Kalbimdeki hızlı atışları ve terleyen vücudumu saymazsak gayet iyiydim.Elhamdulillah.Bugünlerde telefonun ekranına garip garip bakıp sırıttığımda oluyordu iyiki yanımda ağabeyim yoktu...Birde onun "Dünyadan Hafsaya!Hey Hafsa kendine gel." laflarını işitip delirmem çok ama çok kötü olurdu.Çok ama çok...Önümdeki çocuk yani Halid ellerini önümde saçma bir şekilde sallayıp "Daldın" dediğinde gözlerimi kocaman açıp "Nerde...hani...Ağaç falan yok burda Halid.Şaka yapma"diyivermiştim lakin bu cümleleri düşünmeden kurduğum için rezil olacağım aklıma bile gelmemişti.Halid "Ne ağacı?Ben öyle birşey demedim" dediğinde gözlerimi kırpıştırıp dudağımı ısırdım "Yani..ben...yanlış anlamışım dal dedin ya benim aklıma ağaç geldi"diyip susmayı tercih ettim.Rezillikte üstüme yoktu ayrıca kekelemekte neydi?Ders zili çaldığında derin bir nefes aldım ardından derse yoğunlaşmam için beynime komutlar gönderdim.
"Mehmet Emin Yurdakul hakkında ne söyleyebilirsiniz?" demişti edebiyat öğretmeni Deniz Hanım.Ellerimi hemen havaya kaldırıp "Cenge Giderken adlı şiirin şairidir.Bu şiirde ilk defa türklük gibi kavramlar geçmektedir"diyip sırama çömeldiğimde arkamdan "Möö" sesleri geliyordu lakin inek olmak ayrı bir duygu bununla gurur duyuyorum ,çağdaş sınıf arkadaşlarım..Tuncay "Bende biliyordum onu hocam"dedi fısıldayarak.Bedenimi istemsizce salladım lafına karşılık.Madem biliyorsun benden önce sen söyle...sonrada derler "bnde bilyrdum" kemküm.Benim sinirlerimle oynayamazsın Tuncay!!!İçimden sana meydan okuyorum çağdaş arkadaşcımmm bnmmm(!).Dersin öğretmeni Deniz Hanım özenle aldığı kaşlarını imalı bir şekilde kaldırdığında "Bilmen gerçekten şaşırtıcı Tuncay.Sen ki sınıfın en tembel ve yaramaz çocuğu bilseydin eğer,seni söylemekten alıkoyan neydi?"dediğinde bir sınıf dolusu tiz kahkaha sesleri sadece kulağımı tırmalamıştı.Ardından bir derside geride bırakmıştık.
"Hişt!Yobaz!Defol burdan görüntü kirliliğine neden oluyorsun"dedi daha önce hiç duymadığım bir erkek sesi.Ciddi olmama rağmen gülümseyip "Demek rahatsız ediyorum?O halde gözünü kapat!"dedim aşırıyamı kaçmıştım.Tartışmamam gerekirdi.Ne kadar kendilerine çağdaş deseler bile onlar;kendilerini yaratanın çağrılarını umursamayacaklardı...ağızlarına yapıştırdıkları modernizmden bahsedeceklerdi.Benim yaptığım yanlış mıydı?Cahille cahil olunur muydu?Onların seviyesine düşmemeliydim.İslam kendini savunurdu.Değil mi?
"Bak kızım!Ya çıkar o üstündeki çarşafı ya da defol anlatabiliyor muyum?Değil okulumda ülkemde bile senin gibilerini görmek istemiyorum.Kafa kesenlerle dolu bir dünyada yaşamak istemiyorum.Al işidini ve derhal uza!!!"dediğinde yumruğumu hala sıkıyordum.Gözlerim inşAllah buğulanmamıştır.Bir dakika o bana işid mi dedi tövbe Ya Rabbim.Güzel dinimi,nelere alet ediyorlar da herkesin gözlerini boyuyorlar.Kafa kesen Müslüman olur mu hiç?!Asla?!Bizim dinimiz cihad der ama haksız ve masumu öldür demez.Anlaşılan karşımdaki İslamı yanlış tanımış.Yazık!Yüce dinimizi küçük düşürenlere...Tekrar gülümsedim belki biraz akıllanabilir diye güzel cümlelerle konuştum "İslam,darda kalmışların barınağı,yolunu şaşırmışların ışığı,dillerin susmaz tekbiri,yüreklerin dinmeyen huzuru,kalblerin efendisi...İslamı anlamak bilmeyenlere zor gelir.Kul her daim Rabbine secde eder misal:Göz kapakların Allahın emriyle açılır,kapanır o dilemezse ya hiçbirşeyi göremezsin,ya da gördüklerine anlam veremezsin...İslam bizi iyiye,doğruya,helale çeviriyor kötüden haramdan sakının diyor.Hoşgörülü olan bu din niçin masum adamların kellelerini al desin?Bazı grupların kötü davranışları yüzünden genelleme yapıp İslamı kötülemek sence doğru mu?Hayır. İslam ismiyle,şanıyla yazılmalı kalblere hatta altın harflerle ."dedim. O ise
"Bu kadar edebiyat yeter"diyip gitmişti.Allahım sen onu ıslah et.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Halid'e cüzü öğretmeye başlayalı tam tamına 4 gün oluyordu.İlk günlere kıyasla daha iyi okuduğunuda söylememek elimde değil...Harfleri düşündüğü zamanlara kıyasla Halid baya baya cüzü sökmüştü.İnsan hırslı olursa gerçektende öğrenebiliyor....Çok ama çok iyi bir öğrenci,Allah onun yardımcısı olsun.
"Aaa yobazımızda burdaymış" diyordu Güneş denen şahıs.Etek nasıl bu kadar kısa olabilirdi?Bir insan nasıl bu kadar gıcık ve saçma konuşabilirdi???.Tüm bunların vücud bulmuş haliydi Güneş.Çakma sarı saçlarını savurduğunda da dudaklarını boyadığında da benim için ' kafir'den başkası değildi.Sözlerine karşılık yapmacık bir tavırla "Aaa yobazınızda burada!!" dedim.Lafıma karşılık
"Biraz akıllandın mı ne!Yobaz!"dediğinde kafamı sallayıp "Ben akıllandım diyelim de ya sen?Altında kısacık bir etek,gözlerinde gereksiz bir makyaj,boyalı sarı saçlar...Aklın zaten bir karış havada.İslama küfür etmeler...Gavurlara özenmelerr...Ne olduğunu sanıyorsun ki?!Kıyafetlerimle dalga geçmeler...Bak Güneş önemli bir adam demişki : Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?Bu sözden ne anlıyorsun?Umarım bir şeyler anlamışsındır.Bu kibirlenmeler niçin?İnsanlar Ademin soyundan gelir.Hz Adem ise topraktan yaratılmıştır.O zaman kibirlenmene lüzum yok!"dediğimde hiç ses çıkarmadan dinlemişti...Cevap vermedi!!!Gayet ciddi bir şekilde beni...dinledi.İnanmıyorum şu an.Tabi söz konusu Güneş olunca şaşırmamak elde değil.
Sunshine ve yandaşçıları arkasını dönüp giderlerken etrafa aval aval bakıyordum ta ki Halid "Hafsa!Bence bugün Kur'an'a geçebiliriz.Hadi çalışalım" diyene dek.Omuzlarımı silktim ardından büyük bir yükü taşırmışcasına iç çektim.
"Noldu Hafsa?"diye sordu tepkime karşılık.
"Hiç.Aç cüzü okumaya başla" dediğimde hemen okumaya başladı
"Allahu,......Veleddaaaalllin..."
Cüzün son sayfasını okuyordu ve oldukça seri okumuştu.Bu çocuktan beklentilerim fazla.Onu çok iyi yerlerde görüyorum.Hoca da oldum ya artık ölsem de gam yemem!Kendimi öğretmen olarak hiç düşünmemiştim doğrusu. Hep kendimi savcı olarak düşünmem de ayrı bir ironi...
"Hayır Halid o harekeye dikkat et"
"Onu uzat bak aşağıda med yazıyor"
"Aferin çocuğum"dediğimdeyse kaşlarını çatıp :
"Hafsa ne dedin çocuğum mu?"dedi sinirli bir şekilde.Yani ne diycektim aferin erkek falan mı? Bence o kelime oraya şıp diye oturdu.
"Öyle mi demişim?"dedim şaşırmış gibi yaparak.Aslında bilinçli bir şekilde çıkmamıştı çocuğum lafı,sadece kendimi hocalığa baya kaptırmıştım ...
"Evet öyle dedin"dedi istifini bozmadan.Bende lafı değiştirerek
"Bir harfin altında med مد yazıyorsa napıyormuşuz??Onu uzatıyormuşuz.Hadi Halid tekrar et şu kelimeyi "derken Halidin bana garip garip baktığını hissediyordum ama hiç oralı olmadım.Tekrar etmeye başlamadığı için
"Hadi tekrar et.Ağaç oldum ya."dediğimde
"Tamam.Söylüyorum eliiiflaammmimmm"Esselamü Aleyküm değerli okuyucular.Ülkemizde gerçekleşen olaylardan dolayı bir türlü yazamadım.İnşAllah Rabbim onların tuzaklarını sona erdirir.Amin.Bu arada ruh halimden esinlenerek böyle bir bölüm ortaya çıktı umarım beyenirsiniz.O kadar da muhteşem ötesi olmadı ama yani okuncak gibi sjsjsj.Daha fazla uzatmayım mesaj atmayı,yorum yapmayı ve vote lemeyi unutmayın kardeşlerim.Allah'a emanet olun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZDE GERİCİ
Teen FictionBir kız vardı... Başı önde Bir kız vardı... Karalar içinde Bir kız vardı suskun ve olgun Acelesi yoktu onun pek koşmazdı Koşarsa da ilim için koşardı. Ve çok severdi ilmi kitaplar okumayı Bir kız vardı... Çoğu ona örümcek kafalı diyordu Bilmiyorla...