-11-

2.1K 84 1
                                    

"Gitmeni istemiyorum." "Özür dilerim Lauren. Gitmek zorundayım. Ailem dışarıda bekliyor ama sana söz veriyorum bir gün tekrar seni görmeye geleceğim." Ona son kez sarıldım ve arabaya binmesini izledim. Kendimi bildim bileli beni benden iyi tanıyan insana veda ediyordum. En yakın arkadaşım aynı zamanda kız kardeşime. Lucy ile birlikte birsürü güzel hatıralarımız olmuştu. Ailelerimiz çok yakındı. Hepberaber koca bir aile gibi olmuştuk. Hayat çok güzeldi. Taki buradan taşınacakları güne kadar. Herşey hazırdı. Eşyalar toplanmıştı. Birlikte geçirdiğimiz onca yılı geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmak onun adına güzel olmalıydı. Kim bilir kaç yıl sonra görüşecektik. Gerçi görüşebilecekmiydik onu bile bilmiyordum. Hayatınızdaki önemli insanlar birden hayatınızdan çıkmaya karar verince üzüntünün ve özlemin yarattığı büyük bir boşluk bekler sizi. Elinizde olmadan o boşluğa düşersiniz. Çünkü sizi o boşluktan kurtaracak kişi artık yanınızda değildir. Şu an tam bu durumdaydım. Doğduğumdan beri hep yanımda olan, hayallerime ortak olan insan şimdi başka bir şehire taşınmak için yola çıkmıştı bile. Benim ise tek yaptığım arkalarından el sallamak ve onlar için en iyisini dilemek olmuştu. Daha onbeş yaşındaydık. Görüşebilmemiz için ikimizinde geleceğinde uzun yıllar vardı. Fakat asıl mesele buluşacağımız günün gelmesini beklemekti. Bir gün buluşacaktık, umarım...

Ağzım açık kalmıştı. Onun burada olduğuna inanamıyordum. Buradan taşındıklarından beri bağlantımızı kesmemiştik fakat bana buraya geleceğinden hiç bahsetmemişti. Şokun etkisinden kurtulduğumda ona sıkıca sarıldım. Kayıp kardeşimi bulmuş gibiydim. Bırakmak istemiyordum. "Aman tanrım Lauren bende seni çok özledim fakat beni bırakmazsan öleceğim." Gülerek geri çekildim ve içeri girmesi için kapının önünden çekildim. Ben geri çekilince ayağımı görmüş olacaktı ki yüzündeki gülümseme yerini endişeye bırakmıştı. "Lauren ayağına noldu!" Koluma girdi ve beni bir türlü kurtulamadığım koltuğa geri oturttu. "Önemli birşey değil ya. Camila ile koşu yarışı yaparken bileğimi kırdım." Kızmaması için yüzüme en tatlı olduğunu düşündüğüm gülümsememi yerleştirdim ve tabiki eskisi gibi yine hemen yüz ifadesi yumuşamıştı. "Tam bir Lauren Jauregui hareketi. Bir yerini kırmadan yaşayamıyormusun sen? Camila'nın senle neden çıkıyor olduğunu hala anlayamıyorum." Gözlerimi devirdiğimde bana sarıldı ve gülümsedi.

