18 • final

767 29 11
                                    

lily luna potter

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

lily luna potter

°

Kahverengi gözlerini kitabından ayırıp etrafta olan gürültüyü dinledi. Resmen kompartmana daha ne kadar adam sığabilir yarışması yapıyordular, çünki bir adamın daha sığamayacağı kadar çoktular. Hatta Hugo ayakta gidiyordu.

Oflayıp kitabını hırsla kapattı ve sırt çantasını alarak kapıya doğru ilerledi. "Nereye?"

"Daha uzak yere," diyerek dışarı çıktı. Trenin koridoru da tıklım tıklımdı, bu kalabalıkta boş -ve ya en azından sakin- bir yer bulması zor olacaktı belli ki. Kitabına iyice sarılarak insanların arasından geçmeye çalıştı.

Uzun uğraşlar sonucu sessiz bir yer bulmuştu. Tekli kompartmanlar olmasa da insanların az olduğu bir yerdi. Pencere kenarına geçerek kitabına kaldığı yerden devam etti.

Sonbahar kendisini belli ediyordu. Daha bir hafta önce yazlık kıyafetlerini giyerken, bu gün üşümemek için mecburen kazak giymişti. "Neden yalnız oturuyorsun?" Bakışlarını dışarıdan çevirip önüne oturan arkadaşına baktı. "Sen kompartmanda değil miydin?" Jessica omuzlarını silkip çerez dolu torbayı Lily'ye uzattı. "Hayır, Louis'le birlikteydim." Lily çerezin birazını avucuna doldurup yemeğe başladı. "Sen niye buradasın?"

"Çok gürültü vardı, sinirim bozuldu." Ardından gözlerini kısıp arkadaşını süzdü. "Louis derken?" Jessica bakışlarını kaçırarak torbanın ağzıyla oynamaya başladı. "Ya, sataşma ama!"

"Senin söylemeni bekliyordum, Louis'in değil!" Gülerek çerezlerden ağzına attı. Okulun açılmasına biraz kalmış Louis yanına gelmiş ve ne yakın atkadaşlarından biri olan Jessica ile aralarında bir şeyler olduğunu söylemişti. "Scorpius gitti mi?"

"Gitti, iki gün önce." İç çekip kucağındaki kitabı masanın üzerine koydu. "Kendimi tuhaf hissediyorum. Hani güzel bir rüya görürsün ya, sonra uyanırsın aniden. Devam etmesi için tekrar uyursun ama bir anlamı kalmaz artık. Öyle hissediyorum."

"Geri dönecek, biliyorsun. Hem mektupla, şömineyle de konuşa bilirsiniz. Bak, sen iyisi Rose'la konuş, uzak mesafe ilişkisini en zor deneyimleyen o." Başını salladı sessizce. Jess haklı ola bilirdi, Rose ve James sevgili olduğunda James çoktan mezun olmuş ve Romanya'ya gitmişti. İlişkileri başından beri uzak mesafe türündendi. "Scorpius çok gergin."

"Niye?" Daha yeni değiştirdiği gözlüklerinin arkasından arkadaşına baktı. "Annesi için. Ona bir şey olmasın diye çok çabalıyor, o da, babası da. Bu yıl sınavı var ve Şifacı olmak kolay değil. Ve en kötüsü de ne, biliyor musun?" Dolan gözlerini kırpıştırdı. "Bunlar yüzünden ondan ayrılacağımı düşünüyor."

"Ama bu çok saçma. İkiniz de bir birinizi çok seviyorsunuz!" Başını salladı onaylarcasına. "Çok bekledim onu, beklediğimi bilmezken bile bekledim. Her gece sorguladım kendimi, olanları kafamda tarttım, hayaller kurdum... Sonra oldu. Geçen dönem hayatımdaki en güzel günlerimi geçirdim. O ayları tekrar yaşamak için nelerimi vermezdim ki..." Akan gözyaşlarını kazağının koluna sildi. "Son ay da çok eğlendim. Bir birimizi tanıdık, bir çok yönden. Ama hissetmiştim, durgunluğunu hissetmiştim." Kitabını kaldığı yerden devam etmek için tekrar açtı. "Keşke en başından beri söyleseydi."

Akrep ve Zambak || ScorLilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin