Sabah annemin çığlıklarının sesiyle yatağımdan korkuyla kalktım. Odamdan dışarı çıktım ve sesin geldiği odaya yani annemlerin odasına gittim. İçeri girdiğimde annem bağıra bağıra ağlıyordu. Daha sonra farkettim ki ablamın köpeği annemlerin odasına girmiş ve bütün ayakkabılarını kemirmişti. Birden yüksek sesle bir kahkaha attım. Sonra annem bana öyle bir baktı ki ve işte o an, işte o ses annem birden bana
"Çık dışarı aptal!!" diye bağırdı. Ben hala gülüyordum çünkü komikti. Annemin hakaretleri umrumda değildi. Hatta en sevdiğim köpek annemi de benim gibi sevmemiş olmalı ki ayakkabılarını kemirmiş. Bu çok güzeldi. Odama gittiğimde telefonumu elime aldım beş cevapsız çağrı vardı. Hepsi de benim beyaz atlı prensimden gelmişti. Ona geri döndüm ve benimle buluşmak istediğini bana önemli bir şey söylemesi gerektiğini söyledi ben de kabul ettim ve hazırlanmaya başladım. Favorim olan siyah şortumu giydim ve üstüne de arkası dantel siyah sıfır kol tişörtümü giydim. Altıma ayakkabı olarak Nike'ın siyah beyaz spor ayakkabısını giydim. İşte o an Burak'ımla buluşmaya hazırdım. Tabiki siyah göz kalemi ve hafif renkli bir ten rengi ruj sürdükten sonra. Onunla İstiklal Caddesi'nde buluştuk. Bir cafeye girdik ve birer kahve söyledik. Kahveler geldikten sonra bana ne demesi gerektiğini daha çok sabırsızlanarak bekledim. Kahvesinden bir yudum aldı ve söze başladı.
"Bak Meriç ben annemin babama yaptıklarından sonra hiçbir kıza güvenmedim. Herkese anneme olan güvensizliğimle baktım. Kimseyi sevmedim. Ama şu seninle geçirdiğimiz 3 gün var ya işte bu üç günde her kızın annem gibi olmayacağını gösterdin bana. Sana güvenebileceğimi, seni sevebileceğimi ve en önemlisi seni sevdiğimi gösterdin bana. Ben bu yaşıma kadar hiçbir kıza seni seviyorum demedim. Hiçbir kıza dokunmadım. Benim ilkim ol Meriç. Sana öyle çok güveniyorum ki senin de bana böyle güvenmeni istiyorum. "İşte bir kez daha doğru adam olduğunu anlamıştım onun. İşte benim adamım buydu. Onun dolmuş masmavi gözlerinin içine derin derin baktım ve
"Seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum. Sana öyle güveniyorum ki babama bile bu kadar güvenim olmadı hayatımda. "
Dedim. Elimi tuttu. Ve
"Sen benim prensesimsin"
Dedi. İşte demiştim. Bunu hissetmiştim. O da beni gördüğünde onun prensesi olduğumu anlamıştı. Onunla gezdik, oyunlar oynadık ve yemek yedik. Sonunda her zaman ki gibi eve geldim ve yine her zaman ki gibi sana yazıyorum günlüğüm. Seni seviyorum Burak, seni seviyorum günlük. İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
ChickLitBir genç kızın intiharından sonra odasında çıkan bir günlüğün ablası tarafından bulunması ve günlük içerisinde yazanların intihar sebebini de ortaya çıkarması.