Sultan Hakimin Gözünden
Emir Biliya bana sarıldı ve:
-Özür dilerim Sultanım biz yanlş yaptık.
Ben:
-Emir Biliya seni affediyorum.Herkes 2. bir şansa ihtiyacı var ama ne oldu sana ne oldu.
Emir Biliya:
-İncil Arwayı başa geçirdikten sonra Kerdok ordusuna katıldığımızı ilan etti.Ben ve 2 Emir bu karara itiraz ettik ama bizi tutukladılar Emir Dashwal idam edildi.Ben ve Emir Dhiyul kaçtık.Şu an Emir Dhiyul kendine yapmış olduğu şu barakada yaşıyor.
Ben:
-Anladım Sunoya gidicez Emir Nuam'ı yanımıza alıcaz ve tekrar Sultanlığımızı kurucaz.
Emir Biliya:
-Emir Dhiyul buraya gel Sultan Hakim geldi.
Emir Dhiyul hızlıca dışarı çıktı ve
sultanın eteğini öptükten sonra:-Sultanım çok üzgünüm Emir Dashwal'ı koruyamadım.
Ben gülerek:
-Önemi yok şimdi elimizde kaç asker var Emir Biliya.
Emir Biliya:
-270 kişiye yakın asker var.
Ben:
-Güzel.Ne kadar erzağımız var.
Emir Dhiyul araya girerek:
-Tam 1000 kişiyi 4 ay doyuracak kadar var efendim.
Ben:
-Peki o zaman Kadınlar çocuklar ve savaşamayac olanlar burda kalacak ve Emir Biliya sen civar Köylerden adam topla haydutları bize katılmaları için ikna et ikna ederken bir svadya lordu gibi giyin.Sen Emir Dhiyul sen yanına 3 kişi al ve Kerdok ordusunu uzaktan gözetleyin.Kale kumandanınız var mı?
Emir Biliya:
-Var efendim.
Sultan Hakim:
-Onu çağırın onla konuşmam gerek ve Emir Biliya söylemeyi unuttum köylere giderken ve haydutların yanına giderken 20 askerden fazla alma.
Emir Biliya:
-Tamam efendim şimdi ben kale kumandanını sizin yanınıza getiriceğim.
Ben:
-Tamam ben ve yoldaşlarım dinleneceğiz.Hadi işinize.
Emir Dhiyul askerlere bağırarak:
-Atımı hazırlayın.
Dedi ve evine gidip hazırlanmata başladı.Emir Biliyada:
- El-Ogra hemen Sultanımızı yanına git diye bağırdı.
Sanırım El-Ogra kale kumandanıydı.6-7 dakika sonra Emir Dhiyul kaleden çıktı ve El-Ogra yanıma geldi:
-Buyrun Sultanım.
Ben biraz gür bir sesle:
-El-Ogra burdan kaç kişi geldiniz.
El-Ogra:
-Tam 2000 kişiyiz efendim.
Ben:
-Hımmm peki bunlar nerde.
El-Ogra:
-Efendim onların evleri ormanın daha da içinde ve aslında bizim ormanın içinde de Surlarımız var bu küçük kale Sadece bir parçası.
Ben:
-Anladım şimdi sen o 2000 kişiden 100 erkeği asker olarak eğiticeksin ve bunlara silah bulacaksın ama önce onları bu kaleye çağır.
El-Ogra şaşırarak:
-Efendim bu eğitim 1 ay ve silah bulmakda o kadar kolay değil.
Ben kızarak:
-Bu hazırlık 1 hafta sürecek anladın mı.Hem silah bulamıyorsanız madene inin ve ordan demir alıp silah yapın.Tam 500 kişi için silah yapcaksınız ona göre.
El-Ogra bıkkın bir şekikde:
-Tamam efendim siz nasıl isterseniz.
Ben rahatlamış bir şekilde:
-Tamam gidebilirsin.
Homurdanarak kaleden çıktı.El-Ezteriyi çağırdım onla biraz dertleştim ve ona tam 1000 dinar verdim ve:
-Bunu al ve en yakın yerlerden 110 kişiye kılıç al he bide tahıl al onlar çoz az fiyat oluyor.Aldıktan sonra para artarsa onlada paralı asker al.
El-Ezteri bana:
-Yarın ilk işim bunu yaparım kaç gün sürem var.
Ben:
-Tam 5 günün var neyse ben yatıyorum sende çadırına git uyu.
Dedikten sonra El-Ezteri gitti bende uyumak için yerimi düzenledim ve hem yatağa yattım.Yarın uzun bir gün olucak.
**************
Nuam'ın GözündenAhh tam 2 gündür burdayız ve bize Sunoyu yok edince sizi öldüreceğiz diyorlardı.
Kafesli çadıra biri girmişti.
Bu adamdan nefret ediyorum.Niye mi çünkü bizi konuşturmak için bize işkence ediyorlardı.Burdan çıkmayı dört gözle bekliyorum.
---------------------------
Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mount And Blade:Çöllerin Sultanları
Historical FictionYıllardır çöllerde at süren ama sürgüne giden Emirlerin ve onun yardımcılarının hikayesi.