23.Bölüm- Başkan Harry

1.5K 86 26
                                    

Kızgınım yorum sınırlarıı geçmiyor bende ithafen yapmayacağım... Uzun yorumlar görebilirsem uzun bölüm gelir.

Tüm gece ağladıktan sonra sabah uyandığınızda gözlerinizde o tatlı ağrı bazen çekilmez hale geliyor. Gemma yanıma gelmiş beni dürtüklerken kendi kendine konuşuyordu 'Başımıza altın yağayacak, Tanrım! Harry iyi misin? Nasıl olurda senden önce kalkabilirim ki?'

Dünden itibaren gerçekleştirmeye başladığım gecikme işlemimi bugünde tekrarlamıştım. Gözlerimdeki ağrı sebebiyle ellerim gözlerime gitmişti. Gemma durmadan nasıl ondan sonra kalkabileceğimle ilgili şeyler söylüyordu ama neler dediğini pek duyamıyordum. Sonunda yanıma oturdu ve ellerimi gözlerimden çekip 'İyi misin?' diye sordu.

Aslında pek iyi sayılmazdım. Dün Grace gittikten sonra odadan çıkmamıştım. Gemma'ya uyuyacağımı söylemiştim, oda pek ısrar etmemişti.

Başımı iki yana sallarken sırtımı başlığa dayadım. Gemma'nın kaşları çatıldı ve kendince bir hipotez uygulayacağını belli etti ama onu susturdum.

'Kınama cezası aldım.' dedim Gemma'nın çatılan kaşları havaya kalktı ve öylece yüzümü inceledi.

O kadar söyleyeceği şey varken o tek bişey söyledi 'Sen değiştin.'

Okul çantam tek omzumda dururken okulun sınav panosuna asılmış olan sınav tarihlerine ve sınava hangi sınıfta gireceğimle ilgili kağıda uzun uzun baktım.

Harry Styles, 11-E Sınıfı- Perşembe günü.

Hala çalışmak için iki günüm olduğunu düşünürsek sanırım bu sınavdan iyi not alabilirdim ama sadece düşünüyordum. Bugün kütüphaneye gidebilirdim evden daha iyi ders çalıştığımı biliyordum en azından. Sırtımda hissettiğim el ile döndüm ve karşımda Agness'ı gördüm.

Dünden sonra aslında onunda pek iyi niyetli olmadığını biliyordum.

'Grace nasıl bir tepki verdi?' diye sordu neden bahsettiğini anlayamamıştım.

'Anlamadım?'

Derin bir nefes aldı ve elindeki omzu düşerken 'Dün Wade ona söyledi. Seni dövdüğünü.'

'Normal karşıladı.' dedim ah! Dünü hatırlamak en son isteyeceğim şeydi.

Kendimi zavallı gibi hissettiğim günleri hatırlamayı sevmiyorum.

Agness kafasını salladı ve okulun kapısından yeni girmiş Kimbra'nın arkasından bir süre baktı. Kimbra bana günaydın dememişti. Kimbra Agness'a da günaydın dememişti. Kimbra dün beni öpmüştü. Elimi alnıma çarptım. Ah! Bir boklu derenin içinde yüzdüğümü şimdi anlayabilmiştim.

'Agness işlerim var.' dedim heyecanla Kimbra'yı göz hapsine aldım 'Gitmeliyim sonra görüşürüz.'

Kimbranın peşinden ilerledim. Taa ki o beni görene kadar... Olduğu yerde durdu ve bana döndü. Yüzündeki kızgın ifade beynim de soru işaretler oluşturdu.

'Selam.' dedim.

O ise her şeye hazırlıklı gibiydi 'Seni sevmiyorum. Sadece.. Agness beni reddetti. Kendimi kötü hissediyordum. Çirkin olduğumu düşünüyordum bana karşılık verip vermeyeceğini denedim ama tabi Grace ile takıldığınızı bilmiyordum.'

Onunda duymuş olması bişey değiştirmiyordu. Aynıydı. Başımı salladım. Takılmak yerine daha farklı kelimeleri tercih edebilirdim.

'S-seni ark-kadaşım olarak görüyorum.'

Kimbra elini beline koydu ve bir adım atıp bana doğru başını uzattı 'Grace'i ne olarak görüyorsun?'

Sorusuna cevap vermedim ve terbiyesizce davranıp arkamı dönüp yürümeye başladım. Sahi onu ne olarak görüyordum?

Şansın Kötü Tarafı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin