Bakışlarım,okulun bahçesindeki ağaçlara sabitlenmişti ...Kocaman kahverengi gövdelerine nazaran dalları ince ve uzundu...Yaprakları yeşilin bütün tonlarını barındırıyordu.Hele dallardan sarkan turuncunumsu meyvelere ne demeli?
Sonra aklıma şu ayet geldi "Allah'ın boyasına bir bak!Kim ondan daha güzel boya vurabilir?"....
İçimde oluşan hoş duygu tüm benliğimi sarmalarken telefonumdan Bakara suresini açtım.Kafamı sıraya koyup dinleye koyuldum ta kii rahatımı biri bozana kadar...
"Hafsa!Kuran okuyalım mı?" gözlerimi devirdim sanki tüm harfleri öğrenmişte okuyacak.Peh.
"Ben kendi kendime okuycam.Seninle okumak istemiyorum Halid!Hem sen daha cüzü geçemedin.Beni rahat bırak"
Başımdan kovmak için söylediğim cümlelere karşılık hiç alınmamıştı dahası cüzünü getirip önüme koydu ve şunları ekledi...
"Ben pes etmiycem etmiyorum...Bugün geçeceğim Kuran'a ve sende beni çalıştıracaksın!"dedi gayet sert bir şekilde.
"Seninle bir anlaşma yapalım Halid.Ben seni çalıştırcam eğer geçemezsen bidaha beni rahatsız etmiyceksin."diye söylerken sözümü kesip
"Eğer Kurana geçersem bana bilmediğim şeyleri öğreteceksin"dedi kendinden emin bir şekilde.
"Hayır!Kurana geçersende sana yardım etmiycem zaten şu an seninle konuşmamda hiç uygun değil.Camideki hocalardan falan yardım alsana sen!"dediğimde çok ama çok rahatlamıştım.Ona nereye kadar yardım edebilirdim ki?Göz ucuyla ifadesine baktığımda ağzından şu kelime çıkmıştı "Pek-ki".
Onun bu şaşkınlığına gülsem mi ağlasam mı bilemedim sadece ve sadece ifadesiz olan çehremi çevirdim.Halid'in bana yakın olmasını hiç istemiyordum çünkü ben gerçekten mücahide bir kadın olmak istiyordum...Beni koruması falan iyiydide ,arkadaşlarını bırakıp sürekli benimle takılması çok saçmaydı!Artık anlamalıydı ben onların gözünde örümcekten ibarettim ne yaparsa yapsın onları fikirlerinden vazgeçiremezdi...Büyük bir lokma yutmuşçasına iç çektim ciğerlerime düşen havanın bedenimde dolaştığını hissediyor gibiydim.Düşünmek için kapattığım gözlerim bir ses sonucu açılmak için aralandı.
"Hişt!Kara Fatma"
Tuttuğum nefesi dışa verdim şu an düşündüğüm tek şey 'buna ne zaman son verecekleriydi'...
"Aa yeni bir lakap bulmuşsun tebrikler" dedim mutlu gözükmeye çalışıp lakin ne kadar zorlasamda olmuyordu işteee.Önümdeki şahıs saçma düşüncelerini çarpıta çarpıta dışa vurduğunda iğrenmemek elde değildi.
"Yani sizin gibilere de bu yakışır zaten".
Gözlerimi kıstım kaşlarımı çattım şimdi ne diyeceklerse desinlerde görelim.
"Git diğer çağdaşlarla takıl ve birdaha beni rahatsız etme çakma sunshine" diye kükrediğimde Güneş adeta dondu kaldı...Ne bekliyordu susup oturmamı mı?Hayır,onların bu alaycı tavırlarına daha fazla tahammül edemeyeceğim.
Sarı oğlan cüzünü önüme ittiğinde oturduğum sırada dikeldim.Bir öğretmen edasında "Oku" dediğimdeyse bu halimden oldukça hoşnuttum.Halid,hiç yanılma yapmıyordu hani derlerya "Su gibi okudun"diye tıpkı öyle okumuştu.Tabii yani kimin öğrencisi???:)
"Nasıl okudum?Kurana geçecek miyim Hafsa?" dedi meraklı meraklı.
Ağzımı açıp "İyi okudun.Evet geçeceksin evlat" dedim.Yani ne diyim onu sinir etmek güzel...
"Üfff" dedi hiç durmadan bende bir anne edasıyla "Üf deme Allah de"diye söyledim. O ise "Bile bile mi beni sinir ediyorsun sen?"dedi.
Bu tavırlarına karşılık tebessüm ettim.Halid cidden iyi bir çocuktu.
"Hafsa! Kime diyorum bana bir daha çocuk yahut evlat deme!"
İçimden kahkahalar atarken
"Sanane" dedim ay şu an içimin yağları eriyordu....
"Nasıl?Sanane mi?Hafsa sen iyi misin?!" dediğinde gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Ağzımı aralayıp "Banane"dedim bu sefer.
Halid ise gözlerini kocaman açıp başını olumsuz anlamda salladı.Deli olduğumu düşünüyordu bunu nerden mi anladım bakışlarından tabii ki...Ammann boşver Halid'i Hafsa senin daha önemli işlerin var.Çantamda duran 500 sayfalık kitabı çıkarıp kapağını okşadım bu kitab benim tatlı cicişim yaa...
Okumaya başladığımda mimiklerimin ne şekile girdiğini artık siz tahmin edin.
Ders zili çaldığında sınıf hınca hınç doluydu.Öğretmen kürsüye geçtiğinde hiç kimse ses çıkarmıyordu.
"Oturun.Geçen ders hangi konuda kalmıştık?"diye soru yöneltti bu tavrı gayet emrivakiydi.
"Sen kalk kızım"dedi arka sıralarda oturan kızıl saçlı bir kıza.Bu kız daha önce hiç dikkatimi çekmemişti.Saçları balık sırtı şeklinde örülü,ince bedeninde beyaz bir gömlek altındaysa kot pantolonu var idi.İyi aile çocuğuna benziyordu çok ilginç...
Kızıl ,yerinden doğrulup
"Buyrun hocam.Önceki ders bir hatırlatma yapmıştık.Geçen senelerde gördüğümüz konuları tekrar etmiştik.Ardından soru sormuştunuz"dedi.Hoca,kızı onaylayıp yerine oturmasını işaret etti.
Derste bir ara dalmıştım ki yanımda bomba patlasa (Allah korusun) duymam yani o derece.Öğretmen başıyla beni gösterdi ve "Bu konuda hakkında ne düşünüyorsun???"
Ne konusu?Hangi konu?Nerdeyiz?Ne oldu? Beynimdeki düşünceler karman çorman olmuştu,etrafıma baktım herkes bana bakıyordu,tahtaya baktım ipucu yakalayabilir miyim diye yok.Tahta tertemiz.Hocanın kaşları yavaş yavaş çatıldı...Ardından
"Adın?"dedi bu sefer cevap verebileceğim bir şey sordu olley.
"Hafsayım ben.Yani Hafsa benim adım oluyor...
(Aayy ne saçmalıyorum ama😐)
Sayın hocam öncelikle kusuruma bakmayın birazcık dalmış olabilirim.O konu hakkında ne düşünüyorum yani bence güzelll....Aslında hangi konu?"
Ne zor birşeymiş derdini anlatmak..İnşaALLAH birşey demez.
"Hangi konu olcak?Suriyelilerin Türkiye'ye gelmesi" dedi.Dalga mı geçiyor acaba?Yoksaa aman boşver söyleyeceğim kendi fikrimi.
"Benim düşüncem şudur ki:
Onlar savaştan,ölümden döndüler...Değil bir ekmek ekmek kırıntısına bile muhtaç oldular.Onların yerinde olmadan onları anlamak kolay değil.Hem İslamda Muhacir ve Ensar kardeşliği yok mu?Zamanında Mekkeliler Muhacir,Medineliler Ensar değil miydi?Ne fark eder zaman değişikliği biz Ensar onlar Muhacir.Gelsinler.." dedim biliyorum Türkiyedeki Müslümanların çoğu gitsin diyor ama ben onlardan değilim.Herkesin görüşü kendine...
Hoca beni alkışladı "Aferin Hafsa".
Yani anlamıyorum dalga geçiyo olabilir mi?Bence geçmiyor.Sınıftan kahkaha sesleri yükseldi
"Hocam!Ahahaha o gericiye niçin düşüncelerini soruyorsunuz?Ahaha bilmiyor musunuz yobaz yobaz cevaplar verecek"...
Sensin yobaz!Kendini ne sanıyorsa çağdaş falan mı?Şöyle bir şey vardı...
Başımı kaldırıp sınıfa bakmadan
"ALLAH için yobaz olmuşuz çok mu?"dedim.
Sınıftan bir kesim
"OOO.Gerici dersini iyi çalışıyo anlaşılan"
Tabi tabi sizin gibi tembel değilim...Yani böyle eve giderim bana şöyle şöyle derlerse ben ne diyim diye iki saat düşünürüm(!).Çok bilmişler hıh.
Halid'in sesi yükseldi
"Kapayın çenenizi"...
Bu arada hoca nerde?Yok!Gitmiş!İnan mıyorum.Acaba nereye gitti öğretmen?Nereye giderse gitsin de niye biri önüme dikildi?!
"Bana sınavda yardım et?"dedi.Tamam olur başka bir emrin?Parddonn!!Ne sınavı sınav kimmiş ya??!Cidden sınav haftası geliyor...
"Kusura bakma ama kopya veremem"dedim.Ben çalışacağım onlarda hiç çalışmadan benden yüksek alacaklar öyle mi?Hiç sanmıyorum.
"Niye eline mi yapışcak"dedi.
Hı hı ...tutkalla.Tövbe Ya Rabbim.Bu sefer cevap vermedim.Sonuçta daha sınavlara iki hafta falan vardı sanırsam.
Kız gitti Halid geldi.
"Hafsa!Bana Hamza tzortisin vidiosunu izletecektin?"dedi.Ufff!Anlaşmaya uymayacaktı bende o yüzden bu vidioyu izleme işini eklemiştim.
"Tamam.Sen aç."dedim.Wallahi Wake Up adlı vidioyu ne kadar çok izlersem izleyeyim hiç bıkmıyordum.Çünkü adam çok iyi konuşuyor MaşaALLAH.Halid baya dikkatli izkedi vidioyu aşırı beğendine burdan kalıbımı basabilirim.
"Birde Nouman Ali Khan'ı aç"dedim.Bu adamın seçtiği konulara,hitabına falan bayılıyorum.Onunda MaşaALLAHı var...~BÖLÜM SONU~
Kardeşlerim.Bu kitabı saçmaladığımı düşünüyorum o yüzden sileceğim....upps şakaydı
😂😂😂Sonuna kadar devam edeceğim biiznillah..Kendinize iyi bakın:)ALLAH'a emanetsiniz.
Yeni bölümlerde görüşmek üzere
👋👋👋👋👋👋👋👋👋👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZDE GERİCİ
Fiksi RemajaBir kız vardı... Başı önde Bir kız vardı... Karalar içinde Bir kız vardı suskun ve olgun Acelesi yoktu onun pek koşmazdı Koşarsa da ilim için koşardı. Ve çok severdi ilmi kitaplar okumayı Bir kız vardı... Çoğu ona örümcek kafalı diyordu Bilmiyorla...