BÖLÜM 13

58 5 1
                                    

Gökyüzü adeta  simsiyah bir örtü gibiydi.Etraf sessizlikte yarışmaya girmiş gibiydi.Yerin altına gömülmüş hiçbişeyden haberi olmayan, dış dünyadan soyut bir mezar gibi sessizdi tüm canlılar... Yıldızlarsa eskisi gibi ışıldamıyorlardı hiç birisi mesaiye kalmamıştı anlaşılan.Gecenin koyu karanlığında bütün karmaşık duygularımı saldım.. Uçup gitmelerini umut ederek. Penceremden geceyi izlerken havanın soğumasıyla camı kapatıp yatağıma zıpladım. Oh dünya varmış.. Ama şuan Güneş yok çünkü gecedeyiz. Uzun müddet sınıftakileri düşündüm. Halid;iyi, meraklı, koruyucu, güvenilir ve onu sinir etmek güzel :) başka onu benden küçük biri olarak görüyorum her ne kadar yaşıt olsak bile..
Tuncay;o çocuğa uyuz oluyorum gıcığın teki!!! 😠sıradaki
Güneş;sıradan şımarık zengin tiplemesi.Sinir bozucu nolcak?!
Başka... Kaya, Tuz, Nehir, Demir hangi isimler vardı yaa Alp, Su falan 😂😂😂 isim koymayı bilmiyosanız koymuyacaksınız adamın kızı oluyo isim arıyorlar sonra gidip Aleyna koyuyorlar.Bu nasıl bir isim diye soruyoruz "Kuranda geçiyo ya" diyor. Aleyna üzerimize demek acaba anlamını biliyorlar MI? Bide Esila diye bir isim varmış akşam demek Esila.
Ya inanmıyorum Akşam gel kızım.
Üzerimize çay koy... Bu mu yani isim koymak gül gibi Ayşe, Fatmaya noldu?Yakında bunlar firavun koyarlarsa hiç şaşmam. Demedi demeyin!!??
Ben böyle düşüncelerime dalmış giderken birden MISIRIN ÖZGÜRLÜK ŞARKISI çaldı. Ah unutmuşum telefon melodim oydu... Herneyse gizli numaradan biri arıyor çok ilginç. Ama açmıycam çünkü annem yabancılarla konuşmamam için beni uyardı.. Uff bu telefonda bir susmuyoki bu kaçıncı arayışı 5 mi 10 mu? Hiç vazgeçmiyecek gibi en iyisi açmak.
-Alo dedi kalın bir erkek sesi.
Ne cevap vermeliyim Uff çok utanıyorum. Sert konuşmalıyımki bir daha aramasın hem öyle daha uygun olur.
-Birdaha beni arama hatta numaramı çevirmeye bile kalkışma. Şimdi derhal numaramı siliyorsun ve birdaha beni rahatsız etmiyorsun anladın MI?!!! diye kükredim. Harika çok sert konuşmuştum. Tam kapatacakken
-Tamam sakin ol Ebrar.Ben sadece özür dilemek için aramıştım, dedi.
Pardon?Ebrar kim ya?
-Yok Öyle birisi! diyip telefonu kapattım. Ardından gizli numaraları engelledim.
Tomom sokon ol Ebrar vıdı vıdı vıdı... Ay sinirlerim tepeme çıktı. Dünyada nasıl insanlar varda benim haberim yok!
Aradan beş dakika sonra telefonum tekrar zıngırdadı. Bu sefer açmadım.Çünkü gözümden uyku akıyor veee ben uyumak istiyorum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Hafsaa!!! Kalkk!! Baban arıyor"diye vızıldıyordu tepemde Zeynep. Tatlı uykuma elveda ettikten sonra Zeynebe "Mevzu mu var" diye sordum. O ise bikaç dakika beni baştan aşağı süzüp kahkayı bastı.Ne var? Sadece saçım kabarmış ve cadılara benzemişim, pantolonumun paçaları değişik şekillere girmiş, gözümde harika sarı bir çapak var yani gayet normal? Teyze kızının bence akli dengeleri bozuk.
"Hafsa sen bence sakın evlenme kocan seni bu halde görürse korkup kaçar"dedi. Yani böyle birşey demesine hiç şaşmadım kendisine göre bir tepki verdi bizimki. Zeynep, aşırı derecede evlilik delisi.Evlenmek onun tek hayali bide bu yaşta... Kocasında istediği özelliklerini, tipini, huyunu falan hep hayal ediyor. Ellerimi belime koyup.
"Sen önce bi kahakaha atmayı kes. Çok gülmek kalbi öldürür. Çok gülen Çok ağlar.. Ee Çok ağlarsan gözün şipşişkin olur şişkin olunca çirkin olursun çirkin olursan kimse seni istemeye gelmez. Kimse seni istemeye gelmeyince hayalindeki kocanla evlenemezsin"dedim. Demesinede Zeynep ağzını açıp
"Zekeriyya beni güzelliğim için sevmiycekki beni dindarlığım için sevecek"dedi.
Kocasının ismini bile düşündü. O derece evlenmek istiyor. Aslında diyorum ki Zeynep okumasın biz onu everelim güzel mi güzel düğünde yaparız... Hayaller işte ya.
Lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım.Babamı çaldırdım zaten o bana geri döner.Öğrenciyiz işte fakir lik..
-Esselamü Aleyküm kızım
-Ve Aleyküm Selam babacım. Beni aramışsın...
-Hafsa ben İstanbuldayım bugün benimle eve gelir misin?
Ev =Annemin enfes yemekleri, eski okulumdan arkadaşlarımla sohbet vee küççük yiğenimm...Kesinlikle gitmeliyim.
-Tabiki. Zaten evi çok özledim dedim gülümseyerek.
-Evi mi özledin annenin yemeklerini mi? diye sorunca babamın beni ne kadar iyi tanıdığını fark ettim.
-İkisinide :) Neyse baba benim kapatmam lazım hazar anca toparlanırım. Esselamü Aleyküm.
-Ve Aleyküm Selam.
Telefonumu kapatıp çantamı hazırlamaya koştum. Zaten evde pijamam, elbiselerim olduğu için hiçbir giysi koymadım.YGS Matematik, Türkçe, Tarih ve okumak için Nedvi'nin Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti (Bu kitabı okuycam İnşaallah) kitabını, telefonumu, şarj aletimi ve yolda giderken sure dinlerim diye kulaklığımı koydum bunlar bana yeter.
Üstümü giyinip the eşarbımı yaptığımda babam anca gelmişti...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Telefondan Tur suresini dinlerken o kadar rahatlamıştım ki adeta  uçup havalanacak gibi hissettim. Zaten Kuranın bütün sureli eşsiz, muhteşem ötesiydi.. Rabbim çok güzel indirmişti.
"Hafsa, acıktın mı kızım şurda durup birşeyler alalım mı"diye soruyordu benim vefalı babam.Hayır demek olmazdı çünkü babam ikiletilmeyi sevmezdi şunu yapalım dediyse olur diycektin başka altarnetifin yoktu.
"Karnım zil çalıyor.. "dedim hafif çıkan göbeğimi okşarken. Kısa süre sonra kendimi yemeğe verdim.
Eve varmamıza ne kadar kalmıştıki??
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kocaeli yazan tabelayı gördüğümde yüzümde güller açıyordu. Gerçekten memleketimi çok ama çok özlemiştim.
Bir kaç dakika sonra yemek kokulu evime ayak basmıştım.. O kadar mutluydum ki. Annem beni görünce sarıp sarmalamış, özledim yavrum demişti. İçeriden Musap Abimin sesi geliyordu. Tereddüt etmeden sesin geldiği odaya yöneldim.
"Hani yiğenim nerde? "
Sorduğum soru karşısında abim baya somurttu nedeni onunla selamlaşmamamdı.
" İnsan bir abisine selam verir. Bu arada yiğenin uyuyor rahatsız etme! "dedi sinirli sinirli. Zaten onu sinirlendirmek için söylemiştim o cümleyi.Kıkırdadım ardından abime sarıldım ne yalan söyleyim onunla atışmak güzeldi.
" Ee daha daha nasılsın "dedim tıpkı otuzlarında bir teyzenin dedikodu yapmaya başlayacağı zaman hal hatır sorduğu gibi.
" İyiyim sen daha daha nasılsın? "dedi abimin hanımı Meymune.
" Bende iyiyim Sen daha daha daha daha nasılsın "diye söyleyince Meymune kaşlarını çattı, gözlerini bana olağan bir şekilde dikti ve şunları söyledi
"Hafsa bence. bu. Kadar. Yeter. Nokta "dedi her kelimenin üzerinde vurgu yaparak. Gülümseyip ona da sarıldım gerçekten burdaki herkesi çok özlemiştim.
" Hapse Hala alabalarla oynayalım mı "dedi ilk yiğenim. Yaklaşık 3 yaşlarındaydı ve tek derdi oyuncak arabalarıydı. Bu arada ismimi söyleyemiyordu. Hapse ne ya??
" Bir şartla oynarım bana polis arabayı verceksin "dedim emri vaki.
" Ya olmaç ya çen kıymızı arabayı al "dedi sinirli sinirli evet bide küçük boyuyla sinirleniyor.
" Küstüm sana. Adın neydi hatırlayamadım da " dedim kahve koltuğa oturduğumda.
" Haçan Baçri (Hasan Basri) ben. Tamam tamam çen poliç alabayı al"dediğinde arabaları sürmeye başladık. Arabalarla oynamak bu kadar eğlenceliymiydi? Neden bu kadar zevk alıyordum? Yoksa içimde biryerlerde çocuk mu yatıyordu? Bence üçüncü soru çok mantıklıydı.İçimde.Çocuk. Yatmak.
Vazgeçtim çok saçma.
"Hafsa bak sana kimi getirdim"dedi annem kucağında  bir bebek vardı. O kadar tatlıydı ki. Nazar değmesin diye 3 ihlas 1 fatiha okudum sonra tatlı yiğenimi kucağıma aldım MAŞALLAH. Bir de dilini çıkarıyor ya. Kedi gibi. Oyş halasının gülü. İki yiğenimide sevdikten sonra birlikte yer sofrasına oturduk. Hem güzel güzel yemek yiyor hem de babamın açtığı sohbete katılıyorduk.
Derken annem bir şey söyleyince kala kaldım.
"Belki seneye bizde İstanbul'a taşınırız. Nede güzel olur hem Hafsayı başka illere gönderince hiç içim rahat etmiyor "
Ailem gelse güzel olur tabiki de o kadar parayı nasıl bulcaklar. Istanbul pahalı bir şehir.Neyse hayırlısı olsun.
Yemeğimi yiyip odama geçtim. Ders çalışma zamanıydı artık. Kaçgündür kitabların yüzünü bile açmıyordum. Konu okuyasım olmadığı için matematik sorularını çözmeye başladım....
Yani anlamıyorum niye böyle uzun uzun denklem soruları soruyorlar
3×-3=6 ise × kaçtır gibi kısa sorular sorarlarsa ölecekler mi? Hasbinallah ya. Neyse bu soru baya kolaymış cevap C.

15×+210=999 ise × kaçtır?? hadi çözüyüm şunu.
15×=999-210
15×=789
×=52,6
işte buldum yani cevap burdan e oluyor... Ne kadar zeki bir kızım dermişim.
Ben Matematik sorularına kendimi kaptırmış giderken kapının zilini duydum. Fakat annem açar diye açmadım..
"Hafsaaa! Kapıya bak benim ellerim bulaşık "diye bağırınca annem mecburen ayağa kalktım vee çelik kapıyı açtım. Olamaz başıma bir sürü iş çıktı. Hiç buralara geldiğini bilmezdim.

ESSELAMÜ ALEYKÜM DEĞERLİ OKUYUCULAR.
SİZCE KAPIDAKİ KİM?
DÜŞÜNÜN BİRAZ MANTIK FALAN KURUN.
KESİN BULAMAZSINIZ :)))
ŞURAYA
BÖLÜM SONU YAZALIMDA, SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE ALLAHA EMANET OLUN. :)))

SÖZDE GERİCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin