Kamp

2.8K 115 2
                                        

Bugün burdaki son günümüz. Eşyaları toplayıp otobüse yerleştireceğiz, ordan eve döneceğiz ve ordan daha çok eşya alıp 2 gün sonra kampa gideceğiz. Kısacası harika!

2 gün çabucak geçip gitmişti ve kampa varmıştık. Ecemele ben aynı odada kalıyorduk Metcanlada Erdem kalıyordu. Ecem onların gelmesine katlanmam için "Biz burda eğlenirken Mertcan orada kalsın istemiyorum. Erdem olmazsa da burda da sıkılıyor. Sen de onunla takılıyorsun işte. Fena mı?" demişti.

Kalacağımız bungalovlar gerçekten çok güzeldi. Ancak giriş kapıları kilitlenmiyordu. Bu da birazcık tehlikleyiydi ama yapacak birşey yoktu. Ne kadar kalacağımızı bilmiyordum ama ne kadar uzun o kadar iyi. Temiz hava, eğlence ve arkadaşlar. Tabi bi de Erdem. Tek kötü yanı o. Ben bunları düşünürken bir yandan da Ecem'le kalıcağımız yeri arıyorduk.

-  Elginim, bitanem, canım arkadaşım, seni ne kadar sevdiğimi daha önce hiç söylemiş miydim?

- Ne var Ecem, yine ne istiyorsun?

- Çok bişey değil , ama kızacağını düşündüğüm bişey.

- Uzatma da söyle işte Ecem.

- Şimdi şöyle. Biz mertcanla beraber kalmak istiyoruz ama böyle birşey olursa sen Erdem'le kalıyorsun. Yani izin verdiğin için sağol. Erdem birkaç adım arkanda ona yetiş kalacağınız yeri beraber bulun. Diyip koşmaya başladı. Mertcan'da aynı konuşmayı Erdem'e yapmış olacak o da koşarak yanımdan geçti.

Bu kız nasıl en iyi arkadaşım oldu hala anlamıyorum. Aman neyse. Şimdi çözmem gereken daha büyük bir sorunum var: Erdem. Sanki beynimi okumuş gibi birden yanımda belirdi

- Yine beni düşünüyordun değil mi? Diye sordu. Bende hemen cevap yetiştirdim tabi.

- Yaa nasıl anladın? Tabi ki sen ve senin aptallıklarını düşünüyordum.

- Çok komik.

- Biliyorum herkes öyle der.

- Ee oda arkadaşım bugün nasılsın?

- Neden sana ayrı oda tutmuyoruz ki?!

- Çünkü ben istemiyorum. Bu arada bütün odalarda sadece 2 kişilik yatak olduğunu biliyorsun Elginciğim dimi?

- Harika!

- Bu kadar olumlu bir tepki vereceğini düşünmemiştim.

-Mutluyum çünkü sen yerde yatıcaksın.

- Hayır öyle bişey olmayacak.

- Ah, tabi ki de olacak.

- Olmayacak.

- Olacak.

- Görürüz, dediği sırada bizim odanın tam yanımızda duran bungalov olduğunu fark ettim.

- Göremeyeceğiz diyip koşa koşa içeri girdim ve direk kendimi yatağa attım, Erdem'de içeri girince çantasını yere atıp o da kendini yatağa attı.

- Napıyorsun Erdem in yatağımdan.

- Yatağımız diyecektin herhalde.

- Hayır gayet de yatağım.

- Iz

- Im

- Iz

- Bak bunu yarına kadar sürdürebilirim ama çok açım o yüzden akşam devam ederiz.

-bende acıktım hadi gidelim.

-Yemekten sonra-

-Elgin ben dışarı çıkıyorum!!

- Banane!

-Tamam çıktım.

Hayvan kapıyı kırıyordu. Neyse bende o yokken banyo yapıyım bari.

-Banyo bittikten sonra-

Bornozum valizde kalmış. Herhalde daha gelmedi hemen alıyım dedim ve içeri gidip valizimi karıştırırken kapı hızla açıldı

- Napıyorsun ya?!

-Pardon, pardon!

Hemen bornozumu bulup üstüme giydim ve arkası dönük olan yakışıklının yanına gittim.

-Pardon ama nereye girdiğini sanıyorsun?

-Burası benim odam sen burada ne arıyorsun?

-Hayırı burası benim odam bak numara 27.

-Tamam benimkide 27.

-Odanın yazılı olduğu kağıdı ver

- Burada.

- Yanlış okumuşsun galiba 28 yazıyor burada.

- Çok pardon ya. 

- Sorun değil ama bi dahakine daha dikkatli oldu.

- Tamam diyip yan taraftaki odaya yürümeye başladı. Bende hemen içeri girip üstümü giyindim.

Tam üstümü giyindikten sonra kapı açıldı ve Erdem geldi.

- Seni onunla konuşurken gördüm Elgin!!

- Kiminle?

- Yan odada kalan çocukla.

- Artık insanlarla konuşmama da mı sen karar veriyorsun?

- Evet.

- Niye kıskandın mı?

- Ne kıskancam, sadece onu tanımıyosun.

- Sen tanıyor musun?

- Belki yani...

- Erdem??

- Aslında evet...

Yaz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin