Askerlere kıyafetleri dağıtılıyordu. Atatürk, Hüseyin Avni Bey ve İzzettin Bey oturuyordu. Atatürk başladı söze;
-Alayını çok beğendim Hüseyin Avni Bey.
-Sağolun Komutanım.
-Türkiye karması. Her yöreden asker var.
-Alayım üç alaydan seçme taburlar olarak dağıtılmışlar. 57. Alay öyle çiçek demeti gibi oldu.
- Lakin aynı şeyi aynı iki alay için söylemek pek mümkün değil. Öyle değil mi İzzettin Bey?
- Haklısınız Komutanım.
Sonra Hüseyin Avni Bey devam etti;
-Bu alaylar Suriye'den geldiler. Alay Komutanları da yeni atandı. Onlara biraz zaman tanımakta fayda var.
-Ben elbette zaman tanırım. Bakalım düşman bize zaman tanıyacak mı? En kısa zaman da en kötü olasılığa hazırlıklı olmalıyız. İki alayında eğitimiyle yakından ilgilenin.
-Başüstüne Komutanım. Mamahif önemli bir husus daha var. Tümenin tüm tüfekleri eski Mardin tüfekleri. Birkaç atış yaptıktan sonra tetik mekanizmalarımda sorun oluyor. Tüfekler sopaya dönüyor anlayacağınız.
-Bu çok kötü. Tüfekleri yenilemek şart. Kolordu Kurmay Başkanı Fahrettin Bey'le konuşun. İşin amansız takipçisi odur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çanakkale 1915
De TodoBizi yaşatmak, rahat bir hayat sürmemiz için canını veren yüce gönüllü şehitlerimiz.. Ruhunuz şad olsun..