#

Hayatımızdaki birçokşey değişmişti. Artık o küçük çocuklar değildik. Büyümüştük. Fakat buraya geldiği andan itibaren ikimizde onbeş yaşımızdaki halimize geri dönmüştük. Hayatımızdaki değişikliklerin aramıza girmemiş olması, bizi birbirimize karşı değiştirmemiş olması benim için pahabiçilemez birşeydi. Birkaç saattir durmadan sohbet ediyorduk. Bana kalsa günlerce konuşabilirdim fakat yorulmuş olabilirdi. "Yorulduysan odama çıkıp biraz dinlenebilirsin. Annem geldiğinde emin ol enerjiye ihtiyacın olacak." "Peki teşekkür ederim." Güldükten sonra ayağa kalktı ve odama gitti ben ise tekrar koltuğa uzandım ve kendi kendime gülümsemeye başladım. Bu çılgıncaydı. Üç yıl boyunca görüşememiştik ve bugün buraya gelerek bana sürpriz yapmıştı. Daha ne kadar mutlu olabilirdim ki? Düşüncelerime dalmış gülümserken kapı çalmıştı. 'Haydi bakalım Lauren bunu bir daha yapabilirsin.' Derin bir nefes aldım ve tekrar ayağa kalkıp kapıya gittim. Açtığımda karşımda annem ve Camila vardı. Kapıda karşılaşmış olmalılardı. İkiside benim ayakta olduğmu görünce şaşırmışlardı. "Ben annen evde diye düşünüp kapıyı çalmıştım fakat daha sonra kapıda karşılaştık." "Ve bende senin açamayacağını düşünüp anahtarımı çıkartmıştım fakat birileri ayağa kalkabiliyormuş sanırım." Annemin yüz ifadesine bakılırsa bir haftadır onlara yalan söylediğimi düşünmüştü. Camila ise... Tanrım o çok tatlıydı. Kafamı sallayıp hemen savunmaya geçtim. "Bende bugün ayağa kalkabildiğimi öğrendim." Sırıttığımda Camila'da halime gülüyordu. Annem ise 'Hadi bakalım şimdilik oyle olsun.' Der gibi baktıktan sonra içeri girdi ve beni Camila ile kapıda yalnız bıraktı. "Camz seni çok özledim." "Aw bende seni çok özledim Lolo gel buraya." Ayağıma bakıp durumu anladığında yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. Bende tüm özlemimi çıkarırcasına sarılıyordum. Lucy'de olduğu gibi onuda bırakmak istemiyordum. Fakat tabiki bu farklıydı. Bütün hayatımı ona adamıştım. Bu yaz onsekiz yaşıma girecektim ve hayatım farklı bir boyuta geçiş yapacaktı. Ve ben hayatımın her anında onu yanımda istiyordum. Benden ayrıldığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. "Yemeğe kalmak ister misin? Hem seni biriyle tanıştırmak istiyorum." Kafasını merakla evet anlamında salladığında elimi uzattım ve içeri girmesi için geri çekildim. Gülümseyerek içeri girip kapıyı kapattı ve oturma odasına gidene kadar bana eşlik etti. Koltuğa geri yattığımda koltuğun diğer ucuna oturdu ve alçıda olan ayağımı uzatmam için bacağının üstüne koydu. Ben ise sadece yüzünün her ayrıntısına hayranlıkla bakıyordum. Tüm kalbimi ona sunmuştum. Ve bunun için pişman olmayacağımı biliyordum.

#

"Kızlar yemek hazır!" Annemin seslenmesiyle üçümüzde mutfağa gittik. Tabi ben birkaç kez düşme tehlikesi atlatarak mutfağa gidebilmiştim. Masaya oturup ayağımı yanımdaki sandalyeye uzattım. Camila ve Lucy karşımda yan yana oturuyorlardı. Birbirlerinden haberleri vardı tabiki ama yinede yüz yüze ilk tanışmalarında anlaşamamaları konusunda endişeliydim. Fakat düşündüğümden daha iyi anlaşıyorlardı neredeyse kıskanacaktım. "Camila, birazdan sana anlatacağım şey yüzünden Lauren alçısıyla kafama tekme atabilir fakat bunu bilmen gerekir diye düşünüyorum." Bana bakıp sinsi sinsi güldüğünde ne anlatacağını gayet iyi anlamıştım. "Lucy, hayır." "Sakin ol Lo eskidendi sonuçta." Camila iyice merak etmişti. "Hadi ama anlat çok merak ettim." "Peki anlatıyorum. Biz küçükken Lauren ile hep birbirimizi korkuturduk. Bir gün ondan intikam almak için evlerinden çıkıyor gibi yapıp saklanmıştım ve evde kimse yoktu. Lauren ise evde tek başına olduğunu sanıp çığlık atarcasına şarkı söyleyip dans etmeye başlamıştı. Onu o halde görünce kahkaha atmaya başlamıştım. Ben yerimden çıkınca hem korkmuş hemde çok utanmıştı." Masadaki herkes kahkahalara boğulurken ben ise yerime sinmiş utanıyordum. Gerçekten kafasına alçılı ayağımla tekme atacaktım. Tanrım çok utanç vericiydi. "Aman tanrım Lauren birden gözümün önünde canlandı ve ben gülmekten öleceğim." İçimden 'geber' desemde yine sessiz kalmayı tercih etmiştim. Bir an önce yemeğimi yiyip kalkmak istiyordum. "Hey tamam yeter. Ve Lucy, seninde birsürü anın var. Şey gibi... sevdiğin çocuğun önünde atlına işemen gibi. Değil mi?" Sinsice gülme sırası bendeydi. Lucy domatese dönmüş kesin bana küfür ediyordu. "Lucy gerçekten öyle birşey mi oldu? Tanrım Lauren anlatman gerek." Camila birbirimizi utandırmamızdan keyif almıştı. Onu güldürmek beni mutlu ediyordu bu yüzden anlatacaktım. Lucy bana 'hayır' anlamında hareketler yapsada onu görmezden geldim ve anlatmaya başladım. "Lucy sevdiği çocuğun parkta olduğunu öğrenince benide yanında sürükleyerek oraya götürmüştü. Daha sonra onu konuşması için zorlamıştım ve yanına gitmişti. Benim tarafımdan herşey güzel gözüküyordu fakat sanırım çocuğun yaptığı espriye biraz fazla gülmüştü. Koşarak yanıma gelişini hala hatırlıyorum." Kahkahayla bitirdiğimde utanma sırası Lucy' deydi. Kıpkırmızı olmuştu. "Evet bu kadar hikaye yeter kim film izlemek istiyor?" Konuyu birden değiştirerek masadan kalktı ve içeri film bulmaya gitti. Yaptığı harekete gülerken en sonunda gözümden yaş gelmişti. Bu kadar gülmenin yeter olduğunu düşünüp bende masadan kalktım. "Haydi Camz içeri gidelim." "Peki geliyorum. Ve yemek için teşekkür ederim. Yardım etmemi ister misiniz?" "Oh hayır Camila teşekkür ederim siz Lauren ile içeri geçin ben hallederim." Camila 'tamam' anlamında kafasını salladıktan sonra koluma girdi ve oturma odasına gitmeme yardım etti. Tekrar koltuğa oturdum ve ayağımı sehpaya uzattım. Camila'da yanıma oturup bana sarıldı. Lucy ise diğer koltuğa uzanmış sonunda bulmayı başardığı filmin başlamasını bekliyordu. "Ne açtın? Yemin ederim Aynı Yıldızın Altında ise-" " Aynı Yıldızın Altında." "Ugh tanrım. En az elli defa izledim o filmi ben." "Hey bir kere de benim için izlesen ne olur Lolo?" "Peki tamam." Pes edip filme odaklandım. Filmi seviyordum fakat artık sahneleri ezberlemiştim ve böyle tadı çıkmıyordu. Ama Camila için bir kere daha izlerdim tabiki. Kafamı çevirip Camila ya baktım. Filme odaklanmış her sahnesini hafızasına kazıyordu sanki. Filmin sonunda hıçkırarak ağlayacaktı yine. Emindim. Ne kadar çok izlerse izlesin her defasında ağlıyordu. İlk izleyişimizde benim ölmemden korktuğunu söyleyip daha çok ağlamıştı. Ona sarılıp onu hiç bırakmayacağıma söz vermiştim. Ufak sakarlıklarım olsada sözümü hala tutuyordum. Umarım biz beraber yaşlanıncaya kadarda tutabilirdim.

#Sanırım şimdiye kadar attığım en uzun bölüm oldu. Bütün fikirler birden beynime hücum edince böyle birşey ortaya çıktı umarım beğenmişsinizdir. Beğenmediğiniz biryer olursa mutlaka yorum yapın ki bende düzelteyim. Ve son olarak hikaye 1.84K olmuş!!! Yazmaya başlarken bu kadar okunacağını hiç düşünmemiştim. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın! #

I'll Be Good (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin