Karşımda ağlayan durunun ağlamasını yok sayarak bağırmaya devam ettim.
"Siz hepiniz öz babam dahil bana yalan söylediniz öylemi peki annem oda o burak denen herifin babasıyla kaçtı. Siz bunları bana nasıl söylemezsiniz duru nasıl!" bağırmam artıkça durunun da ağlaması artıyordu.
"Begüm biz sen üzülme di..." sözünü kesip konuşmaya ben devam ettim.
"Ben üzülmeyeyim diye dimi ya sanki böyle üzülmicekmiyim duru daha çok yıkıldım farkındamısın" Dediğimde yere çökmüştüm artık dayanacak gücüm kalmamıştı.
Sırtıma giren acıyla bir anda yüzümü burusturdum. Durunun kalkıp yanıma "Begüm" diyip gelmesiyle onu ittim. "Yaklaşma" dedim.
Sırtımın yarasını takmadan aşağıya indim. Babamla Durunun annesi guluserek kahvaltı yapıyorlardı. Gülmekte bağırmamı bile duymamışlardı. Neydi şu kadının ismi herseyi biliyorum demiştim ama hala bir şey hatırlamıyorum. Sadece Durunun arkadaşım olduğunu biliyorum.
Yanlarına vardığım da kadın bana baktı. "Gel otur kızım kahvaltı et" dedi. Ona küçümser bir bakış attım ve güldüm.
Elimi masaya vurdum" demek bu kadar acizsiniz sen Durunun annesi benim annemin yerine gecicek kadar ve bu kadar rahat olup babama yanaşacak kadar aciz vay be ne güzel tablo ama arkadaşımın annesi kendisinin daha nereden geldiğini bilmeden kendisini benim annemin yerine koymaya çalışıyor sen acizsin" dediğimde babam ayaklanmıştı.
"Begüm aşma sınırını istersen" dedi. Ona 'hadi canım ya' gülüşü atarken. Konuştum."ne durmasindan bahsediyorsun. sen ne çabuk unuttun annemi hiç bir zaman hatırlamicakmıyım zannettiniz tabi şuanlık bir şey hatırlamıyorum ama duru herseyi anlattı. Baba nasıl yaparsın nasıl bu kadınla karınmış gibi kahvaltı yaparsın" dedim durdum. Ve kulağına eğildim.
"Benim arkadaşımın annesiyle olucak kadar ihtiyaçların mı var. Dur yada bu ihtiyaçtan daha çok arzumu" diyip geri çekildim çekilmemle yüzüme gelen acı bir oldu. Tokat attı bana. Gözlerim karardı bir an ama hemen kendime gelip başımı kaldırdım.
Kadına baktığım da elini ağına koymuş şaşkınca bana bakıyordu. "Oldu mu istediğin. Dur ya da ya sen daha çok şey istiyorsundur ev koca aile is para pul dimi?" Babama bakıp.
"Gidiyorum" dedim. merdivende duran duruya omuz atıp. Odama geldim. Üstümü değiştirip çıktım. Yanıma eşya almıcaktım. Onun hiç bir şeyini istemiyorum.
Aşağıya gelip ayakkabılarimı giydim.
Babamın bagirmasiyla biranlığına durdum."Eger gidersen seni silerim." dedi. Sanki çokta umrumdaydım."Ben gidiyorum ve sende beni istediğin kadar çizip silebilirsin sana yeni kızınla mutluluklar" diyip kapayı açıp çıktım. Dışarıya kendimi atmamla nefes alışım zorlaştı cebimde duran telefonum çalınca kim arıyo diye baktım.
Sarp arıyodu. Tabi ya birde bu eksikti. Telefonu kapatıp. Burağı aradım. Madem artık bir şeyleri beraber yapıp. Sonra da intikam vakti gelebilir. Ne intikamı mı onun babasının benim annemle kaçıp beni yek birakmadının intikamı.
"Alo" buragin telefonda sesi geldiğinde kendime geldim.
"Bana hiç bir soru sorma ve bana her şeyi anlatmaya geliyorsun Sahile hemen şimdi" diyip telefonu kapattım. Kafam da sorulucak bir sürü soru vardı.
Burak... O çok farklı geliyor bana ne kadar nefret etsemde o kadar da duygum var ona karşı. Sarp da buragin aynısı ama aynı şey hissedemiyorum sanki buragi görünce kalbim nefes almamı zorluyor.
Yağızı sevdiğimi sandım. Ama Hayır sevmiyormusum. Buragi severken ondan nefret etmek çok acı bir duygu. Burak baban ve annem böyle olmasaydı belki oda belki ona karşı açılırdım.
Neler diyorum böyle nefretim sevgimin önüne geçecek kadar büyük ve acımasız. Hani bir su duygu vardır ya. Terketilip gidersin ve bunu kimse bilmez sonra birisi çıkar onu sorar o an dönüp kalırsın öyle 'bilmiyorum' bile diyemezsin aslında ne diyeceğini bilemezsin işte bende suan öyleyim terkedilmiş bir kalple yaşıyorum ve ondan nefret ederek .
Sahile gelmiştim. Oturup denize bakmaya başladım. Deniz ne kadar büyük di mi? İçin de bir sürü şey vardır. Ama konu anlamak olunca o kocaman denizin sahip çıktığı o kadar şey bir anda kaybolur ve o koca deniz bir başına kalır.
Bende yalnızım.Omzuma dokunan elle irkildim. Burak ona bakmam bile izin vermeden oturmuştu. "Söyle" dedi. Mesafe vardı aramızda bu önceden de böylemiydi hiç bir fikrim yoktu.
"Peşimde sana benzeyen bir psikopat var. Tehdit ediliyorum beni bir odaya kapatıp duvarları camla kapatmıştı sırtımda o pis ikizinin yaptığı izler var. Babamla tehdit ediyordu. artık ona boyun eymicem istediğini yapabilir. Benden onun sevgilisiymis davranmami istiyor ve ben bunu yapmak istemiyorum." dediğim de sanki önemsiz bir şeymiş gibi kalkıp gidiyordu ama bende sanki hiç bir şey değilmiş gibi anlatırsam oda böyle davranır.
"Acar" diye bağırdım. "Lafım bitmedi" dedim. Durdum ona baktım olduğu yerde duruyordu yumruklarini sıkıyordu. Devam etmenin tam zamanıydı.
"Ve senin o şerefsiz baban annemle kaçmış. Senin o şerefsiz baban beni bu beş para etmez hayatta tek bıraktırdı." Dediğimde hırsla yanıma geldi. Elini kaldırdı.
"Allah kahretsin neden ..." dedi ve durdu. "Neden sana karşı çıkamıyorum. Benim babam şerefsiz ya senin annen. Senin o orospu olucak annen babamla kaçınca annem felç kaldı. Hepsi senin hayatıma girmenle oldu. Sen keşke hiç Olmasaydın. Sen ve senin o orospu annen" dediğinde.
Suratına tokatı yapıştırdım. Anneme o kelimeyi kullandığı yüzünden değil doğru eğer annem. Buna izin vermeseydi olmazdı bunlar. Sadece keşke Olmasaydın dediği için bu.
"Bundan sonra daha çok karsilicaz Acar" diyip arkami dönüp gittim. Burak haklıydı keşke hiç olmasaydım ve bunları yaşamasaydım.
Yanağıma düşen damla ile kendime geldim. Ağladığımın farkında bile değildim. Ne kadar da zor di mi bir insan için sebebsiz yere göz yaşı dökmek her aklına geldiğinde ağlamak.
Daha denilinecek ne vardı ki? Gidicektim. Cebime baktığımda sadece 200 tl vardı. Bilet almama yeterdi. Etrafıma baktığımda taksi yoktu. Tekrar yürümeye koyuldum. Biraz daha yürüdükden sonra ileride bir taksinin durduğunu gördüm.
Koşmaya başladım. Taksi tam gidicekken durdurup bindim. Taksicinin "Nereye hanımefendi" demesine taksiciye döndüm. "Otogara lütfen" diyip cama yasladım başımı.
Her şeyi... Herkesi... bırakıp gitmenin vakti gelmişti. Yeni hayatıma artık Merhaba demeliyim. Telefonudan hattı mı çıkarıp kırdım. Cami açıp attım.
7 saat sonra
İşte yeni hayatıma şimdi Merhaba demeliyim. Merhaba izmir Merhaba yeni hayatım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ AŞK
De TodoBazen diyorum ki kendi kendime nasıl oldu bütün bunlar hayatım nasıl değişebildi bu kadar. En ufak bir şeye mutlu olan ben en ağır darbeleri yediğim de ağlamayan ben nasıl olur her gece bir şarkı sözüyle ağlamakdan gözlerim şişer. Bazen hayatımda o...