-5-

2.6K 118 9
                                    

Bir ay sonra

"Lauren!" Camila'nın sesini duyduğumda arkamı döndüm ve o muhteşem ötesi kızı gördüm. Birlikte alışveriş merkezine gelmiştik fakat onu kaybetmiştim. Ne kadarda güzel bir arkadaşım değil mi? Evet hala arkadaşım. 'Böyle giderse çok sürmeyecek merak etme.' Umarım sürmez. "İşte buradasın! Seni kaybettim diye korkmuştum." Ona doğru koştum. Yüzüne utangaç bir gülümseme yerleştirdi. "Bende beni bırakıp gittin sanmıştım." Böyle düşünmesi kalbimin ağrımasına sebep olmuştu. Onu seviyordum. Ally ve Normani haklıydı. Tanışmamızın ikinci haftasında ondan hoşlandığımı kabul etmiştim daha sonrasında ilerlemişti bu tabiki. Yaptığı her hareket, beni ona daha çok bağlamıştı. Şimdi ise onu seviyordum. Ve bu beni korkutuyordu.

Kızlarla ilk buluşmamızda Ally, Camila'nın da benden hoşlandığını ve bunu belli ettiğini söylemişti. Buna inanmamıştım çünkü ben birşey göremiyordum. Gayet arkadaşmışız gibi davranıyordu. Kafamı sallayarak düşüncelerimden kurtuldum ve cevap verdim. "Seni bırakacağımı mı düşündün? Delirdin herhalde değil mi?"

Omuz silkti. Tanrım bir insan nasıl bu kadar tatlı olabiliyor? "Dinah dışında bana bir haftadan fazla dayanan tek insansın. Bunun için beni suçlama." Güldüm ve sarıldım. Tatlı bir koala gibi hemen o da bana sarıldı. "Tamam tamam. Artık işimizi bitirip gidebilir miyiz buradan? Boğulmaya başlıyorum sanırım." Ayrıldığımızda yere bıraktığı paketleri elime tutuşturdu ve çıkışa yöneldi. "Eğer beni kaybetmeseydin çoktan çıkmıştık. O yüzden paketleri sen taşıyorsun." "Peki efendim." diyip güldüm. Önden yürümesine rağmen kendi kendine güldüğünü duyabiliyordum. Ve kalçaları cidden harikaydı tanrım. 'Kendine gel Lauren!' ilk defa da olsa iç sesime katıldım ve kafamı sallayarak düşüncelerimden kurtuldum. Eve geldiğimde yorgunluktan ölmek üzereydim. Direk odama çıktım ve kendimi yatağa attım. Birkaç dakika geçmeden uykuya dalmıştım bile.

#

"Lauren arkadaşın, uhm.. Camz seni arıyor." Annemin dürtmesiyle uyandım. Annemin Camz demesi beni güldürmüştü. Telefonu annemin elinden alıp açtığımda burnunu çekti. Ağlıyor muydu? "Camila? İyi misin ne oldu?" "Lauren beş dakika sonra benimle sahilde buluşabilir misin? Merak etme o kadar önemli birşey olmadı." "Uhm beş dakika sonra sahilde?" Umutla anneme baktığımda onay verir bir şekilde başını salladığını gördüm. "Tamam geliyorum." "Sağol Lauren görüşürüz." "Görüşürüz Ca-" ben daha sözümü tamamlayamadan suratıma kapatmıştı.

Gerçekten önemli birşey olmuş olmalıydı. Fakat onu bu kadar ağatacak ne olmuştu? Bir ay öncesine göre artık o iki sürtüğü önemsemiyordu. Daha çok, kırılmaz hale gelmişti. O günden beri ilk defa ağladığını duyuyordum. Birşeyler kesinlikle yolunda değildi. Evden neredeyse uçarak çıktığımda, koşarak evime fazla bir mesafede olmadığına dua ettiğim sahile gittim. Gözlerim Camila'yı ararken denize yakın bir yerde, kumlara oturan küçük bir beden gördüm. Onun Camila olduğunu umarak koştum. Yanına geldiğimde yanılmamıştım.

Yanına oturdum ve sessizliği bozdum. "Selam Camz." sözümü bitirmemle bana sarılması bir olmuştu. Bende kollarımı ona sardım ve onu sakinleştirmeye çalıştım. "Özür dilerim Lauren."

I'll Be Good (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin