavsiye asla "Taş Bahçe" tabelasının olduğu yerlerde son hız koşmayın hele ki sevgiliniz arkanızdan gelirken. Kafama darbe almış ve bayılmıştım. Uyandığımda kendimi kampüsün revirinde buldum. Başımdaki sancıyı asla tahmin edemezsiniz. Başıma sargı sarmışlardı. Burak yanımdaydı. Sonra içeri Melis salağı ve tiki tayfası girdi. Bana
"Bi dahakine annene söyle sana kask taksın canım" dedi ve o salak gülüşünü yaptı. Bir insan ancak bu kadar yapmacık olabilir ya. Ben de tabiki ona karşılık olarak
" Sen de bi dahakine annene söyle sana beyin taksın canım" dedim. "Hıh" yaptı ve gitti salak. Yattığım yerden kalktım ve eve gitmek üzere kampüsten çıktım yanımda Burak vardı çünkü babamın arabasına binmek istemiyordum bu yüzden de beni eve Burak götürücekti. Eve gittiğimde annemle babam evin içinde yüksek sesle kavga ediyorlardı. Koşarak odama çıktım. Annem babama artık onunla olmak istemediğini, onunla uğraşmak istemediğini söylüyor babam bunları duydukça anneme "Sesini Kes! " diye bağırıyordu. Odama girdiğimde ablam yatağıma oturmuş ağlıyordu. Bana artık bu evden, annemden bıktığını söyledi. Onu gördükçe kötü oluyordum. Sinirlendim ve odamdan çıkıp koşarak aşağıya indim salona girdiğimde babam anneme tokat atmıştı. Annemle babam sürekli kavga ederlerdi ama babamın anneme tokat attığını hiç görmemiştim. Yere çöküp ağlamaya başladım. Babam yanıma koşarak geldi yere çöktü ve bana sarıldı. Onu geri ittim ve onlara bakarak
"Sizden bıktım artık, kavgalarınızdan, bu gürültüden, üzülmekten bıktım !! "
Artık bu evde durmak istemiyordum. Odama girdim ablam hala yatağımda oturmuş ağlıyordu. İlk önce ona sarıldım ve eşyalarımı toplamaya başladım. Ablam beni gördü ve odamdan çıktı. Beş dakika sonra odama elinde bavuluyla geldi. Bana baktı ve ağlamaklı bir şekilde tebessüm etti. Onu böyle görmeye alışık değildim. Göz yaşlarımı sildim ablamla aşağıya indik annem koltukta oturmuş ağlıyordu babam evden gitmişti. Ablamla birlikte çıktık evden. Bir otele gittik yol boyunca hiç konuşmamıştık. Otele gittikten sonra sahilde yürümeye gittik. Biraz da olsa hava almak iyi gelmişti. Bir an her şeyi unutmak cidden çok güzeldi. Keşke hiçbir şey böyle gelişmeseydi. Keşke biz de diğer normal aileler gibi mutlu olsaydık. Annem beni biraz da olsa sevseydi. Zengin olmak istemiyordum. Ben sadece mutlu olmak istiyordum. Hani derler ya para her şeye çözüm diye öyle değil işte. Eğer para her şeye çözüm olsaydı ben şimdi bu satırlara mutluluğumu yazardım, üzüntümü değil. İyi geceler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
ChickLitBir genç kızın intiharından sonra odasında çıkan bir günlüğün ablası tarafından bulunması ve günlük içerisinde yazanların intihar sebebini de ortaya çıkarması.