18. Sabret.

125 8 27
                                    

Upuzun bir bölüm sizi bekliyor :) iyi okumalar :))

---

Ali'nin Ağzından

Ceketimi sürükleye sürükleye eve gelmiştim. O kadar boştumki, o kadar hissizdimki kendimle değildim.

Zaten hiçbir zaman kendimle değildim; bazen sigara molasında...

Yürüdüğüm bu yol boyunca gerçekten kimi sevdiğimi gözlerime, kalbime ve bütün ruhuma kazımıştım.

Artık doğru sevgiyi bulmuştum. Ama ben bulana kadar kaybolmuş gitmişti. Doğru bildiğim her şey yalanmış. Ve bunu düğün gecemde anlıyorum.

Gece mi? Hava aydınlanmak üzereydi.

Ve bu işe en çok o patlak sokak lambası sevinecekti.

Evde beni bir sürü sorumluluk bekliyordu. Bütün cesaretimi parmaklarıma toplayıp anahtarı çevirdim.

İçeri girdiğimde oturma odasının kapısı açıldı ve annem, Selin, Burak şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.

Annem yüzünde öfkeler saçarken kardeşim beni gördüğü için mutluluktan yanıma uçtu ve sımsıkı sarıldı.

Saçlarını öptüm.

"Başına bir şey geldi sandık.." dedi göğsüme başını gömerek.

Ayağımla kapıyı ittirip kapattım.

Öptüğüm saçlarını okşadım. "Bir şey yok abisinin güzeli."

Geri çekildi ve yüzüme kaşı çatık bir şekilde baktı. "Bu yaralar ne?"

"Kızım sık buğaz etmesene abini." dedi Burak. "Ali içeri geç de anlat ne oldu?"

Annem gözünü devirip oturma odasına girdi. Selin'in kollarından çıkıp içeri geçtim.

Herkes oturmuş bana bakıyordu.

"Ee?" dedi Burak tek kaşını kaldırıp.

"Ya ben yapamayacağım." dedim bıkkın bir ifadeyle. "Sevmediğim bir kadınla evlenmek istemiyorum."

"Ne sevmediğim ya?" dedi annem çıkışarak. "Sen değil miydin dün ben bu kıza deli gibi aşığım diyen?"

"Demekki değilmişim."

"Ali beni delirtme!" dedi annem ayağa kalkıp. "Oyun mu bu!"

Bende ayağa kalktım. "Ben anlamadım anne sen değil miydin bana bu kızdan ayrıl diyen? Hani sevmiyordun Sinem'i? Şimdi mi anladın değerini?"

"Annenim ben düzgün konuş! Sorun Sinem değil düğünü yarım bırakman! Madem sevmiyorsun ne diye boşa bize hazırlık yaptırıyosun! Ne diye kafamın etini yiyosun! Niye bizi rezil ediyosun!"

Sustum ve dişlerimi sıktım. Çünkü haklıdıydı. Çünkü masraftan başka bir boka yaramıyordum.

"Tamam Zeynep Teyze. Üstüne gitme zaten kafası allak bullak olmuş. Bir de biz üstüne gidersek kaldıramaz." dedi Burak beni kurtarıp.

"Ben anlamam! Sakın benimle muhattap olma Ali! Baban bu günleri görseydi utanırdı senden! İnşallah mezarında kemikleri sızlamıyodur!"

Başımı öne eğdim. Dudaklarım titremeye başlamıştı. Ağlayacaktım. Sıçtığımın kalbi! Hemen duygusala bağlıyordu!

Erkek ol erkek!

Ne biçim adamsın!

"Allah bilir ne serserilik yaptın da dayak yedin.." diye devam etti. "Ben yatıyorum iyi geceler." dedi Burak'a bakıp.

MERDÜMGİRİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin