Bang bang

3.3K 181 67
                                    

Bu bölüm nerminbayam ve medine609ya. 12,6k okuyucumuz var 5 vote geliyo ne var vote verseniz ya birisi 7.7k okuyucu 94 vote ve 85 yorum almış kitabına ve sadece 1 bölüm paylaşmış ya insaflı olun ne var yorum yapsanız vote verseniz kitabı arkadaşlarınıza önerseniz nolurdu. Bide yorum atarsanız iyi olur. Bide uzun bi süre bölüm atmayıp karşınıza böyle bişeyle çıktığımız için çok pardon ama sınavlar yüzünden yazacak vaktimiz olmadı.

Önce yukarıyı oku

Oku

Oku

Oku

-Elgin'den-

Erdemle ilk haftamızı bitirmiştik ve rüya gibi geçmişti çok mutluyduk (farkeden varsa kaç gün oldu hala yazdayız :D ) aslında o günden beri, yani çıkmaya başladığımız günden beri Çağataydanda haber yoktu ve bu bir şekilde beni rahatsız ediyordu. yani, nasıl anlatsam? her an bi yerden çıkıp bu rüyayı bozucakmış gibi hissediyordum. ama kendimi bunlarla yormamalıyım değil mi?sonuçta çevremde bu kadar beni seven insan varken sadece bir kişi bunu bozamaz. Bu kötü düşüncelerden kurtulmaya çalışırken biri gelip yanığıma bir öpücük kondurdu. Bu Erdem'di. Gülümsedim ve ben de onun yanağına bir öpücük kondurdum.
-seni seviyorum
- seni seviyorum

ay çok romatiğiz dimi? biliyorum biliyorum. Gözlerimi kaşıyıp yataktan kalktım ve erdeme günaydın dedim. o da

-Günaydın melek diye karşılık verdi. (Melek kim yazmamak için kendimi tuttum resmen sdmndhgukdjıslkdkj)

sırıtıp banyoya girdim. Duş aldıktan sonra saçlarımı kuruttum ve havluyu sardım. Odaya geldiğim zaman erdem yoktu. Bende hızlıca üstümü giyindim ve dışarı çıktım. Kamp'ın bitmesine daha çok vardı ve yapacak hiçbişey bulamıyorduk. Çoğul söylüyorum çünkü ne erdem, ne ecem ne de mertcan eğlenceli şeyler yapıyordu. Ecem ve Mertcan şu iğrenç vıcık vıcık çiftlerden olmuştu ve bu çok iğrençti. Cidden. Ağaçların altındaki minderlerde oturduklarını görünce hemen kendimi boş olan mindere attım. Hepsiyle selamlaştıktan sonra herkes ben geldiğim zaman yaptıkları şeye devam etti. Yani telefonla uğraşmaya! gerçekten çok eğlenceli. Hepsinin telefonunu elinden zorla alıp onları düşünmeye zorladım.

-Ya elgin saçmala diyip elimden telefonunu ilk almaya çalışan tabi ki mertcandan başkası değildi.

-HAYIR! ben çok sıkıldım! diye söylenip telefonları ondan uzaklaştırdım.
Mertcanın telefonunu eline aldığımda ona bi mesaj gelmişti hemen okudum

"Seni seviyorum" -Buse
Oha oha oha resmen Ecemi aldatıyodu nasıl bi insan bu ya onun allah belasını versin.
-Mertcan Buse kim?!
Dedim mertcan bi anda bozuldu ve
-Sen nerden nerden tanıyosun ?
-telefonuna gelen seni seviyorum mesajından
Dememle ecem ve mertcanın gülmesi bir oldu
-ne gülüyonuz yaa!
-agahahahahahahah (şimdi çocuk geldi dedi baba sınıfta 4.oldum ahahhaaha dedim okulda kaçıncı oldun 40. dedi ahahahaha olum neden birinci olmadın diyorum baba okulda başka çocuklarda var diyo ahahahahahaj) o ecemin arkadaşı onalr konuşuyolardı benim telefondan onuda eceme yazdı ahahahahaha!..

