-30-

1.1K 59 1
                                    


Lauren

Anneme olup biteni anlattıktan sonra bana ölecekmişim gibi konuşsa da daha sonra beni anlamıştı ve kendisini sakin tutup üstüme çok gitmemeye karar vermişti. Bunun için minnettardım. Fakat Camila, tam tersini yapıyordu. Nereye gitsem, ne yapsam gözü sürekli belli etmemeye çalışsada üstümdeydi ve ben bunu görüyordum. Birkaç kez bunu onunla konuşsamda aynı şeyi tekrar yapıyordu. Fakat ona sinirli değildim. Ameliyatı başarıyla atlattığımda ona bu uğraşlarının ödülünü vermiş olacaktım.

Ve tabiki ameliyat...

Ameliyat için heyecanlıydım fakat korkum yoktu. Bir an önce şu baloncuktan kurtulmak istiyordum ve o gün sonunda gelmişti. Şu an hastanede yatıyor ameliyat saatini bekliyordum. Herşey normaldi. Ters gidebilecek tek birşey bile yoktu. Sadece yorgun hissediyordum fakat içim rahattı.

Camila

Lauren'ın iple çektiği güne sonunda ulaşmıştık. Bir hafta içinde doktorun söylediği belirtileri göstermesine karşın ameliyat gününü erkene almıştık ve Lauren gayet mutlu bir şekilde ameliyatını olmayı bekliyordu. Ortamda bir gerginlik vardı fakat Lauren'dan değil benden kaynaklanıyordu. Ortamı biraz yumuşatmak adına gülerek Lauren'ın yanına oturdum. "Neden bu kadar mutlusun Lauren? Biraz sonra önemli bir ameliyata gireceksin ve ilk kez böyle bir ameliyata gireceği için mutlu olan birisini görüyorum." Küçük bir kahkaha attığında kalbimin ritminin hızlandığını hissettim. Uzun süredir bu kadar içten güldüğünü duyamamıştım. "Çünkü, ameliyattan başarıyla çıkacağım ve eski sorunlarım olmayacak. Yani bir kısmı diyelim. O yüzden sende bi-"

Gittikçe yavaşlayan ve zorlandığı konuşması kesildiğinde gözlerimi ellerinden yüzüne çevirdim.

Kriz geçiriyordu.

Bir anda vücuduma yayılan panikle odadan çıktım ve doktoru çağırdım. Doktorla birlikte odaya girdiğimizde Lauren baygındı. Doktor birkaç muayene yaptıktan sonra hemşireye seslendi ve acilen ameliyata alınması gerektiğini söyledi. Ne yapacağımı bilemedim ve Dinah'yı arayarak kafeteryadan odaya gelmesini söyledim. Bir anda herşey boka sarmıştı ve ben bayılacak gibiydim. Yanımda birinin olması en iyisi olacaktı.

Lauren hızlıca odadan çıkarılıp ameliyathane ye götürülürken bende peşlerinden gitmeye karar vermiştim. Onu yalnız bırakmazdım. "Lauren, tanrım ne olur dayan." Fakat ameliyathanenin kapısına geldiğimizde hemşire beni geri itti ve Lauren ile içeri girip kapıyı yüzüme kapattı. Yere oturduğumda, Dinah'da beni görmüş olacaktı ki koşarak yanıma gelmişti. "Aman tanrım Camila ne oldu kriz mi geçirdi?" Kafamı sallayarak onayladığımda ellerimle yüzümü kapattım ve ağlamaya başladım.

Dinah'nın telefonu çaldığında gözyaşlarımı silerek kafamı kaldırdım. Telefonunu çıkardı ve konuşmaya başladı. "Efendim Mani." "Evet hastanedeyiz. Hemen hastaneye gelmeniz gerekiyor. Lauren kriz geçirmiş. Doktor onu hemen ameliyata aldı fakat Mila iyi gözükmüyor." Bana baktı ve konuşmasına devam etti. "Tamam bekliyoruz."

Telefonu tekrar cebine koyduğunda yanıma oturdu ve sırtını duvara yasladı. "Mila, güçlü olmalısın. Biliyorum durum şu an pek iç açıcı değil fakat-" Ona dönüp sarıldığımda cümlesi yarım kalmıştı. "Onu çok seviyorum Dinah. Eğer birşey olursa ben yaşayamam. Bana evlilik teklifi ettiği gün o kadar mutluydu ki beni sevdiğini gözlerinden okuyabiliyordum. Benim karşıma bir daha onun gibi biri asla çıkmayacak. Beni onun sevdiği gibi kimse sevmeyecek. Onu bu kadar çok severken şimdi kaybetme ihtimalini düşünmek çok acıtıyor." Sözlerimi bitirirken tekrar ağlamaya başladığımı fark ettim. Elimden gelen tek şey ağlamak ve beklemekti. Fakat Lauren için güçlü olmalıydım. Ameliyathaneden sağlıklı bir şekilde çıkacaktı ve biz evlenecektik...

#

Kızlarda geldikten sonra yaklaşık bir saat daha yerde oturarak Lauren'ın çıkmasını bekledim. Sonunda kapı açılıp içeriden doktorun çıkmasıyla yerden kalktım ve doktorun yanına gidip bir açıklama beklercesine gözlerinin içine baktım. "Ameliyata aldığımızda baloncuk patlamamıştı fakat patlamak üzereydi. Ameliyat sırasında bir çok sorun yaşandı fakat hepsini atlatmayı başardı. Arkadaşınız-" "Nişanlım." "Nişanlınız çok güçlü biri. Birazdan ameliyathaneden çıkarılıp özel odaya alınacak o zaman görebilirsiniz." Doktora teşekkür ettikten sonra kızlara döndüm. "Bak gördün mü o kalın kafalıya bir şey olmaz demiştim." Dinah'nın sözlerine gülerek koluna vurduğumda kızlarla birlikte gülüp bana sarılmıştı. Tanrıya şükürler olsun Lauren ameliyatı dediği gibi başarıyla atlatmıştı ve sonunda içim rahatlamıştı. Bir sorunu daha geride bırakmıştık. Geriye sadece kendini toparlamasını beklemek kalmıştı. Ve ben bunuda aşacağımızı biliyordum.

Bir hafta sonra

"Lauren ne yapıyorsun?" Uyandığından beri beyin ameliyatı geçirmiş birisine göre fazla enerjikti. Sürekli benimle oynuyordu fakat bu hallerini özlemiştim. "Ne var? Sana dokunmayı özledim Camz." "Senin yanında durabilmek için derslerimi ekiyorum Lauren. Ama iyiysen gidebilirim. Bugünde dersim vardı zaten." Gidecekmiş gibi yapıp ayağa kalktığımda yalandan kıvranmaya başlamıştı. "Camz, çok acıyor." Dalga geçtiğini bildiğim için gülerek sordum. "Neren acıyor Lauren?" "Kalbim." "Neden?" "Çünkü beni bırakıp gidiyorsun. Bak hala hastayım kalbim acıyor." Mal hallerine gülerken onunda oyunculuğunu bozup güldüğünü gördüm. "Beyninden ameliyat oldun Lauren. Kalbinden değil bebeğim." Durumu anladıktan sonra susmuştu. "Doğru... fakat yinede acıyor gitme."

Gülerek kafamı sallayıp yanına geri oturdum ve sarıldım. "Gitmiyorum bir yere tamam" hafiften güldüğünü duyduğumda kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım. "Ne oldu?" "Hiç. Gözlerin çok güzel. İçinde boğulmak isteyeceğim bir okyanus kadar derinler." Gülüşü daha da büyüdüğünde fırsatı kaçırmayarak dudaklarına bir öpücük kondurdum. "Gülüşümden de öptüğüne göre artık düğünümüzü planlayabiliriz ha?" Aman tanrım düğünümüzü tamamen unutmuştum. Evlenecektik. Lauren ve ben. İnanamıyordum. Hayal edebileceğimden bile daha üstün güzelliğe ve kişiliğe sahip olan kadın benim ile evlenecekti. Kalbimin ritminin değişmesine engel olmamıştım.

Lauren tamamen benim olacaktı. "Camz?" Kafamı sallayıp kendime geldiğimde Lauren meraklı bakışlarla beni izliyordu. "İyi misin? İstersen şimdilik konuşmayabil-" "Hayır konuşalım. Ben sadece seninle evleneceğime inanamıyorum." "Doğrusunu söylemek gerekirse bende. O gün beni reddedeceğini düşünmüştüm. Yani senin yerinde olsam ben benimle evlenmezdim." Lauren bunları söylerken tek birşeyi gözden kaçırıyordu. O, hayatımda olabilecek en güzel şeydi ve herşeyiyle hayatı benim için yaşamaya değer kılmıştı.
"Hala hayır demek için geç olduğunu düşünmüyorum aslında." Lauren tekrar kalbini tuttuğunda gülerek eline vurdum. "Bu sefer işe yaramayacak boşuna uğraşma sevgilim."

Dudağını büzerek vazgeçtiğinde güldüm ve dudağına son bir öpücük daha kondurup yataktan kalktım. "Biraz uyumaya çalış. Bende buradaki koltukta yatacağım tamam mı? Birşeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli." "Tamam ama konuşacağız." Gülerek kafamı salladım ve yatağının yanındaki koltuğa uzandım. Bana bakıp birkaç saniye gülümsedikten sonra gözlerini kapattı ve uykuya daldı. Ben ise yorgundum fakat uyuyamıyordum. Lauren ile tanıştığımızdan beri ne kadar çok şey atlatmışız diye düşündüm. Ama bunlar benim için önemli değildi. Önemli olan şey, birbirimizi bu süreçte yalnız bırakmamış olmamızdı. Her geçen gün birbirimize daha çok destek oluyor, boyumuzu aşan engelleri bir karınca boyutuna getiriyorduk. Ve bu benim için herşeyden önemliydi.

Lauren benim için doğru kişiydi ve onu ölene dek sevmeye devam edecektim.

#Hello! Bayadır bölümleri geç atıyorum üzgünüm çeviri ödevim var ve bölümü tamamlamış olmama rağmen bir türlü girip yayımlayamadım kusura bakmayın. Düşünceleriniz benim için önemli o yüzden ne olursa olsun yorum atmayı unutmayın ve kendinize iyi bakın bir dahaki bölüm görüşmek üzere efenim."

I'll Be Good (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin