lily luna potter & scorpius hyperion malfoy
°
Heyecandan gece uyuyamamış, sabah erkenden kalkmıştı. Bir süre yatakta döndükten sonra ayağa kalktı. Saat daha sekiz bile olmamıştı ve Lily Potter ayaktaydı. "Sırf Malfoy'la buluşacaksın diye bu kadar erken mi uyandın? Sen?"
Jessica'nın sesiyle irkilip bakışlarını ona çevirdi. Aralarında hep en erken kalkan o olurdu, kızları da o uyandırırdı. "Sana da günaydın, Jess."
Jess gülümseyerek kalktı ve elindeki kitabı komodinin üzerine bıraktı. Uyumaktan sıkıldığı belliydi. "Uyuyan Güzeli de uyandıralım mı?"
"Bu işi senin maharetli ellerine bırakıyorum," diyerek banyoya yöneldi. Kızıl saçlarını dün akşam dalgalı olsun diye örmüştü, şu an karman çorman haldeydiler. Saçlarını tokadan kurtardı ve şimdilik hafif bir topuz yaptı. Ellerini ve yüzünü güzelce yıkadıktan sonra odaya geri döndü. Alice uyanmıştı ve huysuzca etrafa bakıyordu. "Haftasonu bugün!"
Lily kıkırdayarak yatağını toplamaya başladı. İşi bittiğinde dolabı açıp ne giyinebileceğine dair düşünmeye başladı. Kombinleri fazlaydı, ama o abartmadan tatlı bir şeyler giyinmek istiyordu.
Bir kaç kombini çıkarıp yatağına attı. Önce kırmızı bir elbiseyle yeşil hırkayı giydi. "Olmadı bu ya," diyerek aynı hırkayla başka bir elbise denedi. "Yakışmadı ikisi." Jess'i onaylayıp ikisini de çıkardı. Ardından dağınıklığın altında kalan mavi eteğini çıkardı. Onu giydi, ona uygun bluz aradı dolabında. "Beyaz bir şeyler var mı?" Dudağını büzüp düşünmeye başladı. Evet vardı, kolsuz bir gömleği vardı. Onu da bulup dolaptan çıkardı ve giyindi, gerçekten güzel uyumuştu.
"Şu hırkayı giy, üşürsün böyle." Kafasını çevirip Alice'in elinde tuttuğu hardal rengi hırkaya baktı. Onu giyinip bir kez daha aynada kontrol etti kendini. Bu kombin daha çok hoşuna gitmişti. Gülümsedi ve ortalığı toplamaya başladı. İşi bittiğinde makyaj yapıp yapmamak hakkında düşünüyordu. Bu sürede çantasına gerekli kitapları attı, ardından sadece ruj sürmek için komodin üzerinde duran küçük çantayı aldı. İçinden nude tonlarında, çok da belli olmayan ama şık göründüğünü düşündüğü ruju yedirdi dudaklarına.
"İyisin, iyi." Kıkırdayarak Jess'e öpücük attı ve saçlarını düzeltmeye başladı. Dalgaları bozulmamamıştı, sadece kabarmıştı. Kabarıklığını eliyle düzeltip tokalar yardımıyla saçlarının önünü tutturdu. Kahverengi gözlüğünü de aldığında tamamdı. Yıldızlı küpeler ve ucunda anahtar olan uzun bir kolye ile de kombinini tamamlamıştı.
"Gidelim mi?" Kızlar onaylayarak çantalarını aldılar, Lily'nin aksine küçük çanta vardı ellerinde. Üçlü Ortak Salon'a indiğinde çoğu kişinin aşağıda olduğunu gördüler. Öğrenciler Hogsmeade'e gitmek için hazırlanıyor, keyifle sohbet ediyirlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akrep ve Zambak || ScorLily
FanfictionKüçük çocukların, mutlu hikayelerin olduğu bir masaldı bu. Ta ki, herşey kanlı bıçakla kesilmiş gibi bitmişti. Bitmek de bir bakış açısıydı, genç adam yıllar sonra duygularını bastıramamış, herşey birden patlak vermişti. Ona göre bitmek değildi çünk...