Günlük

-6-

Sevgili Günlük,
Burak beni defalarca aramış ama benim bünyem dün geceki eğlenceye pek alışık olmadığı için saat 1'e kadar uyanmadım. Kalktığımda elimi yüzümü yıkadım ve onu geri aradım.

-Meriç iyi misin sen ya ?
Seni ne kadar çok merak ettim biliyor musun ?
Sen benim ölmemi mi istiyorsun telaştan?
Bi daha asla böyle bir şey yapmicaksın !!

- Neler yaşadım ben biliyor musun Burak !! Eğer bunu bilseydin şuanda bana telefonda bağırmak yerine yanımda olurdun aptal!!

- Nerdesin Meriç ?

Ses tonu artık sakinleşmeye başlamıştı. Ama bana bağırması hiç hoş bir şey değildi. Bizim şuanda bu halde olmamızın sebebi bağrışmalardı. Ona buluşmak için bir yer söyledim ve ablama not yazarak otelden çıktım. Öğle saatleri olduğu için hava aşırı derecede sıcaktı. Ama ben bunu tahmin ederek başıma bir şapka geçirmiştim. Buluşacağımız cafeye gelince bir bardak soğuk su söyledim. Burak hala daha gelmemişti. Genellikle birisiyle buluşurken buluşma yerine geç kalan hep ben olurdum. Ne kadar erken çıkarsam çıkıyım illa ki yolda bir şeyler dikkatimi çeker ve onlarla oylanırım ama bugün Burak'la konuşma heyecanım daha doğrusu bana hiçbir şey bilmeden bağırdığı için hesap sorma işlemi olduğu için hiçbir şeyle oyalanmadım. Ben bunları düşünürken Burak geldi ve selam vermeden oturdu. Yüzünde öyle bi kızgınlık ifadesi vardı ki. Oturduğu gibi

-Dinliyorum seni.

Dedi. Ben de bu iki gün boyunca neler yaşadığımızı anlattım. O bunları dinlerken ve ben bunları anlatırken Burak'ın yüzünde kızgınlıktan çok pişmanlık ifadesi oluştu. Bunun sebebi bana bağırdığı için olmalı. Karnım her zamanki gibi çok açtı. Bu yüzden kahvaltı yapıp kalktık. Sahilde bir banka oturduk. Elimi tuttu ve benden özür diledi. Ablamla bana kalıcak yer ayarlayabileceğini söyledi ama ben bunu kabul etmedim. Zaten ablamla bugün bir ev aramaya çıkıcaktık. Banktan kalkıp yürümeye başladığımızda kolunu omzuma attı ben de kolumu onun beline sardımm Burak benden biraz daha fazla uzun olduğu için zaten onun omzuna kol atabilme ihtimalim asla yoktu. Yürürken bazen kafamı onun yüzüne çevirdim. Cidden çok yakışıklıydı. Mavi gözleriyle ve uzun boyuyla insanların dikkatini kolayca çekebiliyordu. Ona baktıkça ne kadar şanslı bir kız olduğumu anlamıştım. Sonra birden aklıma onun "cici kızı" geldi. Kolunu omzumdan çektim ve durdum o da durdu ve bana

- Noldu ?

Diye sordu. Ben de

- Cici kızın nabıyor ?

- Cici kız mı?

- Evet. Hani şu kampüsteki beyinsiz yapmacık cici kızın.

- Melis mi ? Hahhaha

O sırada ağzının ortasına vurasım gelmişti ama çok güzel gülüyordu.

- O kızı tanımıyorum bile. Sadece cici bir kıza benziyordu o yüzden öyle dedim.

- Sen de neye benziyorsun biliyor musun

Tam ağzımdan kelimeler çıkıcaktı ki beni birden öptü. Bu çok garipti. Daha önce hiç birisiyle çıkmadığım için daha önce de hiç birisini öpmemiştim. Onu geri ittim ve yüzümün kızardığından emin olduğum için bunu de görmesini istemediğim için hızlıca yürümeye başladım. Koşarak arkamdan geldi ve omzuma tekrardan kolunu attı ve söze girdi

-Benim sevgilim utanmış mı ama ben onu yerimmmm

Evet belki de tahmin ediyorsundur bebek taklidi yaparak bunları söyledi. Bu bana genelde ne kadar yapmacık gelse de o yaparken çok tatlıydı. İnsanın sevesi geliyor. Ama bu ne kadar tatlı olsada ilk öpücüğümün sevgilimle kavga ederken olmasını istemezdim. Kayalık bir yere oturduk. Burası çok güzeldi. İçki şişeleri olmasaydı başka güzel olucaktı ama olsun. Benim elimden tuttu ve konuşmaya başladı

- Babam beni daha ciddi bir meslek için zorluyor. Onu ne kadar çok sevsem de istemediğim şeyi yapmak istemiyorum.

Burak tek kardeş olduğu için ailenin ciddi işlerinin başına geçme görevi onundu ama insan sevmediği işi yapmamalıdır. Ona benimle birlikte buradan kaçabileceğini söyledim ve bana güldü.

- Belki de aynı evde yaşayabiliriz.

Dedi. Bu çok güzel bir fikirdi ama onu öncelikle ablamla tanıştırmalıydım. Bu yüzden onu hemen otele götürdüm. Ablam yemek bölümündeydi. Sanırım daha yeni uyanmış. Yanına gittim ve yanımda Burak da vardı. Onun olduğu masaya oturduk ve selam verdik. Ablam da bize selam verdikten sonra bana tatlı bir şekilde göz hareketleri yapıyordu. Ona Burak'ı tanıttım ve sevgilim olduğunu söyledim. Daha sonra da aynı evde kalmak istediğimizi. Ablam bunu onayladı. Cidden çok güzel bir şey ya. Artık otelden çıkıp ev bakmaya gitmeliydik. Bu yüzden ablam hemen hazırlandı ve yanımıza geldi. Otelden çıktıktan sonra ablam babamı aradığını söyledi. Ondan para istemiş ve kredi kartına yatırmasını. Babam nerde olduğumuzu biliyormuş hatta bunun bizim için daha iyi olucağını söylemiş. Bu ablam ve ben için güzel bir haberdi.
##############

İlk bulduğumuz dublex evi aldık. Bahçesi vardı ve cidden çok büyüktü. Herkesin kendisine ait odası, odalarda kişisel banyo ve ayriyetten misafir odası vardı. Salonu da çok büyüktü. Evi tuttuktan sonra sıra eşya almadaydı. Sıra sıra bunu da halletmiştik zaten evin diğer her şeyi tamdı. Sonra otele geri döndük. Burak evine gitmişti ailesine bunu söylemesi gerektiğini düşündü. Yarın sabah otele gelicek ve tekrardan tuttuğumuz eve gidicektik. Ama şuanda uyumalıyım. Her şey gayet güzel gidiyor. İyi geceler.