Meftun

Yüzleşme Zamanı

Düşünceli bir halde Kahvaltımı yaptım. Bu gün karakola gitmem gerekiyordu. Belli ki suçlanmıştım . .

Kahvaltımı yaptıktan sonra siyah feracemi giydim mavili eşarbımı da takıp evden çıktım.

Otobüs karakolun önünde indirdi. İçeriye girip ifade vermek için geldiğimi söyledim. İfademi o gün hastaneye gelen orta yaşlardaki adama verecektim.

- Evet Hira Hanım, amcanız olan Mesut Akçay 1 hafta önce uyuşturucu satıcığı ile suçlandı. Suçlamalar, dükkanının karşısındaki lisenin üç öğrencisinin şikayetine dayandırıldı. Vaka ile Ali AKINCI'nın ilgilenmesini istemiştim, kendisi teftişe gittiği zaman bu konuda hassas olduğu için amcanıza sert çıkışmış. Amcanızın da olay çıkarması ile ona zarar vermiş, üstelik amcanız kalp krizi geçirmiştir. Durumun böyle gelişmesinden ve sizin de tepkinizden dolayı Ali AKINCI bu olay çözülene kadar Emniyet Müdürlüğünden uzaklaştırılma cezası almıştır. Şimdi gelelim size: amcanız ve sizin için hastaneye bildiri gönderdik ifadenizi vermeniz için. Bize dönüt yapmadığınız gibi şehir dışına çıkmaya kalkıştınız. Ali, amcanızın sizi bırakıp gittiğini belirtti ve sizi suç dışı bırakmayı düşünuyorduk ancak ne telefonunuz ile ne de evinizde size ulaşabildik. Ve en önemli noktayı söylüyorum telefonunuzdaki mesajlaşmalar sebebi ile size dava açılacaktır . .

Duyduklarımın şokunu atamayarak konuşmaya çalıştım.

- Telefonum bende değil . Telefonum amcamın arabasında kalmıştı.

- Yani unuttunuz öylemi ?

- Evet.

- Sinyallere baktığımız zaman telefonun Konya'da olduğunu öğrenmiştik. Eğer şuan Konya'da olsaydınız Emniyet Müdürlüğü tarafından aranıyor olacaktınız. Ama burada olmanız işinizi daha da kolaylaştıracak. Amcanız hakkındaki ifadenizi vererek sonuca ulaşabiliriz. Şu anda amcanız Konya'da aranıyor sinyal sürekli değişiyormuş ve arada kesiliyormuş. Sizin durumunuz ise maalesef şüpheli yani belki işin içinde sizde varsınız amcanıza yardım ediyorsunuz çünkü şuan sizin telefonunuzu kullanarak işine devam ediyor ..

- Ne yani şimdi amcamın suçlu olduğu kesinleşti mi ?

- Tabi ki .

- Beni suçluyorsunuz ama belki yolda amcamın peşine o adamlar takıldı ve telefon onlarda işi yapanlarda onlar .. Amcam kendi halinde sâkin bi adamdı dükkanıyla ilgilenirdi sadece .. Yan dükkana birisi taşınmış ve amcamın dükkanını da istemişler amcam vermeyince sorun yaşanmış. Amcam bu olanların onların iftirası olduğunu söyledi. Hem görevlendirdiginiz polisin amcamla sorunu farklıymış. O polisin kardeşi uyuşturucu kullanıyormuş ve kardeşi eskiden sık sık amcamın yanına gelirmiş , polis de amcamdan şüphelenmiş. .

- 1. Hira Hanım, amcanızın dükkanı teftiş edildi ve not kâğıtlarının her birinin arasında sahte para bulundu.

2. Amcanızın esnaf arkadaşlarının ifadesi alındı ve yeni gelen bir esnaftan kimse bahsetmedi.

3. Görevlendirdigim polis Ali Akıncıyı senelerdir tanıyorum ve onun bir kardeşi yok. Sadece bir ablası var. .

Cevaplar karşısında bir şey diyememiştim. Amcam bana yalan mı söylemişti yani !!

- Siz şimdi amcanızın sizi yolda bırakıp gittiğini ve telefonunuzun onda kaldığını, ve sizin hiçbir şeyden haberinizin olmadığını bildirdiğiniz zaman işlemininiz bitecektir.

Karakoldan çıkar çıkmaz derin bir nefes aldım. Durum o ki amcam bana da dahil olmak üzere hepimize ihanet etmişti . Ve ben o polise o kadar diklenmeyip dinleyip, anlamaya çalışsaydım bu kadar uğraşmazdım. Yengemin ve Murat Abi'nin neden öyle davrandıklarını da şimdi anlamıştım. .

Ve o gün, o polis resmen beni kurtarmış . (Teşekkür bile etmemiştim...)

Beni arabasına alıp, sağ salim eve bırakmış ve bir de merkeze amcamın beni bırakıp gittiğini belirterek daha fazla suçlamamı engellemişti .. Üstüne üstlük birde en son evime kadar gelmiş, kaç saat kapının önünde bekleyerek (her ne kadar kalbimi kırsada) merkeze ifade vermek için gitmem gerektiğini söylemişti. .

Ben ise her zaman onu suçladım, ona değil de amcama inandım ..

Vicdanım sızlaya sızlaya eve geldim.. Balkona oturup düşüncelere daldım.. Dizlerimi karnıma çektim ve dışarıya dalıp gittim..