-20-

1.6K 78 1
                                    

Lauren

"Camz bekle!" Kumsaldaydık. Camila'ya yetişmeye çalışıyordum fakat ona her yaklaşmaya çalıştığımda benden daha çok uzaklaşıyordu. Peşinden koşmaktan yorulmuştum. Dinlenmek için durup ellerimi dizime koyduğumda yanıma geldi.

"Hadi gidelim Lauren." Nereye gittiğimizi bilmeden kafamı salladım ve elini tutarak beni kumsaldan yola çıkartmasına izin verdim. Elimi bıraktığında bana yolun kenarında durmamı söyledi ve yolun ortasına doğru yürümeye başladı. "Camz ne yapıyorsun gel buraya." Arkasını dönüp bana gülümserken geri geri yürümeye devam ediyordu. Yolun ortasında durdu ve kollarını iki yana açtı. "Hoşçakal Lauren." Sözlerini bitirir bitirmez araba çarpmıştı. "Aman tanrım Camila!" Yola doğru koştuğumda yolda ona dair hiçbir iz yoktu. Defalarca adını haykırsamda ağzımdan bir fısıltı gibi çıkıyordu.

"Camila." Gözlerimi açmaya çalışıyordum fakat sanki üstünde tonlarca ağırlık var gibiydi. "Lauren! Aman tanrım!" Camila'nın sesini duyduğumda gözlerimi açmaya zorlamıştım. Gördüğüm şey neydi bilmiyorum fakat iyi olduğunu görmeye ihtiyacım vardı. Gözlerimi sonunda yavaşça açtığımda karşımda gözleri ağlamaktan kızarmış bir Camila vardı. "Camz. B-bana ne oldu?" Kafamı ne olduğunu anlamak için kaldırmaya çalıştığımda beynime saplanan acıyla vazgeçmiştim. "Lauren. Sonra sana herşeyi anlatacağım ama önce doktoru çağırmam gerek." Benim birşey söylememi beklemeden odadan çıkmıştı bile.

Doktor tüm kontrolleri yaptıktan sonra sonunda gitmişti. Tanrım. Ne olduğunu bilmediğim birsürü kelimelerle başımı ağrıtmıştı resmen. Camila ile annem birbirlerine bir bakış attıktan sonra annem kafeteryaya gideceğini ve birşeyler alacağını söyleyip odadan çıkmıştı. Annemin gittiğinden emin olduktan sonra Camila, yavaşça sandalyesini yanıma çekti ve oturdu. "Nasıl hissediyorsun?" "Baş ağrım, bu yıl üst üste ikinci kez kırdığım ayağım ve ağrıyan göğsüm dışında güzel hissediyorum. Sen?" Sözlerime karşılık hafifçe gülümsediğinde sanki yıllar sonra gülüşünü ilk defa görmüş gibiydim. "Ne zamandır buradayım? Bana ne oldu? Herşeyi anlat Camz." Yüzü biraz düşsede fark ettirmemeye çalışarak boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Mezuniyet akşamını hatırlıyor musun? Arabandaydık ve bilirsin... öpüşüyorduk." O anı hatırlayınca yanaklarımın kızardığını hissetmiştim. "Sonra ben gittikçe daha çok parlayan bir çift far gördüm. Ne olduğunu anlayamamıştım fakat daha sonra korna seslerini duyduğumda arabadan atladım ama-" sesi titremeye başlamıştı. Gözünden akan yaşı gördüğümde elimi yanağına götürdüm ve akan yaşı sildim. Burnunu çektikten sonra devam etti. "Ama sen yapamadın. Yerden kalktığımda araba mahvolmuştu ve sen içindeydin... S-seni bulduğumda nabzın atmıyordu." Ağlamaya başladığında ona sarılmak istemiştim fakat vücudumdaki lanet olası acı beni yine engellemişti. "Yemin ederim o an hayatımın sona erdiğini düşünmüştüm. Seni uyarabilirdim fakat lanet olası kendimi düşünüp arabadan atladım." Bu olaylardan dolayı kendini suçlamış olması kalbimin ağrımasına neden olmuştu. "Hey. Kendini suçlama. Sana birşey olsaydı ve ben yaşasaydım... tanrım bunu düşünmek bile istemiyorum Camila." Kafasını yere eğdiğinde çenesinden tutup geri yukarı kaldırdım. "Camz, Bunların hiçbiri senin suçun değil. Hem bak gördüğün gibi yaşıyorum benden uzun bir süre daha kurtulamayacaksın."

Birkaç dakikalık sessizlikten sonra asıl merak ettiğim şeyi sordum. "Ben ne zamandır buradayım?" Ani sorumla irkildiğinde gülmemek için kendimi tutmuştum. Fakat bu çabamı fark etmişti. "Bir yıl." Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında gülmeye başladı. "Şaka yapıyorum bir haftadır burdasın bebeğim." Gerçekten bir yıl boyunca burada kalmadığım için rahatlamıştım. "Bana daha sık bebeğim demelisin. Hoşuma gidiyor." Kaşları kaldırıp bir bakış attıktan sonra bana doğru yaklaştı. "Öyle mi Lauren Michelle Jauregui?" Annemin sesiyle Camila irkilerek geri çekilmişti. Annem gülerek kapıyı kapattığında yanaklarımın çoktan kıp kırmızı olduğunu hissedebiliyordum. "Arkadaşların geldi onu haber vermek için gelmiştim fakat daha sonra gelmelerini söyleyebilirim?" Camila birden yerinden kalktı ve anneme doğru yürüdü. "Hayır gelsinler uhm...Sizde burada olduğunuza göre bende bir tuvalete gideyim." Camila'nın panik yapmış halini gören annem gülmeye başlamıştı. "Sanırım odada da bir tuvalet olduğunu bilmiyor." Eliyle yattığım yerin karşısındaki kapıyı gösterdiğinde kendi kendime gülümsedim. Kesinlikle biliyordu.

I'll Be Good (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin