#Can't Feel My Face- The Weekend#
Yazardan;
Genç kız baş ağrısıyla gözlerini açtı. Başına neler geldiğini hatırlayamıyor, sadece bir koku duyuyordu. Bu koku o kadar nefisti ki...
Doğrularak gözlerini ovaladı. Bu kokunun nerden geldiğini bilmek istiyordu.
Kaynağı bulmak için dogruldu. Etrafına bakındığında dayısının kendisine vermiş oldugu odada olduğunu anladı. Her şey yerli yerindeydi ama bir şey bu oda ve koltuğu için çok fazlaydı. Kokunun kaynağı...
Baran ikili koltukta yayılabildiği kadar yayılmıştı. Ama koltuk belli ki boyunu aşıyordu. Yüzünde hosnutsuz bir ifade vardı.
Gökçe o anda Kokunun ondan geldiğini anlamıştı. Ama biraz daha yakından almak istiyordu bu kokuyu.
Üzerinde ki yarıya kadar inmiş çarşafı ayaklarıyla iteledi. Üzerinde dizlerinin bir karış üstünde biten geniş bir tişörtden ve iç çamaşırlarından başka bir şeyi yoktu ve o şu anda bunu umursamayacak haldeydi. Ayak uçlarına basarak sessizce koltuğun yanına yaklaştı.
Koltuğa vardığında yavaşça yere, dizlerinin üstüne çöktü. Koku kesinlikle burada daha yoğun ve daha harikaydı.
Baran'ın boynuna yaklaşan başı ne yaptiğindan habersiz di. Gözlerini kapanış o muhteşem kokuyu soluyordu.
Ama o anda olmaması gereken bir şey oldu. Baran ani bir refleksle gözlerini açmış hemen bir karış ötesinde duran yüze bakıyordu.
Bir kız bayıldıktan sonra bile bu kadar güzel olabilir miydi?
Bu sorunun cevabını beyni kalbi hemen atışını hızlandırdıktan sonra verdi.
Gökçe olabilirdi.
Genç kız daha onun uyandığını anlamamış olmalı ki yerinden kımıldamamış, geri çekilmemişdi.
Baran onun ne yaptığını anladığında afalladı.
Ne yani Gökçe onun kokusunu mu duyumsuyordu?
Genç kız boynuna doğru eğilmeye başladığında kaskatı kesildi. Biraz daha eğildiğinde ise...
Siktir... diye mırıldandı içinden sessizce. Kızın dudakları ile boynu arasında neredeyse mesafe bile yoktu.
Gökçe sıcak nefesini verdiğinde sesli bir şekilde yutkundu. O zaman daha beter bir şey yaptığını fark etti.
Yutkunması ile yukarı çıkan adem elması kızın dudaklarına değmiş, Gökçe bir bakıma adamın boynunu öpmüştü.
Dudaklarına değen ten ile kendine gelen kız direk uzaklaştı. Ne yaptığını kavradığında ise içinden kendine bir küfür etti.
Ama o koku...
O koku çok güzeldi.
Sanki cehennem den çıkıp cennete girmiş gibi hissettirmişti onu.
Gözleri şaşkınlıkla büyümüş Baran'a baktığında aniden kahkaha atası gelmişti. Ve öyle de yaptı.
Baran bir süre ona afallamis bir şekilde bakmış sonra o da kahkaha atmaya başlamıştı.
Gökçe nin o anda aklından geçen tek şey bir adamın daha ne kadar güzel gülebileceği idi.
Genç kız içinde bir şeylerin çözüldüğünü hissedebiliyordu. Baran içindeki buzları çözebiliyordu
Ve bu saatten sonra onların birbirlerine olan duyguları kaçınılmaz, geri çevrilemez ve inkar edilemez bir biçimde level atlamıştı.
Ve bu sadece Baran'ın kokusu sayesinde olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Töre De Ne? (Askıya Alındı)
Fiksi UmumSosyetenin gözdesi, güzel mi güzel Gökçe 'nin bir baloda gördüğü adam yüzünden aklı karışmıştır. Hele ki ondan sonraki günlerde gelen haber Gökçe'yi bir çıkmaza sürükler. Daha Töre'nin ne olduğunu bilmeyen Gökçe ya Töre'nin pençesine düşerse? Mardin...