Tevbe

17 1 1
                                    

Eve gelir gelmez feracemi ve eşarbımı çıkarttım. İçim daraldıkça daralıyordu. Rahatlamak için soğuk suyla bir abdest aldım ve siyah camlara sahip balkona çıktım. Dışarıdan biri görmemesi için karanlığa oturdum. Balkonlar küçüklükten beri benim mekânlarımdı. Hele ki üzüldüğüm zamanlarda ..

Her karanlıkta oturduğum gibi daldım yine düşüncelere ..

İlk babam gelirdi aklıma . Daha 6 yaşındaydım, bizi terk ettiğinde . Nefreti o yaşlarda öğrenmiştim.  Ama diyaretli annem yendi içimdeki nefreti .. Sevginin ellerine bıraktı beni .

14  yaşıma geldiğimde ise annemin hayat yolculuğu bitmişti . Artık bir abim bir de anneannem kalmıştı yanımda .  Ne babam geri dönmüştü ne de babamın akrabaları bizimle ilgilenmişlerdi. 

Ta ki o güne kadar .. 18 yaşıma geldiğimde babamın ölüm döşeginde olduğunu ve bizi yanına çağırdığını duydum.

Abim gitmeyi kesinlikle kabul etmedi, affetmedi. Ama ben gittim .

Ne sevgi vardı içimde ne de nefret .. Hissiyatsızlıkla gittim yanına amcamın yanındaydı. Hakkını helâl et bile diyemedi. . Sarılamadım da .. Yabancı biri gibi bakıştık.  Yolda görsem tanımazdım heralde  öyle değişmişti. .

Abim yok etmişti bütün fotoğraflarını ama bir tanesini saklamıştım ben . Ama ölen adam o fotoğraftaki adam değildi anladım ki benim babam ben 6 yaşındayken ölmüştü aslında ..
Hayatım film şeridi gibi geçmeye devam ediyordu gözümün önünden. .

Anneannem bakmıştı bizlere .. (Allah razı olsun ondan ) Dayımın da desteği ile ikimizde üniversiteye gidebilmiştik. Abim bitirdi ve askere gitme zamanı geldi tam o sıralarda amcam, vicdan azabı çektiğini ve artık onlarla yaşamamı istedi.

Abimle konuştuk , aklım arkada kalmasın dedi ve kabul etti . Her ne kadar geçmişte bizle ilgilenmemiş olsa da amcamızdır dedik .. Okulumu Ankara'ya aldırdım ve bu şehirde yaşamaya başladım ancak şu yaşananlar ...

İçimden geçen hayat hikayemle biraz daha sıkıntılandım .. Ağlamak istiyordum, rahatlamak için ... Fakat bir damla yaş bile gelmedi ..

Huzursuzluk vardı içimde .. Sebebi şu bir haftadır yaşananlar .. Hem amcama üzülmüş olmam hem olayları idrak edememem. .
Bu saatten sonra ne yapacağımı bilememem. 

  Dayımgilin olanlardan haberi olursa beni direk buradan götürürler. . Bu şehirde güvenebileceğim tek kişi Elif abla.. Yengemle bi görüşse miydim ? Ama çekip gitti . Ya Murat abi neden öyle davrandı ki bana ?  İnşallah abim olanları şuan duymaz . Çünkü gelemez ve orada kafayı yer, beni merak eder . Şimdi başımın çaresine bakmalıyım.  Zaten askerliğinin bitmesine az kaldı gelince herşeyi anlatırım..

Sorularla boğuşuyordum ki aklıma başka şeyler daha geldi ..

Benim huzursuzluğum başka bişeydi . Tamam bu içimden geçenlerde beni huzursuz ediyordu ancak ben inanırdım ki bunlar geçip gidecek, metanet sahibi olmalıyım ..

Huzursuzluğumun sebebi vicdanımdı sanırım.  Bazı yaşananların açıklamasını yapmam gerekiyor gihi hissediyordum. Ama neden ?

Huzursuzluğumun nedeni o !

O cânî !

Arabasına binmem. .
  Benimle rahat rahat konuşması ..
     Gözlerimin içine düşecekmiş gibi bakması.. Derin derin .
        Gözlerindeki öfkeyi hissedebilmem. .
           Kirpiklerime kadar titremem. .

Ve Mervegille geçen o konuşma ! Ne utanç verici !

Kendime çeki düzen vermeliyim .

1. Bir daha asla,kesinlikle onunla karşı karşıya gelmemeliyim.
Bir madde yeterli olacak sanırım ..

Ve şimdi Nasser Al qatami'den Tevbe suresini dinliyorum türkçe altyazılı. .

Ağlayamıyorum diyordum ya şimdi ise ağlamadan duramıyorum ..

Ve ne ilginç ki düşen her göz yaşım ferahlık veriyor yüreğime. .
Yağmurun kurak topraklara verdiği gibi. .

Uzun  uzun dinledim, huzur damarlarıma işledi sanki .

Mışıl mışıl uyumuşum. Elif ablanın sesiyle uyandım.

- Hira bitanem kalk canım üşütürsün.

Kalbim böyle ısınmışken üşümem mümkün mü ?

Ne diyorum ben . Rüyamda ne gördüm ki ! Hatırlamıyorum. Ama huzur dolu içim, bir o kadar da güçlü hissediyorum kendimi..

Meftun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin