james sirius potter & albus severus potter & lily luna potter
°
Okullar kapanalı uzunca bir süre olmuştu ve Lily yaz tatilini boş yapmakla geçiriyordu. İlk haftalar sadece depresyona girmişti. Scorpius gitmişti ve onu teselli edecek Alice de yoktu yanında. Sadece ağlamakla, sızlamakla, günlüğüne saçma sapan şeyler yazmakla geçen haftanın sonunda toparlanmıştı. Ya da toparlanmış gibiydi.
"Günaydın," diyerek asık suratıyla oturdu sofraya. Anne ve babası işe gitmek için hazırlanıyordu her sabah. Çoğu zaman o erken kalkıyor -ya da gece uyumadığı için kalkmış gibi yapıyor-, onlara kahvaltı hazırlıyordu. Bugün oldukça dağılmış olan odasını toplamıştı. bu yüzdendir ki kahvaltı hazırlamaya vakit bulamamıştı.
"Asık suratla nasıl günaydın diye biliyorsun?" Albus masaya oturarak çöreklerden birini ağzına attı. "Bize sinsi diyorsunuz, ama siz Gryffindorlular da bizden geri kalmazsınız."
"Sabah sabah bu enerjiyi nereden buluyorsun?" Albus omuzlarını silkti ve uçan pancakelerden birini havada yakalayarak tabağına koydu. "Lil? Senden bir şey isteye bilir miyim?"
"Tabii, anne." Ginny masanın hazır olduğu kanaatine varınca kendisi de kahvaltıya başladı. Harry bu sırada büyük bir ciddiyetle gazetesini okuyordu. "Bu sıralar çok yoğunum, mektupları düzenlemeye vakit bulamadım, onu benim için yapar mısın?"
"Ne kadar mektuptan bahsediyoruz?" diyerek ağzına attığı son parça çörekle girişin yanında duran masaya baktı. Üzerindeki yığınla mektubu görmesiyle yemeğin boğazında kalması bir olmuştu. "Anne, bunlar ne kadar zamandır böyle?"
"Bir ay? Ya da iki. İnan bir fikrim yok." Lily gözlerini devirip annesine baktı. "Asayla yapman saniyelerini alır."
"Vakit geçmiş olur, fena mı?" Genç kız oflayıp başını salladı. "Yaparım bugün."
"İki aydan öncekileri at, gerekmeyecek," Kahvaltısı bitince -Lily annesinin hızına şaşkın bir şekilde bakıyordu hala- cübbesini de giyerek girişteki çantasını aldı ve dışarı çıkmaya hazırlandı. "Ben gidiyorum, büyük ihtimalle geç gelirim, bu gün iki maç var ve hepsinin özeti yarına kadar yetişmeli." Havaya öpücük atarak dışarı çıktı. "Sizi seviyorum!"
"Biz de seni, anne." Ginny gittikten sonra babasıyla biraz sohbet etmişler ve babası da işe gitmişti. Albus o karışıklıkta odasına sıvışınca ortalığı toplamak işi yine Lily'ye kalmıştı.
Yarım saatin sonunda mutfağın tamamen temiz olduğuna karar verince orta boylu bir bardağa su doldurup odasına kalktı. Scorpius'un verdiği çiçeği her gün suluyordu, arada konuşuyor, hislerini dökmek rahalatıyordu onu.
Odasında yapacak başka bir şey bulamayınca çalışma masasının üstündeki bilgisayarını ve kulaklığını alarak aşağı kata indi. Pek muggle teknolojisiyle arası yoktu, sadece bilgisayar kullanmayı biliyordu. Orada da fim ve ya dizi izlerdi. Rose üç sene önce ona bir dizi önermişti ve tuhaf bir şekilde bağımlı olmuştu. Sonraki sene babasından bilgisayar -ve Rose'un önerisi ile de kulaklık- almasını istemişti. Geçen yaz bilgisayarına şarkı yüklemeyi de öğrenmişti, o yüzden tüm gününü bu cihazda geçiriyor da denilebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akrep ve Zambak || ScorLily
FanfictionKüçük çocukların, mutlu hikayelerin olduğu bir masaldı bu. Ta ki, herşey kanlı bıçakla kesilmiş gibi bitmişti. Bitmek de bir bakış açısıydı, genç adam yıllar sonra duygularını bastıramamış, herşey birden patlak vermişti. Ona göre bitmek değildi çünk...