Bölüm 13

63 10 0
                                    

"Açelya uyan sevgilim. Hadi uyan". Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda karşımda bütün ihtişamıyla Yağız duruyordu. Mızmızlanarak gözlerimi bir kaç kez kırptığımda karşımda bir anda Mehmet belirdi. Ben ne olduğunu anlamadan beni omzuna alıp odamdan dışarı hızla çıkmaya başladık. Bağırıyordum ama sesim çıkmıyordu. Omzunda sırtına vuruyordum, yumruk atıp çırpınıyordum ama hiçbir etki etmiyordu. O sırada kan ter içerisinde yatağımda sıçrayarak uyandım. Korkudan titriyordum. Sadece bir rüyaydı ama neden bu kadar korkmuştum ki? Yanımda duran bardaktaki suyu kendime gelmek için içtiğimde rüyanın şokundan biraz olsun çıkabilmiştim. 

Yüzümü yıkayıp salona geçtiğimde annem koltukta dergilerle ilgileniyor,babamda evraklara gömülmüş bir şekilde iş ile ilgileniyordu. İkisininde yanağına kocaman öpücük kondurup boş koltuğa oturduğumda ikisininde gözü beni buldu. Annem telaşla elindeki dergiyi sehpaya koyup "Açelya bir şey mi oldu? Yüzün solgun görünüyor. Yoksa dünkü gecenin heyecanıyla uyuyamadın mı?" dedi biraz da olsa gülümseyerek. "Yok bir şey sadece biraz yorgun hissediyorum bir de kötü bir kabus gördüm" dediğimde biraz da olsa rahatlamış görünüyordu.

Öğleden sonra Çağla'yla alışveriş merkezinde buluşmak için evden çıktığımda Yağız aradı. Heyecanla telefonu açtığımda sevgi sözcüklerinden sonra akşam yemeği için annesinin ve babasının beni çağırdığını söyledi. Annem ve babam derken yüz kaslarının gerildiğine adım gibi emindim. Akşamın sorunsuz geçmesini dua ederek kabul ettim. Bir başka olayı daha bu bünye kaldıramaz çünkü.

Alışveriş merkezine geldiğimde Çağla beni girişte bekliyordu. Sıkıca sarıldıktan sonra Çağla'ya baktığımda yüzünde anlamlandıramadığım bir gülümseme vardı. Heyecanla "Hayırdır bu ne neşe Çağla Hanım piyangodan büyük ikramiye mi vurdu?"dedim alayla. Gözlerini devirip "Hayır ama en az büyük ikramiye kadar değerli bir şey oldu."dediğinde söyleyeceği şeyi merakla bekliyordum. Derin bir nefes alıp "Hazır ol söylüyorum. Hafta sonu için 4 kişilik Antalya da tatil planladım" dediğinde nihayet iyi bir haber deyip Çağla'nın boynuna sarıldım. Bir dakika ama nasıl dört kişi gidiyorduk? Biraz geri çekilip yüz yüze geldiğimizde merakla "Peki bu dört kişi kim?" dediğimde uzun bir kahkaha atıp "Kızım isteme sende kafa yapmış,mala bağlamışsın kim olacak sen,ben,Can,Yağız" dediğinde istemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu.Yağız ve ben ilk tatilimize çıkacaktık. Bu düşünce bile içimi kıpır kıpır etmeye yetmişti. Gerçekten isteme bende kafa yapmıştı. 

Alışveriş boyunca Çağla'nın tatille ilgili değişik değişik planlarını dinledim. Bu kızı çok seviyordum ama birisi buna artık susması gerektiğini söylemeliydi. Çağla tam yeni bir planını daha anlatmaya başlayacaktı ki sözünü hızlı bir şekilde kesip "Çağla!! Yeter bendeki de kafa. Kızım biraz yavaş konuş ya. Kafam şişti" diyerek susmasını sağladım. Ohh be dünya varmış. Verdiğim tepkiye karşılık olarak sitemle "Biraz hayal kuralım,orada yapacaklarımızı planlayalım dedik ne var? Aman tamam anlatmıyorum" deyip elindeki poşetlerle hızla yürümeye başladı. Sanırım birisinin bu kıza bu kadar alınganlığın fazla olduğunu da söylemeli!!! Ama bundan önce gidip gönlünü alsam iyi olacak.

Akşam Yemeği

Bu yemeğin gergin geçeceğini daha evden çıkmadan biliyordum. Hava biraz serin olduğu için üşümemek için sırtıma bir şal almış, kapıda Yağız'ın gelmesini bekliyordum. Umarım bir olay çıkmadan bu akşamı da atlatırsak ilk iş olarak Yağız ve ailesi arasındaki sorunu çözeceğimi aklımın bir köşesine not ettim. Elimde yüzüğümle oynayıp bunları düşünürken bir anda çalan araba kornasıyla sıçrayarak garaj kapısına baktım. Yağız bütün seksiliğiyle arabadan inip güneş gözlüğünü saçlarınıda geriye iterek başına koyduğunda hayran hayran ona bakıyordum. Gülümseyerek yanıma doğru yürürken kalp atışlarım gitgide hızlanmıştı. Kalbimin bu kadar hızlı atmasının sebebi kornadan korkmam mı yoksa Yağız'ın bende bıraktığı etkisi mi? Ne kadar aptalca bir soru bu tabi ki de Yağızı'ın etkisi. Bu adam ne yapıyordu bana böyle de heyecanlanıyordum? İşte bunun adı aşktı. Her gördüğünde kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atması,midende kelebeklerin uçması,nefes almayı unutman... Bunların hepsi aşktandı.
Bu romantik düşüncelerimi bozan şey Yağız'ın yanıma kadar gelip "Tuvalete gidebilir miyim? Çok acil." demesi oldu. Öküz işte ne olacak. Ben burda romantik şeyler düşüneyim sen bana 'tuvaletim var' de. Sinirle kapıyı açıp sesimi sert çıkartmaya çalışarak "Gir" dedim. Önce gözlerime baktı tam bir şey söyleyecek derken koşarak tuvalete gitti. Öküz demiştim değil mi? Öküz bunun yanında az kalır.

SONSUZLUĞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin