Bir hikaye gibi başlayan aşklar masallar gibi bitmez bazen. Her masal mutlu bitse de hikayeler her zaman masallar gibi olmaz. Aşk da öyledir zaman zaman ayrılıklar, bazen hüzünler, hatta bazen sonlar yaşanır. Ama ne olursa olsun sevmek değil midir mühim olan. İşte benim hikaye gibi başlayan sevgimde masal gibi devam ederken şimdi bir korku filminin en heyecanlı yerindeki duruş gibi... Ya biliyorum Gamze'ye söylemeliyim ama yapamıyor. Sanırım Burak'ı gerçekten seviyor ve ben aralarına girmek istemiyorum. Ama bazen düşünmüyorda değilim Burak'ın beni sevdiğini Gamze'nin aramıza girdiğini sonra Gamze'nin Burak'la aramızdakini bilmediğini falan. Burak dün gece olanlardan sonra sabah eve gelmedi. Kalktığımda evde yoktu ben de kahvaltımı yapıp dışarı çıktım. Okuldan kızlarla buluşup bi arkadaşımızın doğum gününe gidicektik. Belki kafa dağıtmak bana iyi gelirdi. Gerçekçi olmak gerekirse kafa dağıtmak için değildi sadece aklımdan bir saniye bile olsa Burak'ı çıkarmaktı amacım. Onu o kadar özledim ki okyanuslar bile bu kadar özlem hissetmemiştir insanlara, ağaçlara, evlere. Bir çocuk nasıl annesine muhtaçsa ben de sanki ona muhtacım. Ona sımsıkı sarılmak istiyorum. Onu uykusunda konuşurken izlemek istiyorum tekrardan. Gamze'ye söylicektim. Artık yetti. Ben sakin bi hayat için evi terkettim peki ne değişti? Değişen tek şey kişiler. Gamze'yi aradım ona söylemem gereken bir şey olduğunu söyledim. Buluştuk. Ona,
"Burak'la birlikteyiz. O beni seviyo ben de onu. Kusura bakma ama aramıza girmene izin veremem."dedim. O da buna karşılık, "Burak seni seviyosa ve sen de onu size mutluluklar en iyi arkadaşım için her şeyden vazgeçebilirim."dedi. Yani ben öyle kurdum aklımda. Oturduk o kendine kahve sipariş etti ben bişey almadım zaten gerek de yoktu. Her şey biranda oluverdi. Hiçbir şeyin farkına varmadan "Burak" dedim sözümü kesti bi ah çekti cidden onu seviyor gibi görünüyordu. Bunu nasıl yapıcaktım ki ?"Ee nolmuş Burak'a" dedi.
İnanır mısınız tam o sırada Burak aradı. Tahmin et kimi ? Evet doğru tahmin Gamze'yi. Bi insanın içi acır mı bu kadar ? O an anladım ben sevmiyorum ben çoktan aşık olmuşum ona. Durdum. Sanki o an zaman durmuştu, sadece düşüncelerim ve ben vardım. Gözlerimin dolduğunu hissedebilmiştim. Hani dizilerde olur ya arkadan hüzünlü bir seksenler müziği falan çalar. İşte sanki o an tam da bi hüzünlü seksenler şarkısı çalıyordu. Gözyaşlarımın gözlerimden kayıp süzülmesine sebep olan bir şey daha. Sonra uyandım. Resmen gerçekten de zaman durmuştu az önce. Ben kendime gelince gerçi ne kadar gelemesem de Gamze telefonu yeni açıyordu. "Burak" dedi, canım gitti resmen. Ağlamamak için ne kadar zorlandığımı bilemezsin. "Tamam, ben Zira Cafe'deyim Meriç'le buraya yakınsan burda buluşalım" dedi. Sanırım Burak ona yalnız konuşmak istediğini söyledi çünkü Gamze hemen "tamam sahilde buluşalım olur bana uyar" dedi ve telefonu kapattı.
-Kalkmam gerek Meriç, Burak benimle çok özel bir şey konuşmak istiyormuş. Yaaa şimdi bayılıp düşücem. Kesin beni sevdiğini söylicek.
- Peki.
Dedim. Ve gitti. Orda sadece ben ve Gamze'nin Burak yüzünden bitiremediği yarım kalmış kahvesi vardı. Bunları düşünmekten beynim yandı artık. Ve en kötüsü de ne biliyomusun ? Gamze bitiremediği kahvesinin hesabını bana kitledi. Evet bazenleri bunları da düşünüyorum. Ama Burak, Gamze'yle ne konuşucak olabilirdi ki ? Eve geldim saat daha çok erken biliyorum ama yatıyorum ben. İyi geceler. Pardon, iyi akşamlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
ChickLitBir genç kızın intiharından sonra odasında çıkan bir günlüğün ablası tarafından bulunması ve günlük içerisinde yazanların intihar sebebini de ortaya çıkarması.