-öhöhö çok komik dimi gerizekalı diyip telefonunu kafasına attım. Ama tabi ki attığım şeyleri tutturma gibi yeteneğim olmadığı için telefon mertcanın en az 50 cm arkasına gitti. Onlar bana gülerlerken bende telefonu almaya gittim. Eğilip telefonu aldım. Henüz doğrulmamışken önümde duran ayaklara baktım. Kafamı kaldırınca karşımda duran çağatayı gördüm.

-Bağırma yada kaçma sadece konuşmak istiyorum. dediği zaman çoktan geriye doğru adımımı atmıştım. Çağatay üstüme doğru yürüyordu. Ve arkamda gördüğü bişey yüzünden birden durdu. Bende 2-3 adım attıktan sonra arkamda duran kişiye çarptım. Arkama dönüp bakınca erdem ve mertcanı gördüm.O sırada ecem gelip koluma girdi ve beni sağa doğru çekti. Etrafta bizden başka kimse yoktu.

-Sen belanı mı arıyosun lan! Diye bağırdı erdem, Çağatay ona nazaran sakin bir sesle konuştu

-Belayla bi alakam yok. Özür dilemek için geldim.

-senim özürünü isteyen yok

-bi dinlesen...

-kes sesini hadi Elgin gidiyoruz burdan! diyip eceme bi hareket yaptı ve ecem beni sürüklemeye başladı. Arkamı dönüp baktığım zaman yerdeki tozları uçurcak şekilde havaya tekme attı ve yüzünü ellerinin arasına aldı.

Ecem sonunda beni sürüklemeyi bıraktığı zaman içerdeki küçük kafede oturuyoduk. Kollarımı masaya koydum ve kafamı da üstüne koydum. Erdem olduğunu tahmin ettiğim el saçımı okşamaya başladı bende kafamı kaldırdım. Yanımda ecem oturuyodu ve eli saçımda olanda oydu. kulağıma yaklaşıp fısıldayarak konuştu.

-Merak etme, onunla bi şekilde konuşmanı sağlicam. Böyle şeylerde neler olduğunu öğrenemeyince kendini ne kadar yiyip bitirdiğini görmek hoşuma gitmiyor. Sadece 2 şartım var. 1, Erdemin bundan haberi olmayacak veya mertcanın veya kimsenin. Sadece sen, ben ve çağatay bunu bilecek. 2. ise, siz konuşurken bende yanınızda durcam, Sana bi ters yaptığını görürsemde onu dövücem! kız dayanışması bunun içindir. diyip kafasını kulağımdan uzaklaştırdı. Pörtlek gözlerle ona bakınca bana göz kırptı.

Ecem hiçbişey olmamış gibi konudan konuya atlarken mertcan ve erdem futbol konusunda konuşmaya başlamıştı. Ve tahmin edin ne olmuştu? Ben. Yine. Çok. Sıkılmıştım.

&&&

Ecem çağatayla benim konuşmam için bi plan yapmıştı erkekler sahaya gitmişti bizde ormanda buluşucaktık. Ecemle birlikte ağaçların arasına girdik ve buluşma noktasına doğru yürümeye başladık. Geldiğimizde çağatay ordaydı bizi bekliyorudu. Hemen yanına gittik ve konuşmaya başladık.
-ne istiyosun
-sadece beni dinle . sana yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım ben böyle bi şey yaptığım için kendimden nefret ediyorum. allah benim belamı versin böyle biri olamam ben bu yüzden burda senin gözlerinin içine bakarak yapmak istedim bunu...

-neyi?
Dedim ve cebinden bir silah çıkardı kafasına doğru götürdü.

-bunu yapmak zorundayım (o konuşurken ben erdemi aramıştım ve o şu an sesleri dinliyodu arka sokaklar izlemenın zararı :D ) seni çok sevdim senin bana ait olmanı istedim ama sen erdemi seviyosun...

Tam tetiği çekicekken Ecem Çağatayın üstüne atladı ve silah patladı.

-Ecemm!!!!

Yaz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin