Bölüm 10

81 11 4
                                    

Açelya'nın Ağzından

Sabah uyandigimda Yağız pür dikkat beni izliyordu. Alnima bir öpücük kondurup ''Günaydın nasıl oldun?" dedi. "Günaydın. Daha iyiyim ama korkuyorum. Ya bir daha gelirse?" dedim. Esneyip uykulu gözlerle "Öyle bir şey olmayacak ben hep senin yanındayım." dedi. Elimi yüzüne götürüp yanağını okşadım. "Yağız sen gece uyumadın mı? Gözlerin şişmiş." dedim meraklı meraklı bakarak. "Evet. Gece sürekli kabus gördün. Sen böyleyken uyuyamadın. Ama kahvaltıyı yaptıktan sonra başımı dizine koyup akşama kadar uyuyacağım. Akşamda sinemaya falan gideriz." dedi. Şaşkın ve bir o kadar mutlu bir ifadeyle "Sen benim için uyumadın mı? Hem ben sen uyurken ne yapıcam Yağız Bey." dedim alaycı bir tonda. Kendini bana biraz daha yaklaştırır kolunu belime sarıp "Sende beni izleyebilirsin. Uyurken çok tatlı oluyorum da baka baka doyamazsın" dedi aynı benim söylediğim gibi alaycı bir tavırla ve ben daha ne olduğunu anlamadan beni gıdıklamaya başladı.

Gülmekten nefesin kesilmişti. En sonunda beni bıraktığında rahatça kahvaltı yapabilmiştik.

Kahvaltı yaptıktan sonra içeri geçip koltuğa oturduk. Yağız başını dizime koyup "Nihayet rahatça, huzurlu bir şekilde uyuyabilecegim." deyip gözlerini kapattı. Ben de ellerimle saçlarını okşamaya başladım ve tabiki onun mükemmel yüzünü izlemeye.

Gözümü araladigimda etrafıma bakındım ve koltukta uyuyakaldığımızı hatırladım. Yağız hala uyuyordu. Yagız'ı uyandırmaya çalışarak ayağa kalktım. Her yerim tutulmuştu. Tam tuvalete gidecektim ki Yağız elini tutup "Nereye gidiyorsun?" dedi. "Tuvalete. Çok çişim geldi. Kolumu bırakmazsan tuvalet yerine buraya yapacağım." dedim gülerek.

Tuvaletten çıkıp içeri geçtiğimde Yağız oflayarak boynunu tutuyordu. "Her yerim tutulmuş." dedi. "Benim de tutulmuş. Ecza dolabında kas gevşetici vardı onu süreriz en azından ağrısı hafifler." dedim. hınzır bir şekilde gülümseyip "Sen süreceksen olur." dedi. Yanaklarım kesin domates tarlası gibi kızarmıştı.

Kremi alıp getirdiğimde Yağız'a baktığımda yutkunmadan edemedim.

"Aşkım beni dikizlemeyi bırakıp kremi sürsen diyorum!" dedi gülerek. "T-tamam." deyip yanına geldim. "Önce sen mi sürersin ben mi?" dediğinde yine kekeleyerek "B-b-ben sürerim." dedim.

Koltuğa oturup elime kremi sürüp Yağız'ın omzuna sürmeye başladım. Elim tenine değdiğinde resmen alev alev yanıyordum.

Kremi sürdükten sonra havlu koyup zorla tişörtünü giydirdim. Şimdi o bana sürecekti ve bende tişörtümü çıkartmak zorundaydım. "Aslında benim sadece boynum ağrıyor, boynuma sürsem yeter." dedim. Beklediğimin aksine yanıma kadar gelip "Bak güzelim, sen isteyene kadar daha doğrusu evlenene kadar sana dokunmayacağım. Benden korkmanı istemem. dedi. "Gerçekten mi?" dedim. Evet anlamında başını sallayıp yanağıma bir öpücük kondurdu. "Benim artık eve gerekiyor ama yarın akşam saat 8'de seni evden alacağım." dedi. Daha nereye  gideceğimizi sormadan aklımı okumuş gibi "Gideceğimiz yer sürpriz." dedi.

Ertesi Gün Akşam

Hazırlanıp Yağız'ın gelmesini beklerken kapı çaldı. Heyecanla kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm Mehmet'le başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. İşte korktuğum başıma gelmişti. Daha ne olduğunu anlamadan beni kollarımdan tutup duvara yapıştırdı bir eliyle de bağırmamam için ağzımı kapatıyordu. İğrenç sesiyle "Ben sana demiştim benden ayrı kalmayacaksın. Şimdi gidiyoruz ve sevgilinden sonsuza dek ayrılıyordu." dedi. Gözyaşlarımı tutamıyorum. Kollarının içinde çırpınıyordum ama gücüm onun gücünün yanında hiç kalıyordu. O sırada "İşte bu biraz zor!" diyerek içeri birisi girdi ve Mehmet yere düştü. Bu ses çok tanıdıktı ama o an hiç bir şey düşünemeyecek kadar korkmuştum.

---

Yağız'ın Ağzından

Acelya'yı almaya geldiğimde evin kapısını açık buldum. Ne olduğunu anlamak için hızla içeri girdim ve Mehmet pisliğini gördüm. Açelya'yı duvara sıkıştırmış " Seni sevgilinden sonsuza dek ayiracagim" gibi saçma bir cümle kurdu. İşte bu biraz zor diyerek yumruğumu geçirdim. Yumruğumla sendeleyip yere düştü. Açelya'ya baktığımdaysa korkudan ağlıyordu. Ama Açelya'dan önce bitirmem gereken bir iş vardı.

Bakışlarımı Acelya'dan yerde yatan Mehmet'e çevirdim. Tekrardan yumruklamaya, tekmelemeye başladım. Bu şekilde olmayacaktı benim aklım sürekli Acalya'da kalıyordu. Bundan kurtulmanın tek yolu da Açelya'yla evlenmekti.

Açelya'nın Ağzından

Ağlamayı bir kenara bırakıp kendime gelerek Yağız'ı durdurmaya çalıştım ama pekte başarılı olduğum söylenemez.

Zar zor ikisini ayırdıktan sonra Yağız, Mehmet'i sıkı bir şekilde tehdit etmiş, eğer böyle bir olay tekrar olursa sonuçlarının ağır olacağını söylemiş ve eve göndermişti. Ama aklımdaki asıl soru Yağız beni neden özel bir yere götürecekti?



YAZAR NOTU

MERHABA ARKADAŞLAR!!!BEN BURCU. ÖNCELİKLE BÖLÜM BU KADAR GEÇ GELDİĞİ İÇİN ÇOK ÖZÜR DİLERİZ . AMA GERÇEKTEN ÇOK YOĞUNDUK. UMUT VOLEYBOLCU. ONUN BU İKİ HAFTA MAÇLARI VARDI . SÜREKLİ ANTRENMANDAYDI. BENİM İSE KEMAN KONSERİM VAR ONA HAZIRLANIYORUM. ANKARA'DA OLANLAR VARSA KONSERİME BEKLİYORUM.YERİNİ ÖĞRENMEK İSTEYENLER ÖZELDEN MESAJ ATABİLİR. TEKRARDAN ÇOK ÖZÜR DİLERİZ. ELİMİZDEN GELDİĞİ KADARIYLA TELAFİ ETMEYE ÇALIŞACAĞIZ.




SONSUZLUĞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin