Sultan Hakim'in gözünden
Ahh Sarranid diyarı bize göre burası kalradyanın en güzel bölgesi.
Emir Nuam:
-Efendim tekrar buralara geldik sonunda.
Ben gülerek:
-Evet Nuam.
Emir Dashwall araya girerek:
-Evet ama daha işimiz bitmedi.Siz burdan gittiğinizden beri buralarda kan damar da durmaz.Hep çarpışmalar hep eskiden 2 gurup vardı.Yenilikçiler yani İncil Arwa'nın tarafını tutanlar birde birlikçiler o da Sultan Hakim'in tarafını tutanlar.Duyduklarıma göre Emir Nuwams Ahmerad bölgelerinde aşiretçiler adı altında büyük bir güç toplamış.
Bunları daha fazla duymak istemiyordum Emir Dashwall'a dönerek:
-Yeter Emir Dashwall.
Emir Dashwall utandı ve:
-Üzgünüm sultanım.
Ben sakinleşerek:
-Önemi yok ilk Durquba'ya gidicez.Orda krallığımızı ilan ettikten sonra anlaşmayla kaybedilen yerleri alıcaz.
Herkes onayladı.Bir kaç saat sonra Durquba şehrine geldik.Açlık,sefillik sel olmuşcasına burayı etkilemişti.Burda en az 30 paralı asker vardı.Lordun kabul salonuna girerken bir kaç paralı askeri öldürdük.Lordun kabul salonuna kılıçlarımızla girdik.Tahtta oturan Sultan:
-Siz kimsiniz ne oluyor burda.
Ben sinirlenerek:
-Ben Sultan Hakim benim olanı almaya geldim.
Dedikten sonra Tahta oturan Sultan ayaklarıma kapandı ve:
-Sultanım sizsiniz tanıyamadım affedin.
Ben:
-Bu sokaklardaki sefil insanlar nedir böyle.
Ayağıma kapanan sultan ayaklandı ve:
-Efendim anlaşmalar doğrultusunda biz hareket ediyoruz.
Ben bu sözleri yüzünden ona tokat attım yere devrildi.Ben:
-Nuam ve marnid şunu zindana atın.
Dedim ve Nuam ve marnid emrimi yerine getirdikten sonra halka konuşma yaptım.
****************
İncil Arwa'nın gözündenAkşam vakti Tulgaya gizlice girmiştik.Sancar Han'ın kabul salonundaki bir kadın Sancar Han'a doğru koşup sarıldı.Aralarında şu konuşma geçti.
(- bu Sancar Han'ın konuşması
/ bu Kadının)/Ah Sancar seni çok merak ettim.
-Karıcım beni merak etme.
/Ama ordunuz yok olmuş.
-Hanımım sen odana git sana sonra anlatırım.
Dedi ve kadın merdivenlerden yukarı çıkıp bir odaya girdi.
Kral Graveth:
-Suno Leydisi Isolla hoşgeldin.
Suno Leydisi Isolla:
-Hoşbulduk Kral Graveth.
Sancar Han:
-Senle bir işimiz var Suno Leydisi seni tahta çıkarmak istiyoruz.
Suno Leysisi Isolla sevinerek:
-Aslında bunu kabul edebilirim.
Beni işaret ederek:
-Onu çıkarmayı başardınız.Benide çıkarırsınız diye tahmin ediyorum.
Ben:
-Evet bu yolda sana Kont Haringoth eşlik edecek.
Kont Haringoth:
-Efendim size hizmet etmekten guru duyarım.
Suno Leydisi gülümseyerek:
-Çok sağolun.
Sancar Han:
-Ama tabiki bizimde şartlarımız var.
Suno Leydisini bir an yüzü düştü ve:
-Ne şartı.
Kral Graveth:
-İstersen ben anlatıyım seni tahta geçiririz ama tahta geçtikten sonra Kerdok federasyonuna bağlılık yemini edeceksin ve katıldığımız tüm savaşlara katılacaksın.
Suno Leydisi Isolla:
-Kabul siz beni tahta geçirin bende federasyona katılayım.
Sancar Han:
-Ve Sarranid Sultanlığı gibi krallığının darmadağın olmasını istemiyorsan bizim dediğimiz kişileri idam edeceksin.
Suno Leydisi Isolla:
-Buna da tamam.Başka bir şey var mı?
Kral Graveth:
-Hayır şimdi sen ve Haringoth.Haringoth kalesine gidin.Orayı Haringoth bize katıldığı için yağmalamamıştık.Şimdi gidin.
Sancar Han:
-Giderkende kale kumandanına gidip 10 tane kergit atlısı alın yolda yardımcı olur.
Suno Leydisi Isolla:
-Tamam öyle olsun.
Dedikten sonra biraz daha sohbet ettiler.Gece yarısından sonrada odalarına gidip uyudalar.
******************
Beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayın.Yaklaşık 460 kelime olmuş gayet yeterli.Yeni bölüm yarına.Hepiniz hoşçakalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mount And Blade:Çöllerin Sultanları
Ficción históricaYıllardır çöllerde at süren ama sürgüne giden Emirlerin ve onun yardımcılarının hikayesi.