13. İş

122 11 56
                                    

Kusura bakmayın belki birkaç hafta veya gün bölüm yayınlayamicam. Bu bölüm de az oldu. Çok sorri dilerim. Kendinize iyi bakın. İyi okumalar ponçikler :))

------

"Düş kırıklığı varsa, asıl suç düşleyenindir."

...
Ali'nin Ağzından...

Belime bir havlu geçirip çıktım banyodan. Başımdaki havluyla saçlarımı kuruladım. Acıkmıştım. İftar yemeğine daha sekiz saat vardı.

Telefonumun titrediğini hissettiğim an başımdaki havluyu koltuğa attım. Telefonu sehpadan alıp gelen mesaja baktım.

Bukre'dendi.

"Ali..Sinem geldi bugün Burak Abilere. Seni aradığını söyledi. Ve her şeyin oyun olduğunu da..Aranızda bir şey yaşamışsınız önceleri. O da o olay için senden intikam almak istemiş ve bu yola başvurmuş. Yani Sinem'in seni terk falan ettiği yok. Sadece hepsi küçük bi' oyundan ibaretmiş. Evlilikte, senden ayrılmak istemesi de."

Ne?

Durun bu bi' rüya?

Serap olabilir?

Hayal olması olasılığı?

Hayal de kurabiliyor olabilirim çünkü şu anda. Biraz malım ben. Rüya bu rüya. Oğlum kesin rüya. Dur bakalım anlarız şimdi rüya mı gerçek mi!

Kafamı duvara sert bir şekilde vurdum uyanmak için. Acıdı lan! Bir daha vurayım şimdi uyanırım belki.

Off! Kafamın bütün hücreleri toplu halde parçalanmış bulunmakta sayın seyirciler!

Tamam dur rüya falan değil bu Ali! Her şey, her şey oyunmuş!

Oley be! Biliyordum! Sinem'in beni terk etmeyeceğini bi-li-yor-dum!

Mahmut Tuncer abimizin de dediği gibi; mantık sizi A noktasından B noktasına götürebilir. Halay ise her yere!

Koltuktaki havluyu alıp halay çekmeye başladım. Tey Tey Teyyy!

Yine mesaj geldi ve sevincim kursağımda kaldı.

"Ali..Biliyorum şu an çok sevinçlisin. Çünkü senin bir sevgilin var. Çünkü sizin yaşanmışlıklarınız var. Çünkü o kadar beraber geçirilmiş yıl var. Ben yaptığım her şeyden dolayı özür dilerim. Sadece biraz cesaret bulmuştum. Bir umut bulmuştum beni seversin diye. Lakin bulduğum şey ne umutmuş, ne de cesaret. Ben bi' şey aramadımki bulayım..."

O kadar halay çektin Ali Poyrazoğlu. Şimdi ne bok yiyeceksin?

Ama ben ona umut vermedim ki. Asla beni suçlayamaz. Ona onu sevdiğimi de söylemedim. Beni öperken karşılık bile vermedim!

İçimdeki hayvan konuştu. "Ama geri de çekilmedin. Öpmesine izin verdin."

Napsaydım ha napsaydım? Geri mi itseydim kızcağazı?

Hayvan: Yapabilirdin. Yüz verdin.

Ya ben yüz falan vermedim!

Hayvan: Peki o zaman seni özlediğini söylediğinde neden ona gülümsedin?

Şaşkınlıktan gülümsedim!

Hayvan: Bırak Ali ya. Ayrıca sen bana neden içimdeki hayvan dedin? Minnoş deseydin, ponçiğe de razıyım. Hayvan ne Ali? Yakışıyor mu senin gibi bi' anguta?

Angut sensin! Fok balığı!

Hayvan: Şempanze!

Şempanze ha? Ulan gergedan sen kime maymun diyorsun!

MERDÜMGİRİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin